Giriş
(10)

Muğla'da yaşamak

Hebele Hubele
Sevgili arkadaşlar bendeniz tazecik, körpecik, bir akademisyen adayıyım. Şu anda Türkiye'nin iyi üniversitelerinden birinde yüksek lisansımı yapmaktayım. Önümde birkaç seçenek var ve kafa karışıklığı yaşıyorum. Şöyle ki Muğla'da kadro alıp, 5-6 yılımı İstanbul'da geçirdikten sonra Muğla'da yine bu s
Sevgili arkadaşlar bendeniz tazecik, körpecik, bir akademisyen adayıyım. Şu anda Türkiye'nin iyi üniversitelerinden birinde yüksek lisansımı yapmaktayım. Önümde birkaç seçenek var ve kafa karışıklığı yaşıyorum. Şöyle ki Muğla'da kadro alıp, 5-6 yılımı İstanbul'da geçirdikten sonra Muğla'da yine bu süre kadar mecburi hizmet durumum gerçekleşebilir. Bunun dışında Türkiye'nin metropol şehirlerinde yer alan büyük üniversitelerin cari alımlarını bekleme gibi bir ihtimal de bulunmakta. Muğla'da yaşamış arkadaşlar Muğla'da yaşam şartları ve üniversite hakkında yeşillendirirse sevinirim.

Not: Muğla'nın son yıllarda giderek daha fazla geliştiği, bu durumun gerçekleşmesinde üniversitenin de etkisi olduğu ve geleceğinin parlak olduğu, gelişmeye devam edeceği yönünde duyumlar da alıyorum. Bu konuda da yeşillendirenlere şükran duyarım.

Edit: Yaşanılacak yer Muğla/Merkez ya da Kötekli.

Edit 2: Muğlanın ilçelerinin güzelliği tartışılmaz ancak, esasen üniversite temelli bir hayatım olacağı için Muğla/Merkez veya Kötekli'de yaşamak durumunda kalacağım. Bu açıdan yeşillendirmelerinizi daha çok Merkez ve Kötekli hakkında yapmanızı rica ederim efenim.
0
Hebele Hubele
(11.01.19)
muğla cennet gibi bir yer. son 2 tatilimi orda yaptım.
0
ayseee
(11.01.19)
son 10 yıldır filan yazları datça'ya gidiyorum, çok güzel. onun dışında muğla merkezi ziyaret eden arkadaşım oldu, baya olumlu yorum yaptı.
0
hayley williams ile evlenecek genc
(11.01.19)
İmkanım olsa muğlaya gider hiç çıkmam
0
karabela
(11.01.19)
4 yıl muğla'da yaşadım. git ve mutlu ol.
0
bir ileti paylastim
(11.01.19)
kadro alıyorsan hiç düşünme hemen git.

not:araş gör.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(11.01.19)
Muğla'nın merkezi özellikle de kötekli sıkıcı bir yer. Akyaka, marmaris gibi ilçelerini tercih etmelisin. Diğer türlü bir yerden sonra bunalır kaçarsın. ilçelerden merkeze ulaşım baya zamanını alır ve masraflı olur.
0
horowitz
(11.01.19)
Muğla'nın merkezi özellikle de kötekli sıkıcı bir yer. Akyaka, marmaris gibi ilçelerini tercih etmelisin. Diğer türlü bir yerden sonra bunalır kaçarsın. ilçelerden merkeze ulaşım baya zamanını alır ve masraflı olur. Muğla cennet gibi diyenler sadece tatil beldelerini görmüş kişilerdir.
0
horowitz
(11.01.19)
Muğla kışın çok sıkıcı. Ama yazın yaşarsın. Üzmez. Pamuk gibi memleket. Fakat kiralar yüksektir.
0
westblack
(11.01.19)
muğl aküçük bir ilçe büyüklüğünde. sıkıcı sayılır. ama ne beklediğine bağlı. aslında muğlada yaşamak güzeldir. turistik ilçeler uzak da olsa 1 saat içerisinde çoğuna ulaşırsın.
0
alicandan
(11.01.19)
hangi üniversitede okudun? hangi bölüm?
ben bilkentten sonra muğlada yüksek lisans yapan birisi olarak + ve -'leri yazabilirim
öncelikle tabi ki eldeki kuş daldaki 2 kuştan iyidir, başka yerleri beklersin, gelir gelmez bilemezsin, kadro geliyorsa tabi ki başvur

şimdi
bazı bölümler tamamen torpil burada, o yüzden hiç umma kesin gelir desen de gelmez. kadro için başını örten bikinili kızlarımız var.

kampüs hayatı da maalesef 0. hatta sıfırın altında. her yer kapanıyor saat 6 da terk edilmiş hayalet şehre dönüyor kampüs. memurların 4.30 da iş bıraktığı taşra kent işte burası. laboratuvarda kalmam lazım filan dersen uzaylı görmüş gibi bakıyorlar. muğlanın yerlisi tam olarak öğrenci düşmanı. öğrenci merkezli hiçbir şey yok. eskişehirden filan geliyorsan ağlarsın. dolmuş şoförleri kampüs durağını atlıyor, durmuyor filan. o kadar öğrenci düşmanı adamlar. "sırtında çantasıyla kampüs yönüne ilerleyen genç insanlar ne yapıyor olabilir" desen, define arıyorlardır filan diyebilirler...sadece para biliyorlar çünkü. büyük üniversitelere, hırslı öğrencilere alışkınsan da şaşırır kalırsın. öğrenciler de bi alem daha çok kayıt yaptırıp sınav zamanı uğrayan veya hiç uğramayan bir profil var. ayrıca köteklide 40 m2'den büyük ev yok. olan için herhalde 2000 lira isterler.

ama kampüs yemyeşil, hayvan dostu. öğrencinin hocadan hiçbir beklentisi yok (öğrenci profili düşük) kantinde fotokopi çektirmeyi biliyorlar. (öğrenci profili düşük demiş miydim?)

tüm bunlara rağmen kendi bölümüm için istisnai olarak hocalar ve ortamdan mutluyum ama yukarıdaki profile hiç uymuyorlar :) yoksa ben delirirdim.

muğla merkezde gerçekten hiç ama hiçbir şey yok. kötekli gereksiz pahalı--ama kampüste olmayan ortam köteklide var tabi, kötekli kampüs vazifesi yapıyor denebilir. akyaka 20-25 dk. sürüyor ve her gün git-gel yapan çok, ben yaptım toplam 5 ay filan, yapılmaz bir şey değil. muğlaya 6 ay her gün yağmur yağdığını düşünürsek marmaris gereksiz uzak olur ama istanbullu olup alışkınsan yol koymuyorsa bilemem. muğlanın doğasını denizini, spor imkanlarını vb. anlatmaya herhalde gerek yok.
0
niye ama
(12.01.19)
(18)

Sizce ilk buluşmada hesabı erkek mi ödemeli ?

tolgame
Malum biliyorsunuz ilişkilerde ilk anlar ilk buluşma çok önemli mimikler konuşma tarzı vs. fakat gittiğiniz bir cafe de hesabı erkek mi ödemeli yoksa alman mı yapmalı yada gün içinde diğer aktivitelere göre kız da ödeme yapmalı mı ?
Malum biliyorsunuz ilişkilerde ilk anlar ilk buluşma çok önemli mimikler konuşma tarzı vs. fakat gittiğiniz bir cafe de hesabı erkek mi ödemeli yoksa alman mı yapmalı yada gün içinde diğer aktivitelere göre kız da ödeme yapmalı mı ?
0
tolgame
(10.01.19)
Erkeğin ödemesi gerekli diye bir şey yok. Kesin bir hüküm de. Nedense hep öyle olması gerektiği genel kabul görmüş. Ama şimdi Alman usulü yapalım derseniz de yanlış anlaşılacak. Aaa para göz falan gibi.
Bu durumda tüm iş kıza düşüyor onun düşünceli olması şart. Eğer eli cebine gitmeyen her seyi erkekten bekleyen pinti ise işiniz zor. Bana göre eşit ödenmeli.
0
kirmizipilotkalem
(10.01.19)
kız yalandan ısrar etmeli bir süre, erkek de 'bir dahakinde sen ödersin' deyip gülümsemeli.
0
legalize marijuana
(10.01.19)
Aynısı şurada sorulmuştu eksiduyu.ru
0
pati
(10.01.19)
@pati+1

edit: ayrıca herkes yediğini öder.
0
datnet
(10.01.19)
eh ödese şık olur bence.

not: erkeğim.

kahveleri de kadın tarafı ısmarlar.
0
lata
(10.01.19)
lata+1 biz sevgilimle öyle yapmıştık. şimdi de evliyiz :)
0
hushhush
(10.01.19)
Kadın ödemeli.
0
dox
(10.01.19)
ben, birisiyle buluşsam erkeğin ödemesini isterim açıkçası.
he teklif yaparım ödeyeyim ben benimkini diye ama erkeğin ödemesini daha şık bulurum.

ben de sonra çay ya da kahve ısmarlarım mesela.

bence en uygunu budur
0
hakyememyemekyerim
(10.01.19)
En kolay nasıl ödeniyosa öyle ödenmeli. Kadın erkek fark etmez, biri ödesin geçsin. Ben ödemek isterim ama tabii.

Hesap ödeme safhası ne kadar uzun sürerse o kadar kötü bence.

E
0
Delay Fuze
(10.01.19)
"buluşma", yani date ise, davet varsa, hele hele erkek davet ettiyse, evet erkek ödesin. şirinlik yapıp kendini davet ettirdiyse ama formal olarak kadın davet etmişse, ben olsam öderim (kadınım) veya en azından ben ödeyeyim derim, doğrudan ben davet ettiysem öderim zaten.

evet, devamında kahve için başka bir yere filan geçecek kadar vakit varsa onu öder kadın, daha iyisi 2. sefer ödesin hem 2. için sen-ben davası olmamış olur. ve bence, liseli değilsek Alman usulü ya da yook illa ben ödeyecem filan kavgaları hiç şık olmayan hareketler (sevgililer için). daha sonraki buluşmalarda da taraflar dengeli biçimde elini cebine atmalı, bu da kendiliğinden zaten olur (yani öyle olmalı, sevgiliysek bu doğal biçimde gelişmeli?) diye düşünüyorum, sevgiliyi bırak 50 kişilik aile hesaplarını ödüyorum (ne kadınlar ne hesaplar ödüyor). ama centilmenlik diye bir şey var len, sevgililikte bu kadar hesap kitap yapacaksak daha ilk buluşmada. ohoooo.
0
niye ama
(10.01.19)
Bence buluştuğunuz hanımkişisi Türk ise hesabı siz ödeyin, çok ısrar etse de ödetmeyin sonunuz Yusuf Güney'e benzeyebilir.

Adam kadınla buluşuyor, hesap geliyor- hanım kızımız bu arada yurtdışında yaşayan bir Türk- kız ısrarla ödetmiyor. Arabaya binince de sen ne biçim adamsın, bir kadına hesap ödetiyorsun diye tartışıyorlar, adam darp raporu alıyor.
0
erkeğim
(10.01.19)
Buluşmak için kim teklifte bulunduysa o ödesin. Hep tek taraf sakıncalı durum
0
bitse de gitsek
(10.01.19)
yukarıda cevap vermişim yollar önce ama şimdi hortlayınca baktım, cevap hakkı doğdu bana çünkü kimse benim centilmenliğimi sorgulamaya kalkmasın!

benim hoşlandığım, bir şeyler yemeye içmeye davet ettiğim kadınlar dünya görüşü olarak "ilk buluşmada da erkek ödeyiversin canım nolcak"cı olmadıkları için bile isteye teklif etmiyorum ödemeyi; aksi halde benim de gelenekselci bir erkek olduğumu düşünür. bu konuda hassas olan kadınlar var ve ben onların canını yerim, haliyle bir yanlış anlaşılmaya mahal vermek istemem.
0
Bruce
(10.01.19)
Önceden muhabbetin varsa cidden beğeniyorsan sen öde. Ama internet tanışması falansa kadını beğenmediysen ödeme.
0
gölgede aynı
(10.01.19)
herkes kendi yediğini içtiğini ödemeli diye düşünüyorum ben ilk görüşme için. genelde müsade etti karşı taraf bu isteğimi. etmeyenlerde de kasanın yanında muhakkak tip box olduğundan oraya yediğim içtiğim kadar bahşiş bırakırım.
0
dedim ben sana
(10.01.19)
Kim davet ettiyse o öder, racon budur.
0
margarita
(10.01.19)
Davet eden veya edilen durumlarda tabii ki değişir kimin ödeyeceği ama benim içim iki durumda da rahat etmediği için hesapları ben öderim hatta kız arkadaşlarımla buluştuğumda da böyledir bu.

K
0
obsesif kadin
(11.01.19)
davet eden öder. diğeri de içki veya tatlı ısmarlar.
0
damla sakızlı dondurma
(11.01.19)
(5)

Türkçe Kitapların Diğer Dillere Çevrilmesi

gadjodilo
Soru başlıkta gibi biraz ama yine de detaylandırayım. Türkiye'de yıl içinde yabancı dillerden birçok kitap Türkçeye çevriliyor ve bu gerçekten çıkan kitapların önemli bir kısmını kaplıyor ve Türkiye'de ciddi anlamda dünya edebiyatını takip ediyor.( Hangi dil olduğunun hiçbir önemi yok) Benim sorum ş
Soru başlıkta gibi biraz ama yine de detaylandırayım. Türkiye'de yıl içinde yabancı dillerden birçok kitap Türkçeye çevriliyor ve bu gerçekten çıkan kitapların önemli bir kısmını kaplıyor ve Türkiye'de ciddi anlamda dünya edebiyatını takip ediyor.( Hangi dil olduğunun hiçbir önemi yok) Benim sorum şu Türk edebiyatına ait eserler neden yabancı dillere çevrilmiyor? Ya da çevriliyor da benim mi haberim yok? Yabancı arkadaşlarım sorduklarında bir iki isim dışında kitap öneremiyorum( Nobel'den dolayı Orhan Pamuk ve Everest bazı yazarların kitaplarını çevirmiş İngilizceye.) Temel sorun nedir sizce?
0
gadjodilo
(09.01.19)
talep yok çünkü. bizde de talep olan kitaplar çevrilir zaten, kimse kafasına göre hadi şu kitabı çevirelim okusunlar demez. ya da tutacak bir konudur, kendi ülkesinde bestsellerdır falan.

ama bizden yabancı dile az da olsa çevriliyor, yakın zamanda bir enstitü gibi bir şey kurmuşlar bunla ilgili. reşat nuri falan çevirmişler almancaya. (dizilerin etkisi malum) bulursam atayım kurumun adını.

ek: aha buldum www.teda.gov.tr
0
windows95
(09.01.19)
Ben o atolyeye katıldım. Bedavaya çeviri yapmamızı bekliyorlar. Turkçe bilen yabancılar zaten Euro üstünden ödemeyi alıyor, haliyle kimse yanaşmıyor.
0
geçerkenugradım
(09.01.19)
Bu isler biraz reklam. Kimi Ingiliz yazarlarin oyle abaetildigini goruyorum ki. Edebiyatcilara sorsan Iran'daki x kisisi cok daha basarili ama Iranli bir yazarin Ingiliz yazara gore taninma sansi cok cok daha dusuk. Bir de kendi yazarina sahip cikmayan insanlar olarak yurt disinin bizim yazarlara sahip cikma olasiligi dusuk diyerek bir ozelestiri yapayim.
0
Traveller
(09.01.19)
@geçerkenugradım

atölyeden ziyade ben dışarıya iş yaptıran devlet kurumu sanmıştım bunu ya :/
0
windows95
(09.01.19)
bi dolu kitap çevirmeye hevesli öğrenci var
dil öğrencisi genelde veya emekli olmuş kedili teyzeler filan var, hobileri, hatta hırsları kitap çevirmek. bir kılavuz çevir desen çevirmezler onu hakir görüyorlar. kitap çevirmeyi çok sanat olarak görüyorlar.
ama (ki esasında dünyada da olan budur yabancı dilden anadiline çeviri yaparsın) bunlar bedavaya çalışıyor ya da hakketen 3 kuruşa çalışıyor yani cidden kelimesine 3 kuruş bile almıyorlar. hatta çeviriyor, yayınevi yayınevi geziyor bassınlar diye. veya çeviriyor -garibim önce izin alması gerektiğini bile bilmiyor yazarın yayıncısından- bu izinler 3-5 bin euro filan onu verecek parası bile yok.
kitap çevirisi sözleşmelerini okusan oturur ağlarsın. şu sıra, çevirisini teslim ettiği 3-4 tane kitap olup ödemesini alamayan çevirmen dolu ortalık.

fakat aksi yönde bir mekanizma yok. bu saydıklarım türkçeden diğer yöne çevirmiyor pek (nadiren mevlana filan çevirenler oluyor tabi de o kadar da olsun)
0
niye ama
(09.01.19)
(14)

Burçlar

nrn
Herhangi bir sitede burcunuzun kişisel özelliklerini okuduğunuzda evet bu benim diyor musunuz? Bugün hayatınızın erkeğiyle/kadınıyla tanışacaksınız tarzı günlük yorumlardan bahsetmiyorum genel özellikler sadece. Her insana uyacak yuvarlak şeyler yazmamasına rağmen beni tanımlıyor çoğu zaman ve tanıd
Herhangi bir sitede burcunuzun kişisel özelliklerini okuduğunuzda evet bu benim diyor musunuz? Bugün hayatınızın erkeğiyle/kadınıyla tanışacaksınız tarzı günlük yorumlardan bahsetmiyorum genel özellikler sadece. Her insana uyacak yuvarlak şeyler yazmamasına rağmen beni tanımlıyor çoğu zaman ve tanıdığım bir çok insanı da.

Geçenlerde biriyle tanıştım hayatımda ilk defa birisinin doğum tarihinden burcunun özelliklerine baktım ona göre davrandım adam tam bir insan sarrafı olduğumu söyledi:)
0
nrn
(07.01.19)
genel olarak uyuyor, başak burçları temiz titiz, yengeçler hassas, terazi kadınları görünümüne önem veren tipler oluyorlar. istisnalar var elbette ama uyuyor pek çoğu. ama şimdi yıl 2019 oldu hala mı burçlara inanıyorsunuz diyen tipler gelecek :D
0
candide
(07.01.19)
Hangi burcu okursam okuyayim bir seyler uyuyor gayet kurnazca yazildiklari icin. Baskalari uzerinde senin burcunu okuyorum diyerek baski burcu okuyup denedim, onlarda da uydu:)
0
stavro
(07.01.19)
bana 12 burç da uyuyor. o kadar genel ifadeler ki, hepsi uyuyor. birkaç sefer insanlara alakasız burçları okuyorum, onlara da uyuyor.
0
babilbaligi
(07.01.19)
(bkz: barnum etkisi) diye bir şey var. ama evet kısmen bazen kimin ne burcu olduğunu anlayabiliyorum.
0
veritaslibertas
(07.01.19)
son zamanlarda ben de dikkat etmeye başladım. bazı insanları doğrudan burçları ile tanımlayabiliyorum. mesela aslan burcu kadınları.. bundan sonra önyargı ile yaklaşacağım tanıdığım birkaç örnekten dolayı..
0
kronik
(07.01.19)
www.astrolojist.com

bu siteye bayılıyorum, karakter özellikleri ve burç uyumları şahane. hayatımı buna göre belirlemiyorum elbette ama okuduklarımın doğru çıkması beni çok eğlendiriyor
0
fragile lady
(07.01.19)
çok yakından tanıdığım kişiler ve genel olarak kendim için uyuyor ama kişinin 1-2 tane böyle baskın bariz özelliği için, yoksa kimse o tariflerdeki insan değil tabi ki.

boğaların hepsi: kilo almaya müsait,yemeğe evine eşyasına çiçeklere filan düşkün, sabit fikirli, statükocu, garantici insanlar mesela
akrepler (en de akrebim) hırslı, işkolik, konuşkan tipler. iyi halinin de kötü halinin de b.kunu çıkartmaya müsait bir yapıları var.
balıklar da hep balık bakışlı yahuu gözlerinden biliyoruz ciddi ciddi
böyle denk geliyor olabilir, bir de mesela kova veya terazi veya ikizler sorsan fazla bilmiyorum, çünkü yakından tanımıyorum, benim etrafım genelde aynı burçlar :) her evde 3 akrep 2 boğa filan var. muhtemelen ben de onları bu ortamda öne çıkan özellikleriyle tanıyorum, belki iş arkadaşına sorsan bambaşka anlatırlar...
0
niye ama
(07.01.19)
ahahahah ammmannn diyim yapma öyle işler. doğum haritasından yürü yürüyeceksen.
0
lcha
(07.01.19)
Teraziyim. Okuduğumda aa bu benim evet diyorum.
0
eazy
(07.01.19)
Yaşım ufakken kurcalamamdan biliyorum evet Yay Burcu Kadını künyesini okuduğumda sanki beni anlatıyorlarmış gibi hissetmiştim. Hem yükselen hem de esas burcum Yay. Şu son senelerde hiç burç falan kaale almıyorum ama.
0
perfectum
(07.01.19)
boğa burcu erkeğiyim ve yazılan özellikler,kişisel özelliklerimle örtüşüyor.
0
red hot chili
(07.01.19)
ben başak burcuyum, eşim boğa.

inanasım gelmiyor ama, cidden uyuyor pek çok özellik. ilginç.
0
avianthem
(07.01.19)
demiyorum. bununla ciddi ciddi ilgilenene de iyi gözle bakmam, samimiyeti azaltırım. mümkünse selamı keserim. aptallığa pek tahammülüm yok.

genel geçer, muallak tarif edilen özelliklerden kendine uyanı almak algıda seçiciliktir. koca astroloji sektörü bunun üzerine kuruludur.
0
zgrydn
(08.01.19)
Burçlara inanmıyorum ama burclarla ilgili olup benimle tanıştıktan sonra "Amaranta sen balık mısın?" diye soruyorlar. Evet dedikten sonra " Ayy kıyamam" ünlemi geliyor. Sırf bu yüzden acayip sinir oluyorum.
0
Amaranta ursula
(08.01.19)
(5)

İnsanlar neden yalan yere topluma korku salmak ister?

amortisman
Az önce whatsapp'dan gelen mesaj: "Bu gece, 00: 30-03: 30 telefonu, cep telefonunu, tableti vb. Kapatmayı ve vücudunuzdan uzak durmayı unutmayın. Singapur TV bu haberi duyurdu. Lütfen ailenize ve arkadaşlarınıza söyleyin Bu akşam 00: 30'dan 03: 30'a kadar gezegenimiz çok yüksek radyasyona sahip olac
Az önce whatsapp'dan gelen mesaj:

"Bu gece, 00: 30-03: 30 telefonu, cep telefonunu, tableti vb. Kapatmayı ve vücudunuzdan uzak durmayı unutmayın. Singapur TV bu haberi duyurdu. Lütfen ailenize ve arkadaşlarınıza söyleyin Bu akşam 00: 30'dan 03: 30'a kadar gezegenimiz çok yüksek radyasyona sahip olacak. Kozmik ışınlar Dünya'nın yanına gelecek. O halde, lütfen cep telefonunuzu kapatın. Cihazınızın vücudunuza yakın olmasına izin vermeyin, size çok büyük hasara neden olabilir. Buna inanmıyorsanız, Google ve NASA BBC Haberlerini kontrol edebilirsiniz. Bu mesajı sevdiğiniz herkese gönderin."

İnsanları böyle bir yalanı uydurmaya iten motivasyon nedir? Ne elde ediyorlar karşılığında? Bunun kime ne faydası var? Bazı insanlar saflığından, teknolojiye uzak oluşundan inanıp paylaşıyorlar. Paylaşanları yargılamıyorum. Bu metni yazan, böyle bir yalan kurgulayan kişinin zihnini merak ediyorum.
0
amortisman
(03.01.19)
Issiz ergenler iste. Yetiskin akli basinda normal insanlar olarak dusunme onlari. Gecen bir belgesel vardi, insanlari internet trolu olmaya iten guc nedir diye bulursam paylasayim.

Asil sorun 3 - 5 kisinin ortaya attigi yalana inanan milyonlarda.
0
Traveller
(03.01.19)
Bence kendi de inanıyo buna.
0
Delay Fuze
(03.01.19)
bu mesajı bilmiyorum da
işte bu yogiymiş, meditasyoncuymuş, reikiciymiş bazı ablalar var (bazı ablalar derken ankaranın en namlı salonlarında ders veren ismi cismi bilinen kişilerden bahsediyorum)bunlar hep böyle bi
işte enerji zinciri oluşturuyorlar
mars retrosunda bilmem ne orucuna giriyorlar (unuttum adını)
böyle bir mesaj zincirleri var herkes birbirine atıyor, hayde canlar kapatıyoruz telefonları inzivaya, dünyayı koruyorlarmış enerji kalkanı oluyorlarmış filan

duydum yani bu ablalardan böyle şeyler.bunlardan birine girmiş olabilirsiniz, fark etmeden.
0
niye ama
(03.01.19)
Çünkü kimsenin araştırma yapmayacağını biliyorlar.
0
[GODDARD]
(03.01.19)
cahil oltası işte. paylasanlara acıyorum
0
hasmetizm 2046
(04.01.19)
(15)

AB Oturum ve Çalışma İzni

hepbiarayisicinde
Arkadaşlar selamlar,Değerli bağlantılarım ve geçmiş tecrübelerim sayesinde avrupa birliginin bir ulkesinde oturma ve calisma izni belgelerini alabiliyorum. Bu emek ve yetengimi para kazanabilecegim bir ise cevirmek istiyorum.Simdi sorum şu; ben bu izin islerimleri icin danismanlik ucreti olarak kisi
Arkadaşlar selamlar,

Değerli bağlantılarım ve geçmiş tecrübelerim sayesinde avrupa birliginin bir ulkesinde oturma ve calisma izni belgelerini alabiliyorum. Bu emek ve yetengimi para kazanabilecegim bir ise cevirmek istiyorum.
Simdi sorum şu; ben bu izin islerimleri icin danismanlik ucreti olarak kisi basi 7bin euro dusunuyorum. tc vatandaşının ab oturum ve calisma izni alabilmesi icin bir sene o ulke sinirlarindan dışarı çıkmaması gerekiyor. Bu sartları yerine getirecek müşteri bulabilir miyim sizce? Ülke: portekiz.
0
hepbiarayisicinde
(01.01.19)
7bin euro cok degil mi? basvuranin tek basina yapamayip senin yapabildigin sey ne? sadece surecin nasil isledigi mi? yoksa belli bir sertifikan vs var mi?
0
crucio
(01.01.19)
Kimseye izin için para falan verme. Dolandırılırsın.

Üstelik Portekiz düşündüğün kadar muhteşem bir ülke değil.
0
bos gezenin bos ustasi
(01.01.19)
7 bin euro izinin sağlanması için alınan danışmanlık ücreti(içinde avukat, muhasebe, belediye, polis, göçmenlik ofisi vs. için hazırlanan belge ücretleri ve vergileri var.)
0
🌸hepbiarayisicinde
(01.01.19)
Başvuranın tek başına işlemleri yürütmesi imkansız eğer yürütme ve yasaların durumunu tamamen bilmiyorsa.(bunu orada yerlesik avukatlar bile bilemiyor) ben surecin nasil yurutulmesi gerektigini biliyorum. Ab oturumu cok zor ve karmasik bir süreçtir.
0
🌸hepbiarayisicinde
(01.01.19)
1 sene çıkmamak çok zor değil onu her türlü yerine getirir insanlar da
çok az bilgi vermişsin
mesela bu insanlar işi gücü kendisi mi bulacak? yoksa sen diyecek misin şu şu firmalara başvur filan diye? o firmaların kabul etme oranı en azından şöyle bir %60-80 filan olacak mı? hangi sektörlerde firmalar bunlar? vb. ve iş kabulü filan olacak da parayı öyle mi alacaksın yoksa başta ver parayı mı diyeceksin. esas mevzu bunlar.
iş için hiç yardımcı olmayacaksan kimse o parayı vermez zira mesele zaten çalışılan sektörde veya en azından yakın bir alanda, düzgün maaşlı iş bulmak. 1500-2000 euro ödeyecek bir işi kabul edip gidecek olsam ben bugün giderim. illa gideceğim dersem de dil biliyorum hukuk biliyorum kaç sene oturum almışım zamanında çalışmışım, sen bana ekstra ne katacaksın? yahut dönerci olmaya gitmek isteyen türde insansa burada çözüm aramaz.
gidebilecek profile uygun bir insan olarak ben türkiyede 3000 euro kazanıyorsam gittiğim yerde de en azından bunu kazanmalıyım (ki zaten kirası şusu busu bana kalan az olacak ama diyeceğim daha iyi/demokrat/sosyal vs. bir ülke, kafa rahatlığım için değer) ya da başka adam/kadım diyecek ki ailem çocuğum için hollandaya filan gideyim, onun eğitimini garantileyim en azından..
Portekizi severim o ayrı ama sonuçta 1. sınıf bir AB ülkesi de değil onu da biliyoruz.
0
niye ama
(01.01.19)
İnsanlar avrupaya girecek umuduyla Karadağ'da oturum izni alıyor ve bu uğurda binlerce euro harciyor. Karadağ'da olan bitene şahit olmasam böyle birşey bana da saçma gelirdi.
Hedefledigim kitle; tr'ye ne olur olmaz biz işimizi saglama alalim diyen turkiyeden siktir olup gitmek isteyenler olabilir.
İş ya da herhangi bir gelir garantilemiyorum.
0
🌸hepbiarayisicinde
(01.01.19)
Ufak bir birikimi olup Türkiye dışında şansını denemek isteyenleri hedefliyorum.
0
🌸hepbiarayisicinde
(01.01.19)
Katkılarınız planlarıma ışık tutuyor teşekkürler
0
🌸hepbiarayisicinde
(01.01.19)
anladığım kadarıyla
eğitim için değil, iş için değil, ne üzerinden oturum/iş izni olacak
bu durumda gayrimenkul alarak veya iş kurarak? --zaten en fazla hukuki destek gerektirecek olanlar da bunlar. zira eğitim/iş için gidenin zaten her işini kendi görme şansı epey yüksek.
hatta bunlar arasından dil sorunu olanlar %99 olur, ülkede zaten kaç kişi portekizce biliyor, eğitim/iş ile gitmeyen kitle hiç bilmez.
yani doğru hedef kitle ile olabilir fakar portekiz pek tanınmıyor, portekizi biraz parlatabilirseniz olabilir
karadağ: evet, insanlar yüklendi son yıllarda ama karadağ (karadağ o kadar olmasa bile makedonya, bosna filan) bizim için eski komşunun evi gibi bir yer, hem mesafe hem kültür hem geçmiş olarak. istanbuldan, tekirdağdan, çorludan, edirneden her gece otobüs kalkan yerler buralar. milyonlarca göçmen var. bizde olduğu kadar kotor filan genel olarak da popüler oldu son dönemde. yani reklamagerek kalmıyor karadağ için.
0
niye ama
(01.01.19)
Ankara'da yaşayan avukat bir arkadaşım sırf oturum almak için bu koşulları kabul etti ve dört aydır lizbonda. İlk iki ay barınma ve asgari yeme-içme şartlarını aylık 850 euro ile sağladı. 3. Ayının ikinci haftası bir restoranta yarı zamanlı garson olarak çalışmaya başladı. Kalan zamanlarda da dil kursuna gidiyor.
Arkadasimin durumu fikir verebilir.
0
🌸hepbiarayisicinde
(01.01.19)
Kardes 7bin euro kac tl ediyor haberin var mi?
Hani senin icin kucuk de bizim buraya buyuk.

O parayi verecegime 2 ay internet kurcalasam giderim yerlesirim. Bi tane gurbetci kiz var gel evlenek diyor.
0
acemi
(01.01.19)
"Firmalar çalışma izni olmayanın yüzüne bile bakmıyor." Evet dogru. 1 sene suriyeli muamelesi gör sonra istediğin ab ülkesinde çalışma ve oturma iznine sahip ol.?
0
🌸hepbiarayisicinde
(01.01.19)
Oturma ve çalışmak izin kartı var buna tip1 diyelim. Bu tip1 yalnizca Portekizde oturmaya basladiginizda size verilen oturum ve calisma karti. Bu kart vize sure limiti olmadan portekizde kalmanizi sagliyor. Tip1 sayesinde eger birikiminiz var ise isyeri acip, kendi isyerinizi isletebilirsiniz. Eger isyeri acacak birikiminiz yok ise maalesef tip1 icin calisma sartlari zor olacaktir. Bir kisinin hem sermayesi yok hem de kotu sartlari kabullenmiyorsa zaten hic ab sevdalisi olmasin.(spesifik bir bileziği olanlar bu söylediklerimi yok saysın)
Tip2 diye anlandirabilecegimiz oturum ve calisma izni ise tip1 alip sonrasinda portekiz icerisinde 1 sene kalan kisilere verilebilen ab'nin herhangi bir ulkesinde oturma ve calisma izni hakki elde edebileceginiz izin türüdür.
Zaten olumlu geri dönüşleri alırsam hem turkiyede hem de portekizde iki ofisle ciddi firma olarak yolumuza devam etmeyi dusunuyorum.(böbrekle ciğerin kavurması dışında başka birşeyiyle ilgilenmiyorum:))
0
🌸hepbiarayisicinde
(01.01.19)
İlgilenenler çıkacaktır ancak 7000 Euro + Portekiz'de bir yıl kalma şartları insanlar üzerinde ciddi bir kısıt. Karadağ işi son zamanlarda tuttu ancak orada süreç "Karadağ'da yaşamanıza, kalmanıza gerek yok" diye pazarlanıyor. İnsanlar da bunu bir nevi yatırım olarak düşünüyorlar. 7000 Euro aşağı yukarı 42 bin TL para ve bu sadece danışmanlık ücreti. Portekiz ekonomisi çok güçlü bir ülke değil, hatta tam tersi AB'nin en kırılgan ekonomili ülkelerinden biri, dolayısıyla buradan giden insanların o 1 yılda kendi alanlarında bir iş bulmaları çok kolay değil. Bu da en basit haliyle maliyetlerini yükseltecek... Belki bazı insanların ilgisini çekip yardımcı olduğunuz ve para kazandığınız insanlar olur ama bunu bir iş olarak yapmanız bence zor zira kitle görece küçük gözüküyor.
0
salihdt
(01.01.19)
7000 euronun ustune 7000 daha koyan birisi hollanda'da 1-2 yillik yuksek lisansa basvurabilir. universitenin yurdunda ucuza kalabilir. yuksek lisans yaparken intern pozisyonlarinda legal olarak calisip ayda 800-1000euro arasi para kazanabilir. mezun olduktan sonra yanlis bilmiyorsam 3 aylik bir work permit'i olur. bu surecte intern olarak calistigi yerde tam zamanli pozisyona gecip legal calima ve oturum hakkini alir. 5 yilin sonunda da ister suresiz oturum/calisma kartini alir isterse hollanda pasaportunu.

bole bir imkan verken neden 7000euro havaya versin ustune 1 yil cebinden yesin yada kacak calisip herseyi cope atma riski alsin?
0
crucio
(01.01.19)
(27)

1 ocak 2018 ile bu gün arasındaki kilo farkınız? (Hep verenler yazıyor??)

zunkatsar
Artı eksi kaç?Hep kilo verenler yazıyor. Tamam yazsınlar da ya alanlar?
Artı eksi kaç?

Hep kilo verenler yazıyor. Tamam yazsınlar da ya alanlar?
0
zunkatsar
(31.12.18)
+4 (erkeğim)
0
lata
(31.12.18)
-23
0
dont eat me
(31.12.18)
0
0
niye ama
(31.12.18)
+13
0
adwokat
(31.12.18)
aynıyım ya. +/- 0,5 kg civarıdır en fazla.
0
pati
(31.12.18)
+2 (e)
0
anily
(31.12.18)
+10
0
Delay Fuze
(31.12.18)
500gr
0
synesthesia
(31.12.18)
Son 15 senedir ayni sanirim(askerlik haric).
0
acemi
(31.12.18)
-24
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(31.12.18)
-35
0
Boris
(31.12.18)
Aynıyım ama arada 9 kilo alıp verdim :D
0
bahoho
(31.12.18)
51 dim 49 oldum.
0
Amaranta ursula
(31.12.18)
+7 :(. iki aya veririm ama.
0
crucio
(31.12.18)
2-3 kilo aldım :(
0
ms brownstone
(31.12.18)
5 kilo civarı aldım
0
elorelia
(31.12.18)
Aynı sayılır.
0
curukturpkokusu
(31.12.18)
-9
0
elinde tivit
(31.12.18)
Son sekiz senedir +2 -2 oynuyor. Bu sene pek bir değişim olmadı
0
Murtazaaylak
(31.12.18)
aynıdır herhalde. 100 kilo civarında olunca +-5'i falan takmıyorsun.
0
dinsiz adam
(31.12.18)
+1.5
Hala BMI’im 24 altı ama aşırı hareketsiz bir hayatım var. Alkol de eklenince durduk yere kilo alıyorum.
0
catch the arrow
(31.12.18)
-7
0
fever
(31.12.18)
aynıyım ben de arada 8 kilo verip tekrar aldım çünkü malım.
0
ruh i tibbiye
(31.12.18)
-2.5 kilo yağ ve +1.5 kilo kas.
0
duseyazar
(31.12.18)
+1 hedef +5 di. Yine kilo alamadım.
0
valarmurgulis
(01.01.19)
-6 7 gibi. Geçen sene aralıkta başlamıştım yoğun fiziksel efor sarf edilen işime, iyi yiyeyin kilo kaybetmeyeyim diyordum iyi de yiyorum sanıyordum ama yine de vermişim bu kadar kilo.
0
senolll
(01.01.19)
+15 :(
100 => 115

bol bol alkol + gece 12 den sonra yenilen pizza, ekmek arası köfte, kokoreç sebebiylen.
0
zikardo
(01.01.19)
(8)

Noel'i Neden Yılbaşında Kutluyoruz Biz?

bos gezenin bos ustasi
Saçma değil mi?Çam ağacı, Noel Baba, kırmızı salak süsler falan bunların hepsi 25 Kasım ile 25 Aralık arasında yapılan adetler, Christmas eve 25 Aralık'ta bitiyor. Biz niye yeni yıla yamamışız bu adetleri? Yaşadığım memlekette yeni yılda torpil patlatıp, şampanya içiliyor adet olarak. Deli gibi tepi
Saçma değil mi?

Çam ağacı, Noel Baba, kırmızı salak süsler falan bunların hepsi 25 Kasım ile 25 Aralık arasında yapılan adetler, Christmas eve 25 Aralık'ta bitiyor. Biz niye yeni yıla yamamışız bu adetleri?

Yaşadığım memlekette yeni yılda torpil patlatıp, şampanya içiliyor adet olarak. Deli gibi tepinip dans ediliyor bir de. Noel Baba falan görseler deli zannederler.
0
bos gezenin bos ustasi
(31.12.18)
bence de saçma
hoş ben hayatında süslemedim çam ağacı filan da
şey gibi herhalde: bizimkiler cadılar bayramı da kutluyor, baby shower da...biraz fazla meraklıyız, eğlence olsun bize yeter ki. mezuniyet kınası diye bir şey icat toplumuz bu eğlence ABD menşeli olursa daha bi hevesli kutluyor bu kitle. yani henüz kimsenin st patrick günü kutladığını görmedim ya da hint bayramlarını
demek ki ABD menşeli eğlenceye vurulabilecek şeylere açık bir kitle var elimizde.
0
niye ama
(31.12.18)
Çam ağaçları ve süsler 1 Aralık’ta başlayıp Ocak ayının ilk haftasına kadar sürüyor. Şu an hala insanlar birbirinin Christmas’ını ve yeni yılını tebrik ediyor. Bazıları hediyelerini bile haftaya verecek.
0
Lim5
(31.12.18)
türkiye’de kutlanan şey noel değil yılbaşı. çam ağacı diyorsan eğer bunlar oluyor, şaman adetlerini hala kullanıyoruz mesela. bu işin sonu tek din, sonra da ateizm allahın izniyle.
0
nocturness
(31.12.18)
İçinde alkol olan kutlama olsun da gerisi önemli değil.
0
[GODDARD]
(31.12.18)
kisaca cunku bati ozentisi olmak bunu gerektirir.

daha detayli yazmak gerekirse cam agaci ve noel baba Christmas icindir bu dogru. Christmas icin alinan hediyeler cam agacinin altina konur ve Christmas gunu hediyelesilinir. Amerika'da 24-25 Aralik Christmas zamani oldugu icin ve yilbasina cok az bir vakit oldugu icin genelde susler yilbasina kadar toplanmaz. biz Christmas'i kutlamadigimiz icin nsa'da noel baba ve cam agaci olmaz. yilbasi icin yine susleme yapabilirsin tabi ama neyi ne icin yaptigini bilmek lazim. yilbasini kutlamak icin mutlu noeller diyen insanlar gordu bu gozler.
0
crucio
(31.12.18)
aslında NOEL vs YILBAŞI krizinin arkasında bizim cahil firmalar var..

şimdi bizim cahiller her özel günü süsleye püsleye gözümüze sokarak satışları arttırmayı seviyor..
sadece noel kavramının 25 aralık için olduğunun farkında değiller..
yabancılar kendi dini bayramları olan noel için hazırlık yaparken bazı temalar kullanıyor (bu normal)

işte bizim cahiller de bu temaları yılbaşı için sanıyor ve aynısını taklit ediyor..
tek fark, onlar "noel" (christmas) yazarken bizim cahiller "yılbaşı" yazıyor vitrinlerine..
doğru mu yanlış mı bizim cahillerin umrunda da değil zaten, yeterki satışlar artsın..

sonra da ortalık karışıyor tabi klasik olarak başka cahiller çıkıyor sahneye..
yılbaşı hristiyanların kutladığı birşey demeye başlıyorlar..

sonuçta türkler noel'i kutlamıyor.. yeni bir yıla girişi kutluyor.. nokta!
0
strobist
(31.12.18)
amerikadan bildiriyorum. bu adamlar için yılbaşı 2. planda, 25 aralık da christmas kutluyorlar. çam ağaçları fln christmas için, hayta 25 den sonra süs stantları bile kalkıyor marketlerde
0
oscar
(31.12.18)
Ben de anlamıyorum. Cia ajanları başıma silah dayayıp çam ağacı süsletti. Çok mağdurum.
0
kumulatifvergimatrahi
(31.12.18)
(9)

acayip mutluyum

dedim ben sana
bankayla hesapları tutturdum, mali yılı kapattım. son zamanlarda hiç bu kadar mutlu olmamıştım. akşama kendime lahmacun ısmarlıycam. siz nasılsınız?
bankayla hesapları tutturdum, mali yılı kapattım. son zamanlarda hiç bu kadar mutlu olmamıştım. akşama kendime lahmacun ısmarlıycam. siz nasılsınız?
0
dedim ben sana
(31.12.18)
Allah daha fazla iyilik versin. Ben de iyiyim minik güzel bir şey oldu demin, sırıtıyorum kendi kendime.
0
Amaranta ursula
(31.12.18)
intihar etmeyi düşünüyorum
0
her gece aç
(31.12.18)
her gece aç; sorun nedir?
0
killerbee
(31.12.18)
Çok yüksektim sonra düştüm, bugün ders çalışırsam mutlu olurum.
0
Etanglement
(31.12.18)
Çok şükür, yeni yıl olduğundan dolayı umutlu ve mutluyum :)
0
simderun
(31.12.18)
ben de tüm hesapları kapattım, hiç sevmediğim iş bu kağıt kürek işleri, tek bi tane müşterinin evrakı eksik, ama tatilden dönmez onlar, mecbur bekleyecek artık.
iş olarak durmadığı için de mutluyum bu en ölü zamanlar, millet ağlıyor, iyi kötü bir kitle oturtmuşum aferin. ben de mi lahmacun ısmarlasam kendime?
daracık bir piyasada çalıştığım için herkes birbirini biliyor birisi kişisel bir meseleden işime taş koymaya çalıştı bugün merak ediyorum, onu bekliyorum ne olacak diye
biz Türkler neden böyleyiz yav?
0
niye ama
(31.12.18)
@killer yıllar geçiyor ben hep aynıyım
0
her gece aç
(31.12.18)
Sevdiklerim yanımda. Ben de mutluyum
0
beyaztenlikiz
(31.12.18)
Sevdigim insan yanimda degil. Ben de mutsuzum. Yilbasilardan hic hoslanmam. Yahu 365 gunden biri. Yaslaniyoruz. Kutlamak nedir? Bir ben mi boyle dusunuyorum acep?
0
stejerners
(31.12.18)
(9)

para aklama

galandar kostumu
diyelim ki bir adam amerikada. esi de turkiyede merkezi yerde yogun gozuken bir kafe isletiyor. adam amerikada ticaretle mesgul. turkiyedeki karisinin ustunden para aklayabilir mi? nasil?
diyelim ki bir adam amerikada. esi de turkiyede merkezi yerde yogun gozuken bir kafe isletiyor. adam amerikada ticaretle mesgul. turkiyedeki karisinin ustunden para aklayabilir mi?
nasil?
0
galandar kostumu
(31.12.18)
Konuya hakim değilim ama transfer olan 1 dolar bile FED kontrolünde oluyor sanırım, pek olası değil gibi.
0
angelus
(31.12.18)
angelus oyle bir durumda esinin yanina surekli seyahat edip para getiremez mi?
0
🌸galandar kostumu
(31.12.18)
parayı yanında getirebilirse gayrimenkul alıp aklayabilir.
0
prasinos
(31.12.18)
Ticarette legak olarak kazandığı parayı adam elden nakit olarak alıyorsa(bu pek mümkün gelmedi bana) ve üstünde getirip götürebiliyorsa Türkiye'ye ancak o şekilde olur. Zaten bu çapta yapılanı da çok öyle aman aman büyük olamaz. Nitekim üstünde ülkeye nakit sokmanın bir limiti var(10 bin dolar falan mıydı?) kaldı ki Türkiye'ye sürekli gidip gelmek de ayrı bir masraf.
0
bos gezenin bos ustasi
(31.12.18)
hangi parayi aklayacak? para aklamak icin legal olmayan bir sekilde kazanilmis para olmasi lazim. cafe gibi hizmet sektorleri para aklamak icin en yaygin yontemlerden biridir. esinin amerikada ticaret yapmasi neyi degistirir, yada neden boyle bir bilgi verme ihtiyaci hissettin bilemedim.

para aklamaktan kasit amerikada kazandigi parayi vergi vermemek icin beyan etmemesi ise bu sefer esinin turkiyede cafesinin olmasi etkisiz eleman oluyor.
0
crucio
(31.12.18)
Normalde ABD'ye girerken 10 bin dolar sokabiliyorsun fazlasını beyan etmen gerekiyor ama çıkarken ABD ile ilgili bir limit yok ama Türk makamlarına deklare etmen gerekiyor sanırım.
0
angelus
(31.12.18)
Ya sen şunu demek istiyorsun sanırım: Bir şekilde adam parayı Türkiye'ye getirecek ve karısının işletmesinde kazanıldı diye kayıt altına aldıracak ve sonra da parayı legal yollardan Amerika'ya gönderecek.

Para az ise yapabilir belki, fakat miktar arttıkça Türkiye'de de radara gider. Tutar büyükse genelde arsa ve gayrimenkul ticareti üzerinden iş yapıyorlar. Şirketler de mesela 10TL/m2'ye arsa alıyorlar (100.000m2 mesela) ama tapuda 40TL/m2'ye alındı gösteriyorlar ve kasada biriken parayı eritip gelir vergisi vermiyorlar...
0
malheiros
(31.12.18)
Bitcoin al at flasdiske getir gotur. Duserse ufak tefek kaybedersin.

Her seferinde baska hesap acman lazim, dusuk miktarsa zaten kimse sallamaz.
0
acemi
(31.12.18)
@angelus
Türk makamlarına deklare etme zorunluluğu bir süredir askıya alındı, aklamak için de sanırım istediğin tutarı getir bir miktar vergi ver biz sana kaynak maynak sormayalım diye bir yasa var.

baktım şimdi: temmuz 2018e kadar hiç vergi almamışlar sonrası %2 imiş
www.bloomberght.com

yani ABD parayı çıkarırken sormuyorsa şayet bizimkiler sokarken hiç sormuyor.

ancak o parayı tekrar abd'ye götürecekse muhtelemen ABD kan alır diye düşünüyorum.
0
niye ama
(31.12.18)
(4)

bu haber başlığında ne demek istiyor?

factorblue
Independently Drawn Districts Have Proved to Be More Competitivehttps://www.nytimes.com/2015/07/02/upshot/independently-drawn-districts-have-proved-to-be-more-competitive.html
Independently Drawn Districts Have Proved to Be More Competitive

www.nytimes.com
0
factorblue
(30.12.18)
pek anlamasam da bu ABDdeki seçim sistemiyle alakalı bir şey (anlamadığım konu da bu zaten)
kongreye temsilci göndermeyle alakalı seçimlerde bazı eyelatler "independet commision" oluşturmuş bağımsız kısmı bu --bunun alternatifinin ne olduğunu bilsek anlayacağız da alternatifi ne bilmiyorum :)
"more competitive" dediği şeyi de -kendisi de diyor bunu ölçmek çok kolay değil diye- ama temsil olarak daha fazla ırktan kişi göndermişler sanırsam bunu daha competetive olarak değerlendirmişler
0
niye ama
(30.12.18)
Bağımsızca düzenlenmiş/seçilmiş bölgeler/mahalleler/yöreler daha rekabetçi olduğunu gösterdi/kanıtladı.

Çevirim berbattır, anlaşılıyor ama:)
0
bos gezenin bos ustasi
(30.12.18)
bölgeler"in" daha rekabetçi olduğu ortaya çıktı, derdim ben olsam
0
niye ama
(30.12.18)
burada "Independently Drawn " dan ne anlamamız gerek onu çıkaramadım.
0
🌸factorblue
(30.12.18)
(4)

default

diffarentiationation
bugün mülakatta çeviri yaparken çıktı bu kelime ve varsayılan olarak çevirdim. meğer alakası yokmuş. ilk bilgisayarımdan, 90'ların sonundan beri bu kelimeyi biliyorum ve "varsayılan" olmadığını bugün öğrendim."set as default", "varsayılan olarak ayarla" değil miydi? nasıl bir oyunun içindeyim ben? b
bugün mülakatta çeviri yaparken çıktı bu kelime ve varsayılan olarak çevirdim. meğer alakası yokmuş. ilk bilgisayarımdan, 90'ların sonundan beri bu kelimeyi biliyorum ve "varsayılan" olmadığını bugün öğrendim.

"set as default", "varsayılan olarak ayarla" değil miydi? nasıl bir oyunun içindeyim ben? bu yaptığım salaklık yüzünden mis gibi işi kaybedeceğim, tüküreyim böyle işe.
0
diffarentiationation
(29.12.18)
Varsayılan defaultun anlamlarından biri. Çeviride kelime değil cümle çevirmişsinizdir herhalde? Diğer anlamı cümlede çok fark edilirdi bence

dictionary.cambridge.org

Varsayılan noun anlamlarından biri, 2. bir anlamı var ayrıca verb anlamı da
0
senolll
(29.12.18)
default on a loan (iflas etmek) gibi anlamları da var.
0
pembepembepembe
(29.12.18)
varsayılan, dediğin amlamda doğru
ekonomide temerrüd, temerrüde düşmek (iflas değil) demek, bağlam verseydin keşke
0
niye ama
(29.12.18)
maalesef ingilizcenin bir başka şerefsizliği de bu, ben bunları rasladıkça not edip ezberlemeye çalışıyorum, mesela labour doğum sancısı, battery darp, assume görevi üslenmek, compose sakinleşmek, durulmak anlamları var. 40 yıl düşünsem aklına gelmez. Okuma yaparken contexte uymayan bir kullanım varsa anında kelime defterinize vs not almak, belli aralıklarla tekrar etmek gerekiyor.
0
speedy
(30.12.18)
(7)

Romadaki Afrikalilar

Jeckson
Romada neden bu kadar çok Afirkali var acaba?Multecilere karsi değilim ama bu italya son donemde ekomonik manada topu atmis durumda. Neden halen dahi Afrikalilari içeri alıyorlar? Mantığı nedir acaba?
Romada neden bu kadar çok Afirkali var acaba?

Multecilere karsi değilim ama bu italya son donemde ekomonik manada topu atmis durumda. Neden halen dahi Afrikalilari içeri alıyorlar? Mantığı nedir acaba?
0
Jeckson
(27.12.18)
cogu Tunus ve libya uzerinden deniz yoluyla gelen kacak gocmen.
0
cedex
(27.12.18)
www.wikizeroo.net

deniz yoluyla gelenlerin sayisi
0
cedex
(27.12.18)
Kampa neden göndermiyorlar peki? şehirde dolaşıyorlar öylece.

marsaf olmasin diye mi acaba?
0
🌸Jeckson
(27.12.18)
o kadar kamp yok ki.
yunan adalarında ve avrupada belli yerlerde bizdeki tarzda kamp (çadır kent tipi) var. italyada nerede var hiç bilmiyorum.
mülteciler için kamp değil de ilticacı yatakhanesi/yurdu diyebileceğimiz yerler var.
bir de kamp/yurt neyse dediğin şeyde insanlar mültecilik için başvuru yapmış belli statü almışsa kalıyor yoksa kafana göre takılamıyorsun [masrafı apayrı konu] ve bu afrikalı ve ortadoğulu arkadaşlar genelde "free" takılmayı seviyor, karakterleri öyle. özellikle de genç erkekler. ne kafalar ne kafalar, akla zarar kişiler bunlar.
öte yandan ekonomik iltica zaten normalde kabul edilmiyor ama bir bahane bulup kalıyorlar zira dediğin gibi kum gibi adamla başa çıkılmıyor. sert önlem alsalar aktivistler ağlıyor- bu ne kadar önemli bilmesem de. almasalar adamlar öyle dolaşıyor ne yaptıklarını bilen eden yok.
bana kalırsa, avrupada otorite boşluğundan böyle oldu. almayalım bunları diyen milliyetçi bir iktidar gelse 3 günde hepsini gönderirler. bunları şöyle şöyle ele alalım diyen bir solcu otorite oluşsa bir hale yola koyulur (hoş isveçte görüyoruz neler olduğunu da neyse) başıboşluktan işte böyle ortada gezen tipler oluyor.
0
niye ama
(27.12.18)
2016 da italyanın 60 mil açığında napoli'ye doğru seyir ederken. peşimize bi kayık takıldı, kıçtan takmalı büyük bi motoru vardı.

dürbünle baktık 13 kişi saydık. derken git gide yaklaştılar gemide bi gerginlk oldu. firma arandı, italya sahil güvenliği arandı falan, sonuç itibari ile gemiye almamız söylendi. şimdi tanımadığın 13 erkeği gemiye almak tehlikeli olabilir, ters bi durumda silahlıdırlar, zaptedemezsin falan herşey olabilir.

neyse, sonra baktık ki bunlar mülteci, suriyeli, cezayirli, mısırlı, gazzeli 13 kişi toplanmış, cezayirden bi tane kayık çalmışlar , oradan italyanın 60 mil açığına kadar gelmişler, benzinleri bitmiş.

aldık, yemek yedirdik, üstlerini başlarını kuruttuk, 10 saat falan seyir ettik, napoli açıklarında sahil güvenlik aldı götürdü.

kendileri sahil güvenliğe teslim olmak istedi.

hepsi beyazdı bunların. hatta çektiğim fotoğraflar dünya basınında yer etti.

ayrıca napoli de bi sokak var, bi akşam bi girdik, abi gözünün alabildiği herkes mülteci ve zenci, bildiğin sokak işte, sürekli polis aracı bekliyordu orada, adamların keyfi de gayet yerindeydi, istanbulun 10 katı şemsiye saat satıcısı var haha

bu mülteci kurtarma operasyonunda aklıma takılan, hepsinin başka ülkeli olması.
0
killerbee
(27.12.18)
benim de geçmişte benzer bir duyurum vardı: www.eksiduyuru.com
0
speedy
(27.12.18)
Biz Roma'da sokakta, tren garında uyuduk Allah'tan başımıza bir şey gelmedi.
0
geçerkenugradım
(27.12.18)
(7)

uzman doktor maaşları

blackidom
üroloji doktor öğr. görevlisi bir arkadaşım doğuda bir üniversitede aylık döner ile birlikte 10-12KTL maaş alıyormuş. uzman doktorlar bu kadar kazanıyor muydu yav? geneli böyle mi? benim bildiğim pratisyenler daha cok kazanıyordu uzmanlardan.
üroloji doktor öğr. görevlisi bir arkadaşım doğuda bir üniversitede aylık döner ile birlikte 10-12KTL maaş alıyormuş. uzman doktorlar bu kadar kazanıyor muydu yav? geneli böyle mi? benim bildiğim pratisyenler daha cok kazanıyordu uzmanlardan.
0
blackidom
(27.12.18)
yardımcı doç olmuş bir hekimin 10 bin lira alması çok mu yani ciddi misiniz?
doğuda + üniversitede yani hem eğitim verdiği için para alıyor: hiç hasta bakmayan tıp dışı bölümde yar. doçent zaten 6 bin lira filan alır.
demek hastane döneri olan bir hastane- bu hastaneden hastaneye değişiyor. daha doğrusu sabi döner + performans gibi veriyorlar sanırım. hasta yükü ve hastanenin kar durumu vb. çok etmen var dönerlerde.

ben kimsenin ne kazandığını pek bilmem de alsın yani.
"benim bildiğim pratisyenler daha cok kazanıyordu uzmanlardan" bunu bir ara devlet politika olarak uyguladı. şu anki durumu net bilmiyorum ancak pratisyen olanları aile hekimi yaptılar zaten, onlar da mahallede hasta sayısına göre filan alıyor ve galiba o ilk dönemki kadar almıyorlar.
0
niye ama
(27.12.18)
benim bildiğim uzmanlar daha fazla alır adamların uzmanlığı var sonuçta. 10 12 de az bence.
0
mikahakkinen
(27.12.18)
Sen tusu kazanip uzmanlik okuyanla karistiyorsun. Onlarin maasi dusuyor pratisyene gore cunku bir cesit ogrenci oluyorlar.

Digeri artik uzmanligi almis, para vermezsen cikip gider kendi isyerini acar daha cok kazanir.
0
acemi
(27.12.18)
tüm avrupa boyunca 2.000 Euro maaşla çalışacak doktoralı insan ne kadar varsa hepsini toplasanız bizdeki kadar çıkmaz. tıp fakültesi bitirip uzmanlık yapmış adam en az 10 sene üniversite okumuş adam. 10 bin lira çok mu bu adama!? hem de doğuda...
0
babilbaligi
(27.12.18)
10 asistan fln alir. Uzmana 10 az. Pratisyen arkadasim 9 aliyor.
0
perfectum
(27.12.18)
Benim pratisyen arkadaşım da 9 alıyor ama Ümraniye Acil, saniye boşluğu yok ve 36 saat aralıksız nöbetleri falan var. Aldıkları para az bence de.
0
piremses
(27.12.18)
özelde uzman göz doktoru arkadaş var 20ye yakın kazanıyor diye biliyorum. ki istanbul falan da değil hani. az alıyormuş.
0
argent dawn
(27.12.18)
(9)

otobüste hiç uyuyor numarası yaptınız mı?

Techsavvy
Günümüzün sorunu..Otobüste uyuyor numarası yapan gençler...Bu trt2 girişinden sonra size sormak istiyorum, hiç uyuyor numarası yaptınız mı?ben: çok yorgun bir günden sonra bilerek teyzelere yer vermedim. evet suçluyum! ama çok yorgundum ya hu....
Günümüzün sorunu..Otobüste uyuyor numarası yapan gençler...

Bu trt2 girişinden sonra size sormak istiyorum, hiç uyuyor numarası yaptınız mı?


ben: çok yorgun bir günden sonra bilerek teyzelere yer vermedim. evet suçluyum! ama çok yorgundum ya hu....
0
Techsavvy
(26.12.18)
Kolum kırıkken gelip başımda cık cık yapan teyzeye yaptım üstelik hiç uykum da yoktu başarılı da değildim yani numaramda ama pişman değilim.
0
bokmuhendisi
(26.12.18)
Yer vermemek için değil de bazen kimseyle göz göze gelmemek için yaptığım oldu.
0
purrty ploop
(26.12.18)
otobüste yer vermemek için uyuyo numarası yapmama gerek yok. Normal olarak zaten vermiyorum yani bana ne. Bedava ulaşım hakkı var diye can sıkıntısından tüm gün otobüsle ordan oraya gidip tam iş çıkış saatinde eve dönen, bir poşet pırasa almaya, ekmek almaya metroyla giden yaşlılara niye yer vereyim ki tüm gün o kadar yorulduktan sonra?

Otobüste/metroda gerçekten uyuduğum çok oluyor ama.
0
nundu
(26.12.18)
fazla otobüse binmiyorum o yüzden benim çok büyük bir sıkıntı değil ayakta gitmek
ama hergün iş için vb. kullanıyor olsam
ve sürekli amcaların teyzelerin işgali altında bir otobüs kullansam (mesela esat hattı)
yer vermek için çabalamam, teyzeye bakarım gerçekten içime siniyorsa veririm
yoksa bu söylenip duran, 190 kilo gün teyzeleri ve aşuğuuum sana tayyyyip ekmek almaya çıktım çukurambardan cumayı da hacı bayramda kıldım oooh nasılsa bedava diyen günde 8 arabaya binen kokan amcalar var mesela onlara ben değil kimse vermese keşke deli oluyorum kendilerine.

rol yapar mıyım ?
uyuyamıyorum ben 12 saat yolda bile mecbur rol yapardım muhatap olmak için anlıyorum gençleri.
0
niye ama
(26.12.18)
yok, yıllardır uyuyor numarası yapmadım. hatta yer için üstüne üstüne gelen tiplerin gözüne gözüne bakıp yer vermiyorum.
0
dox
(26.12.18)
Yıllaar önce banliyöde teyzelerin ağır hakaretlerine rağmen ayak yapmıştım. İş orada biraz inada binmişti.
0
japon askeri
(26.12.18)
Yok yapmadım. Onun yerine kulaklığı takıp boşluğa ya da ritim rutan ayaklarıma bakiyorum. Ama bazen migrenim azdıysa ışık çok fazla rahatsız ettiğinden mecburen gözlerimi kapatıyorum.
0
Amaranta ursula
(26.12.18)
uzun süredir görmediğim birini gördüysem anca. yohusam hiç uğraşamam.
0
nice tnetennba
(26.12.18)
Yapmisimdir.
0
stavro
(26.12.18)
(15)

Şeker kullanmayan insanlara sorularım var

işimdeyim gücümdeyim
ben bugün şekeri tamamen bırakmaya karar verdim.kolayı bırakıcam, çayı şekersiz içmeye çalışıcam, abur cubur tarzı şeyler yok, tamam.bunun dışında siz mesela evde kek yapıldı, ondan da mı yemiyorsunuz?bir kafeye gittiniz diyelim, ne içiyorsunuz?bir yere misafirliğe gittiniz önünüze tatlı geldi, yemi
ben bugün şekeri tamamen bırakmaya karar verdim.
kolayı bırakıcam, çayı şekersiz içmeye çalışıcam, abur cubur tarzı şeyler yok, tamam.

bunun dışında siz mesela evde kek yapıldı, ondan da mı yemiyorsunuz?

bir kafeye gittiniz diyelim, ne içiyorsunuz?

bir yere misafirliğe gittiniz önünüze tatlı geldi, yemiyor musunuz?

hiç kola içmiyor musunuz?

meyvelerde de şeker yok mu? meyve yemekte sıkıntı var mı?
0
işimdeyim gücümdeyim
(25.12.18)
kek yapıldı.. yemiyorum
kafeye gidiyorum...şekersiz kahve içiyorum.
misafirlikte....tatlı yemiyorum.
...kola içmiyorum
meyve...1 adet mandalina yiyorum.
bonus.
patates....yemiyorum.
0
ayaklibalik
(25.12.18)
@ayaklibalik

patateste ne var ya? :(
ölelim mi biz? ne yiycez?
0
🌸işimdeyim gücümdeyim
(25.12.18)
kek yerim
cafeye gidince çay içeceksem şekersiz, filtre kahve de şekersiz, ama bazen white mocha veya frappe tarzı şekerli içecek içerim. çayı asla şekerli içmem
misafirlikte tatlı çok şekerliyse yemem
kola nadir içerim zero o da
meyvelerde de şeker var ben yiyorum abartmadan
0
prasinos
(25.12.18)
Kenya'ya gidip Masai Mara kabilesine katılıp orada izole bir şekilde yaşamadıktan sonra şeker kullanımını tamamen bırakamazsın, illa ki kullanacaksın ömür boyu bunlardan kaçamazsın, zira "Lan bunda da mı şeker varmış" dediğin birçok ürün göreceksin ve bunları tüketeceksin bir şekilde, önemli olan bunu minimumda tutmak, minimumun miktarını da sen belirleyeceksin. Bana göre %80 temiz beslendikten sonra %20 çok da önemli değil, en sürdürülebilir olanı seçmek lazım rutin belirlerken.
0
angelus
(25.12.18)
şekeri tamamen bırakma.. azaltarak bitir..

evde kek yapılırsa bir dilim yerim nedir yani o kadar da değil..

kafeye gittiğim zaman sütsüz şekersiz filtre kahve içerim..
diğer türlü asla içemiyorum midem bulanıyor..

misafirlikte tatlı ikram edilirse (diyelim 2 parça var) daha başlamadan bir tanesini iade ederim (artık olmasın diye)

şekersiz kola limonata içerim..

meyvedeki şeker, fabrika çıkışlı şekerden daha sağlıklıdır.. yerim yani hiç çekinmem..

bonus: kış haricinde 3 mevsim düzenli bisiklete biniyorum.. haliyle formumu korumak zor olmuyor!
0
strobist
(25.12.18)
@işimdeyim gücümdeyim patateste nişasta var.

çayı, kahveyi şekersiz içiyorum. kolayı zero içiyorum. Meyve konusunda kendimi kısıtlamıyorum. Abartarak yemedikçe sıkıntı olmaz. Şerbetli hamur tatlısı -baklava tarzı- yemiyorum. Sütlü tatlılardan azar azar.
0
silah taciri
(25.12.18)
daha önce bir kaç kez kısa süreli (2-3 ay gibi) şekeri bıraktım. o zamanlarda kek falan yemiyordum. gerçi bizim evde kek falan yapılmaz zaten. kafede ya sade türk kahvesi ya americano, filtre kahve ya da çay içiyordum. misafirliğe giderken de ev sahibine söylüyordum ben önceden. yemiyorum diye o da ya yapmıyordu ya da anlayış gösteriyordu yemememe.

şimdi ise daha uzun süreli olacak ama biraz daha toleranslı bir sistem üzerinde uğraşıyorum. haftada bir kez istediğim şeyi yiyip içiyorum onun dışında malum kış günde bir kivi ya da greyfurt yemeye çalışıyorum.

dipnot: şekerden kastın sadece tatlı şeyler mi bilmiyorum ama ben karbonhidratı kastediyorum şeker diyerek.
0
kljgslsdkjsd
(25.12.18)
Bu aralar yapmıyorum ama geçmişte yaptığım zamanlarda kek zaten yemiyordum, şekersiz meyve çayları iyi gider güzeldir. Kola zero/diet içiyorum içersem.

Meyve yemezsen kabızlıktan, basurden, vitaminsizlikten kırılırsın meyvedeki şeker zaten doğal olanı. Sen onun üstüne şeker içeren özellikle de fruktoz içeren abur cuburlar tüketirsen zararlı.
0
bos gezenin bos ustasi
(25.12.18)
şekeri bırakmak gibi bir amacım yok öncelikle. ülseratif kolit hastasıyım. fazla şekeri tat olarak sevmiyorum. bağırsaklarım sebebiyle de dikkat etmem gerekiyor - ama ben öyle süper bir diet filan uygulamıyorum.
çayı kahveyi zaten şekersiz içiyorum bu 17 senedir filan böyle, kafede de şekersiz filtre kahve filan içiyorum.
benim en büyük şeker tüketimim çizkek brovni vs. türü şeylerde ama o da belki ayda bir kere. paketli alıp tükettiğim bitter çikolata var. yazın da dondurma alırım pastaneden.
bizde şerbetli tatlılar ev pekmezi ile yapılıyor, beyaz şekerle yapılmıyor o da yine ayda 1-2 kere. pekmez yiyorum ben. hazır kek kurabiye filan senede 2 kere belki yerim.
misafirliğe de bayramdam bayrama gittiğim için onu da çok önemsemiyorum.
kola, meyve suyu filan hiç içmem. nadiren komposto içiyorum o da minimum şekerle yapılıyor.
ekmek yemiyorum. pilav makarna 10-15 günde 1 gibi. ama hamur işini özellikle kahvaltıda seviyorum. bunu kesmedim zaten 2 öğün yiyorum, akşam neredeyse sadece sebze yiyorum, çalışıyorum tüm gün, kahvaltımı kısmadım şimdilik. patates kızartması/kavurması türü de sürekli evde kahvaltı yaptığım için illa haftada 1-2 kez oluyor.
meyveyi şekerden dolayı değil çiğ meyve gaz yaptığı için dikkatli yiyorum. mesela 1 tane elma yiyorum. başka yemiyorum 1-1.5 gün. sonra 1 tane mandalina yiyorum (yürüyüş yaptıysam çilek filan yemeye izin veriyorum). böyle gidiyor. kiraz mesela dokunmuyor yiyorum ama portakal hiç yemiyorum.
0
niye ama
(25.12.18)
kayinvalidem'den ornek verebilirim. sekeri gencken birakmis bir rahatsizliktan dolayi (yuksek glisemiya mi oyle bir sey). simdi yemeye kalksa bile tadinin cok kotu geldigini soyluyor. ama bal yiyor, meyve yiyor, her gun yedigi bir parca kek var ama kek de pisirilmemis bir kek cesidi, meyve ile tatlandirilmis. her gun kucuk bir parca cukulata yiyor ama koyu ve organik urunler satan yerlerden alinmis.
0
bir varmis bir yokmus
(25.12.18)
Bırakalı 6 ay oldu. Yapamayacağımı düşünüyordum ama o kadar da sor değilmiş. Aslında hala çay ya da kahve içerken zorlanıyorum ama şekerli çay kahvenin nasıl bir şey olduğunu unuttuğumdan şeker atasım gelmiyor. Gazlı içeçek de öyle, şalgama ayrana alıştım.
0
goodman
(25.12.18)
Rafine şekerle aranıza mesafe koymanız güzel bir şey.
Yüksek kakao oranlı çikolatalar, haftada 1-2 dilim kek ve meyve yemek eğer herhangi bir vücut güzellik yarışmasına katılmayacaksanız sorun teşkil etmez.
Kola içmeyin. Kafede de soda, su, sade kahve içebilirsiniz.
Hayatınıza biraz da hareket katarsanız daha ne olsun zaten.
0
maskeli balonun maskesizi
(25.12.18)
Evde kek yapılmıyor.

Kahve, çay,yazın soda. Çayı 20 yıldan uzun süredir şekersiz içiyorum,eskiden pek kahve içmezdim, şimdi şekersiz içiyorum, tadını şekerle yakıştırmıyorum.

Genelde yemiyorum, çok güzel gözükürse kaçamak olarak yiyorum.

4 yıldır hiç içmiyorum.

Meyva yiyorum ama abartmamaya çalışarak, damak tadım bayağı değiştiği için bazı meyvalar çok şekerli geliyor zaten, mesela muz.
0
(25.12.18)
eskiden 1 çay bardağına 3-4 küp şeker atan insan olarak şekeri bırakalı 3-4 yıl oluyor.

çayı şekersiz içemediğim için komple çay içmeyi bırakmakla başlamıştım. sonra yavaş yavaş bitki çaylarının tadını almaya başladım, siyah çaya da alıştım. bazı yerlerde çay iyi bazı yerlerde kötü olabiliyormuş, şeker basınca anlamıyordum. bu süreçte benim için en önemli şey marketten paketli ürün (çikolata, bisküvi, gofret vs) almamaya çalışmak oldu.

evde kek yapılmıyor. düzenli yapılsa yemem, 40 yılda bir filan yapıldıysa o zaman tadına bakarım.

kafede filtre kahve, americano içerim.

misafirlikte yememeye çalışırım ya da ayıp olmasın diye az yerim, zaten pek misafirliğe gittiğim yok.

kola, fanta, ice tea, meyve suyu, aromalı gazoz vs içmiyorum, misafirlikte bile. eskiden her kahvaltımı mutlaka meyve suyu ya da ice tea ile yapardım, onun yerine kışın çay demlemeye, yazın ise hiçbir şey içmemeye başladım. dışarda yemek yiyorsam ayran içiyorum, yoksa hiçbir şey içmiyorum.

meyve ile pek aram olmadı ama ille de yiyeceksem, evde varsa bitmesi lazımsa vs sabah kahvaltıdan sonra yerim, akşam/gece yemem.

tatlı krizleri için bitter çikolata, kuru kayısı, kuru incir gibi yiyecekler hayat kurtarıyor, marketten hala almaya devam ettiğim yegane paketli abur cuburlar bunlar.
0
taurina
(25.12.18)
Çayı şekersiz içmeye çalışıcam diye bir şey yok, vallaha şekersiz çok daha güzel çay. Kısa sürede alışacaksın emin ol, hatta bu sayede kalitesiz çayları kolay ayırt edecek her yerde çay içemeyeceksin.

Çay ve kahvede şekeri kesip kolayı da bırakırsanız çok fark edecektir zaten. E keki tatlıyı da hergün yemiyorsunuzdur herhalde.

Kolayı zero içiyorum diyen arkadaşları da hayretle okuyorum bu arada.
0
John Bloor
(26.12.18)
(13)

mars'ta yasar misiniz?

Leonardo~Da~Vinci
bu soru bir varsayim sorusudur. efendim, mars denen kizil gezegende koloni kurulmasi planlaniyor. eger isterseniz o kolonide yasayacak insanlardan biri olma durumunuz var diyelim. yasamak ister misiniz ve neden? cevabiniz evetse, abicim dunya neyinize yetmiyor? mars'a tasinmanin size ne faydasi olac
bu soru bir varsayim sorusudur.

efendim, mars denen kizil gezegende koloni kurulmasi planlaniyor. eger isterseniz o kolonide yasayacak insanlardan biri olma durumunuz var diyelim. yasamak ister misiniz ve neden? cevabiniz evetse, abicim dunya neyinize yetmiyor? mars'a tasinmanin size ne faydasi olacak? tum hayatiniz fanusun icinde mi gecsin? millet bahcelerinde yayilin yuvarlanin iste. neyinize yetmiyor? mars'ta millet bahcesi mi olacak? bunun olmayacagini siz de biliyorsunuz.

-soru ile alakasiz bolum-

ek olarak, bildigim kadariyla mars'a inen insan evladi yok. mars'ta yasamak icin halihazirda uretilmis bir teknoloji gucu de yok insanoglunun. adamakilli mars'i kesfetmis degiliz.
elon'cugumun soylediklerine bakmayin.. fena sıkıyor. 2025'e o koloni yetismez bence. tum cahilligime dayanarak soyluyorum. elon isi erken teslim edip parasini ve sohretini tazeleme pesinde. populist ve girisimci adam. mars'a insan goturup dunya'yi mi kurtaracak?
bence, gereksiz bir hareket bu mars isi. siz bu konuda ne dusunuyorsunuz?
0
Leonardo~Da~Vinci
(24.12.18)
yaşamak isterim, intihar etmenin en havalı yolu olurdu.
0
Bruce
(24.12.18)
Yasarim, bagcilardan kotu olacak hali yok.
0
acemi
(24.12.18)
yaşarım. çünkü bu dünyanın düzeninden nefret ediyorum
0
purrty ploop
(24.12.18)
Soruyu zaten yanitlamissin ek olarak verdigin bolumde
0
howfaristhesky
(24.12.18)
Aslinda bakarsan bu soruya hayir yanitini verme imkanim var ve buyuk ihtimalle ben hayir diyecegim fakat bundan bir kac bin yil sonra dunyada isler kotuye gitmeye basladiginda ve marstaki yasam kosullari dunyadakine gore daha iyi olduguna karar verildiginde torunlarim bu soruya hayir deme imkanina sahip olmayabilir, dunyaki su kaynaklari biterse ve marsta bulunan su kaynaklari artarsa ve oksijen konusunda cozum uretilmisse Mars'ta, insanlar icin bu bir secim olmayacak, susuz kaldiklari icin goc edebilen edecek, edemeyen olecek!
0
nosmoke
(24.12.18)
bağcılardan kötü olamaz +1
0
tabirimekruh
(24.12.18)
Ama dunyadaki yasam bitme noktasina gelmisse eger ve insanlar Marsa gidiyorsa hayatlarini surdurebilmek icin dunyada kullanilan tum para birimleri degerini kaybedip, marsta kullanilan yeni para birimi bir an da su an ki USD yerine gececek, hos en cok uzay calismasi NASA tarafindan yapildigi icin orada kullanilacak para birimininde gene Americans hakim olacak diye dusunuyorum, 3. dunya ulkeleri dunya da olume terk edilebilir.
0
nosmoke
(25.12.18)
Yaşarım. Bir ara sanki koloni için gönüllü başvurular filan alınma hikayesi vardı. Arkadaşlarla derhal basvuralım demiştik.
0
Amaranta ursula
(25.12.18)
Yaşamın nasıl olacağına bağlı. Günlük yaşam için gitmezdim de bilimsel bir misyon olursa giderdim. Ayrıca bu tip teknolojilerin geliştirilmesine daha zaman olduğunu düşünüyorum. İnsanlar ışık hızı, yapay zeka, ölümsüzlük konuşup duruyor da daha yüzlerce yıl var iyimser tahminle bunlara. Belki de insan biyolojik sınırlarına ulaşacak ve artık yeni bir şey icat edilemeyecek. Yıldızlara açılabilecek teknolojileri geliştirebilecek kadar zeki olduğumuzdan emin miyiz? 3d yazıcı gibi icatlar yeterince değer görmüyor şimdilik bilim-kurgu olan meseleler yüzünden.
0
nrn
(25.12.18)
yaşarım, zaten dünyada da hayatım 15 metrekare yerde geçiyor. sıkılmam, yadırgamam.
hem biyoloğum ben, örnek mörnek toplarım analiz neyim ederim, uzaylı yemeği yaparım.
götürsünler beni.
0
niye ama
(25.12.18)
Şu tüm hayatınız fanusun içinde mi geçsin sorusu güldürdü. Marsa yerleşilince astronot gibi yaşanmaz herhalde. 2025te olmaz tabii ama daha sonralarında buradaki gibi güzel bir dünya inşa edilebilir.

Elysium filmini izlemediyseniz bir bakın derim, onlar marsta değil bir uzay gemisinde ancak bildiğim uzay gemilerinden değil...

cdn1.thr.com
0
senolll
(25.12.18)
Dünyalaştırma diye bir kavram var. Mars'ın kolonize edilmesi, bir üs kurulup kapalı alanda insanların çalışması/yaşaması başka bir şey. Mars'ı dünyalaştırıp, yaşanabilir hale getirmek başka bir şey. Bizim ömrümüz yetmez ama bir 500-1000 yıl sonra dünyalaştırılınca muhteşem olabilir. Düşünsene düşük yer çekiminde çok uzun ağaçların olduğu bir yer. Acaip eğlenceli olacaktır hoplaması zıplaması.
0
bos gezenin bos ustasi
(25.12.18)
İyi bi lahmacun ustası da gelecekse yaşarım niye yaşamiim
0
Delay Fuze
(25.12.18)
(10)

iki genc dagci turist kizin oldurulduguyle ilgili haber

jimicik
televizyonlarda denk geldiniz mi? fas'ta isid tarafindan oldurulduler. tv yok, internette gordum ben. haber olmasi mi engelleniyor acaba diye merak ettim.
televizyonlarda denk geldiniz mi?

fas'ta isid tarafindan oldurulduler. tv yok, internette gordum ben. haber olmasi mi engelleniyor acaba diye merak ettim.
0
jimicik
(24.12.18)
Olay fasta geciyor, olenler baska ulkeden. Bizim ulke icin cok da haber degeri yoktu bence.

Denk gelmedim tv'de.
0
acemi
(24.12.18)
Avrupa basininda yer bulmustur muhtemelen. Acemi+1
0
stavro
(24.12.18)
anadolu ajansı zamanında işıd'ı hoş gösteren çok haber yaptı. Türkiye'yi yönetenlerin bence işıd ile çok derdi yok. bu yüzden haber olmaması normaldir. Eski başbakanımız işıd için "tepkisel bir oluşum" dememiş miydi?
0
ebabil curnatasi
(24.12.18)
muhtemelen yayın yasağı getirildi. olay iki dağcının öldürülmesi değil, iki iskandinav (yani islam coğrafyasıyla alakasız, hobi amaçlı oraya gitmiş, konuyla alakası olmayan) dağcı kadının ışid tarafından başları kesilerek katledilmesi ve bunun videoya çekilmesi. sözlükte bile 3 gün sadece bu haber konuşuldu. çünkü ölenler siyasi değil, asker değil, gazeteci değil, ortadoğulu değil, o yüzden kendinle özdeşleştiriyorsun. normalde medyanın köpürte köpürte haber yapabileceği bir olaydı.
0
sir gawain
(24.12.18)
ben de oyle dusunuyorum. yoksa kurbanin milliyetinden, failin dininden de bagimsiz bir sekilde iki genc kizin kafalarinin kesilerek oldurulmesi her ulkede haber degeri tasir. ki nelerin nelerin ana haber bulteninde saatlerce gosterildigini dusununce...
0
🌸jimicik
(24.12.18)
show haberde denk geldim sanki bir iki gun once. ya da baska bir kanaldi.
0
exlibris
(24.12.18)
üğpoıuy duyuru açmıştı video linki bulamadım diye, ona link buldum öyle haberim oldu.

o da sözlükten görmüştür.

valla gömüyoruz ediyoruz ama bu arada kaynayan gözden kaçan haberler yine az süre de olsa sözlük moderasoynunun elinden kurtulup bize ulaşıyor.
0
killerbee
(24.12.18)
ben gördüm haber kanallarında ilk gün, sonraki günlerdeki haberlerde yoktu tabi.
ama olmuyor zaten
endonezyada 250 kişi öldü o bile kaçıncı sıradaki haber oluyor, öncelik cumhurbaşkanı suriye çekilme vs. ondan sonra 2 gün endonezya haberi oluyor bu dediğin türde haberler ise sadece ilgili gündeki haberde oluyor, sonra bir daha olmuyor. bir de saatle alakalı mesela sabah kuşağında verdiyse en fazla bir de öğlen kuşağında veriyor, bitti. akşam kuşağında olmuyor.
bir diğer faktör (ne uzattım)
bazı gündemlerle çok ilgili bu haber kanalları
mesela çevre geri dönüşüm, hayvanlara işkence... bu ara gündem bunlar
bunlarla ilgili bi haber olsa her bültende yayınlarlar
0
niye ama
(24.12.18)
Bu arada haber ilk ciktiginda kimin oldurdugu belli degildi.
Birini aklamalarina gerek yoktu video falan sonradan cikti.

Ama oyle ulkeler icin bunlar siradan seyler, hindistanda benzerlerini her sene 10 kere duyuyuoruz
0
acemi
(24.12.18)
ben duydum haberlerde. feci şekilde öldürüldüler diye verdi kanalın biri.
0
for day to break
(24.12.18)
(5)

''yaşa göre standardize edilmiş hız'' ne demektir?

Corrigan prefers beer
http://prntscr.com/lyei5obu tabloyu anlamaya çalışıyorum. çok makbule geçer. teşekkür ederim.
prntscr.com

bu tabloyu anlamaya çalışıyorum. çok makbule geçer. teşekkür ederim.
0
Corrigan prefers beer
(22.12.18)
çeviri hatası muhtemelen rate, oran.
0
niye ama
(22.12.18)
@niye ama, oran olarak kabul edersek ne anlama geldiğini açıklayabilir misin? örneğin uterus serviksindeki 4.5 ne ifade ediyor? Bilal'e anlatır gibi.
0
🌸Corrigan prefers beer
(22.12.18)
burada 2 önemli husus var
1- toplumlarda nüfus dağılımları farklı farklı
bu nedenle aynı hastalık x toplumunda %3 görülürken y toplumunda %10 oranında görülür demek, (prevelans) özellikle de o hastalık mesela ileri yaşta çok görülen bir hastalıksa ve iki toplumdan biri daha yaşlı bir toplumsa karşılaştırmanın sağlıksız olmasına neden oluyor. işte o yüzden standart bir 100.000 kişilik nüfus alınıyor -burada dünya standart nüfusu dediği o >>bu nasıl belirleniyor açıp okumak lazım ben de bilmiyorum. sonra işte bizim baktığımız ülke (burda türkiye) şayet bu standart nüfus ile aynı dağılıma sahip olaydı o zaman bu ülkede görülen a b c özelliklerinin oranları ne olacaktı, diye bakılıyor: yani o ülkedeki ölçülen vaka sayıları belli bir formülle standart nüfusa uyarlanıyor. buna da age-adjusted rate deniyor.

2- o görülen 43- 4 rakamları 100.000 nüfustaki vaka sayısı..ama bu sayılar bana az gibi geldi. yani benim bildiğim 100.000'de 100lerde filan meme kanseri bizde fazla düşük, buraya göre.
0
niye ama
(22.12.18)
tani konulmasi, kayda alinmasi hizi muhtemelen. rapora baktigimda anladigim bu.
0
e haliyle
(22.12.18)
efx
(23.12.18)
(8)

Katiller ve psikopatlar

basubadelmevt
İyi akşamlar, algıda seçicilik midir her gün en az bir psikopat sevgili veya eşin katliam haberleri gözüme çarpıyor. Kendi kafasına da sıkıyorlar kadıncağız öldükten sonra. Merakğim bir şey varBu gibi tiplerin aileleriyle özellikle de anneleriyle ilişkileri nasıldır? İnsan hiç mi düsünmez ,anneme bu
İyi akşamlar, algıda seçicilik midir her gün en az bir psikopat sevgili veya eşin katliam haberleri gözüme çarpıyor. Kendi kafasına da sıkıyorlar kadıncağız öldükten sonra. Merakğim bir şey var
Bu gibi tiplerin aileleriyle özellikle de anneleriyle ilişkileri nasıldır? İnsan hiç mi düsünmez ,anneme bunları yaşatmayayım diye. Ailede büyük eksiklikler ettiğini tahmin etmek zor değil de ne bileyim ya. Anneme çok bağlı bir erkeğim , hayatımda bir kere intihar tarzı seyler düşünmüştüm ve sonra annem geldi aklıma,ona bunu nasıl yaşatırım diye hayıflandım,ben ve kardeşim için verdiği emeği düşündüm. Nasıl aileler bunlar bu kadar kadın düşmanı yetişiyor bu manyaklar?
0
basubadelmevt
(21.12.18)
Zaten kadin haklari orgutleri birkac yildir bu artistan soz ediyor.

Ancak bu insanlar, cok da uc kisiler degil. Etrafinda her gun karsilastigin kisiler.

bit.ly

Suclu hepimiziz!
0
Traveller
(21.12.18)
Bir yanlışın var bana göre. Herkesi kendi terazinle tartmak gibi.

Bir insan annesi babası için yaşamaz kendisi için yaşar. Doğrusu budur, en azından norm budur modern toplumda.

Karısını kesen psikopatlar nasıl bir ailede yetişiyor bilmiyorum ama ana baba kontrolünde, ülkenin normu olan cinsiyetçi toplum yapısında büyüdüklerini düşünüyorum. O nedenle "erkeklik" denen kavramı kutsallaştırıp kendilerini aldatan/boşamakta olan vs karılarını bu gururun kırılmasına binaen öldürüyorlar çoğunlukla. Namusumu temizledim kafasıyla yapılıyor genelde o yüzden böyle diyorum.

Sorun annesini babasını sevmek değil, erkekliğine toz kondurmamak. Psikopat da değiller bence. Öyle olsa intihar etmez, öldürdüğü karıyı yok eder hayatına devam eder hiçbişe olmamış gibi vs.
0
bos gezenin bos ustasi
(21.12.18)
Ben de tam tersini dusunuyorum, neden butun herkes sevgilsiini falan vurmuyor. Insanlar cok sabirli diye dusunuyorum.

Intihar icin de ayni dusunceye sahibim.
0
acemi
(21.12.18)
Valla her cezaevine düşen psikopat değil. Onların ne yaşadığını nereden biliyorsun? belkide üstüne çok gidildi. sabrı tükendi. biliyor musunuz neler yaşadığını?
0
komando kani var bende
(21.12.18)
aslinda o ailelerde sizin annenizden bile daha fazla o adamin ustune dusulmustur, agam pasam denilmistir, bebek gibi acikinca yemegi verilmis, cebine harcligi konulmus, hicbir konuda hicbir ise yaramasi beklenmemis, yillar icinde yaptigi butun hatalar ortbas edilmis, gormezden gelinmis, cevredekilerin yorumlarina inanilmistir.
yoksa gercekten cocugunu seven ve bilincli aileler cocuklarinda sorun gorduklerinde uzman destegi aliyorlar, sorunlari gormezden gelmiyorlar. cocuktur, evlattir demeyip topluma kendi secimleri sonucu olarak bir insan kattiklarini ve bunun bir sorumluluk oldugunun bilincindeler.
turkiye'de cocuguna bu gozle bakan insan sayisi o kadar az ki! yani herkes dunyanin kotuluklerinden cocugunu kurtarma konusuna konsantre olmus ama benim kendi kanim canim baskasina naapmis hiiiic umurlarinda degil, bugun eksi de yine bir baslik vardi iste, psikopatin biri parkin ortasinda kopek vurmus, guya cocugunu bahane ederek, o adam o cocugu evde catir catir dovmuyorsa, anasi da evde hicbir ise yaramasina izin vermiyorsa ben de birsey bilmiyorum.
ise yaramaz insanlar sorunlarin sozlu veya fiziksel siddetle cozerler. sekil 1a da goruldugu uzere, tayyip en guzel ornek, bilindigi uzere tam olarak boyle bir ailenin cocugu idi, simdi topluca sonucuna katlaniyoruz, sizce bunun anasi babasi bir gun olsun oglum sen cok ah aldin yaziktir demis midir?
0
mavicorap
(21.12.18)
Psikopatların beyninde empati sağlayan bölgenin gelişmemiş ya da daha az gelişmiş olduğu yönünde bazı veriler var.(Kaynak :Prof Dr N.Tarhan)
0
hebanon
(21.12.18)
anneleri de böyle duyarlı, sevgi kelebeği, bilinçli insanlar değiller ki...
hiç mi okumuyorsunuz aynı haberlerde genelde bu tür manyakların (özellikle şiddet değil de tecavüzcü manyakların) anneleri (hatta kimi durumlarda eşleri) "oğlumun hayatını karartıyor" diye üstüne yürüyor suçlayan tarafın.
boşuna mı diyoruz, türk anneleri genel olarak manyak, aman da paşa oğluşuna zeval gelmesin. zaten öldürmek filan resmen hakkı oğluşunun. o "manyak karı"nın kaşınması hep...yoksa oğlunun hiç suçu olur mu? fatmagülün suçu ne diye bir dizi vardı orada zengin sınıftan aileler vardı o aileler de aynen böyleydi aman ört bas edilsin, oğluşlarına zeval gelmesin. bizde aileler böyle işte. alt kesim de aynı üst kesim de.

benim bildiklerim arasında üniversite mezunu adam öldürmüş 2 tip var..ikisi de güya annesini sayar sever, yani anne döven söven tiplerden değiller (biri aşırı şımartılmış paşa oğlum sendromu öbürü ailesinin isteklerinin altında ezilip kendi hayatını yaşayamayan bir manyak aile şimdi vicdan yapıyor). annelerine kalırsa oğluşları kadersiz, oğullarına yazık oldu, hiç demiyorlar ki yahu oğlum adam öldürdü, (üstelik ikisinin de öldürdüğü gencecik insanlardı, aileleri vardı, resmen ocakları söndü) cezasını çeksin, akıllansın, biz de hatalarımızı kabul edelim, nerdeee...oğullarının çocuklarını düşünüyorlar aman bi üstüne titriyorlar filan. e iyi de ölen adamın/kadının çocukları taş mıydı? ona yazık değil mi diyen yok. bu hataları böyle devam ettirirsek yeni yeni manyaklar türeteceğiz diyen hiç yok. "oğlum katil oldu" (bir can aldı) diye değil "oğluma katil, torunuma baban katil diyecekler" diye üzülen insanlardan bahsediyoruz...
0
niye ama
(21.12.18)
Tamamen empati eksikliği.
0
[GODDARD]
(21.12.18)
(5)

istanbul yeni havaalanı biletleri

prasinos
yılbaşından sonraki biletler görünmüyor. esb-isl bileti almak isterdim, satış tarihi hakkında bilgisi olan var mı?
yılbaşından sonraki biletler görünmüyor. esb-isl bileti almak isterdim, satış tarihi hakkında bilgisi olan var mı?
0
prasinos
(20.12.18)
ne zaman taşınacaklar belli değil ki
en iyi ihtimal mart sonuymuş
ne zaman başlayacağı belli olmayan uçuşu nasıl satsınlar?
belli olunca satarlar.
0
niye ama
(20.12.18)
@niye ama, esb, adb, ayt ve bakü parkurlarına satışlar vardı. gittim ben kasım başında.
0
🌸prasinos
(20.12.18)
yılbaşında taşınma olup olmayacağı belli değil
farklı bir alternatif de yeni havalimanının ist yeşilköydekinin isl olarak değiştirileceği yani sana ist sattı gene ist e getirecek.
0
basond
(20.12.18)
kasın başında taşınma yıl sonu olacak diye bir plan vardı
2 gün önce o iş iptal oldu ve belirsiz bir tarih şu anda
0
niye ama
(20.12.18)
taşınmadan bahsetmiyorum esb-isl karşılıklı 1 sefer vardı günde o da yok diyorum. deneme uçuşlarına bilet alabilsem kafi :)
0
🌸prasinos
(21.12.18)
(3)

Yaşam geçirmelik tatil yeri

artcilly
Ama tam teşekküllü bir hastaneye ulaşımı kolay mesela max 10 - 15 km olan nereler vardır ege, batı akdeniz olabilir ha bir de deprem risk haritasına göre nispeten az riskli :) teşekkürler.
Ama tam teşekküllü bir hastaneye ulaşımı kolay mesela max 10 - 15 km olan nereler vardır ege, batı akdeniz olabilir ha bir de deprem risk haritasına göre nispeten az riskli :) teşekkürler.
0
artcilly
(19.12.18)
hahahaha
kemer
ve çevresi.
alanya ve çevresi.
tam teşekküllü hastaneye en yakın o çevre dışında (egede yok) tatil beldesi yok.
bence siz oralara gitmek yerine önce bir psikologla görüşün. ciddiyim.
0
i dont know i dont care
(27.12.18)
muğla için konuşursak:
tıp fakültesinin hastanesi de dahil devlet hastaneleri dandik ötesi (ben o fakülteyi çeşitli sebeplerle çok iyi biliyorum o yüzden buna itimat edebilirsiniz)
insanlar yücelene filan gidiyor, biraz ciddi bir şeyi olan (hasta çocuğu olan) tanıdıklarımız her hafta ya izmire ya denizliye taşınıyor.
hatta marmaristeki hastaneler merkezdekinden daha iyi ama özel.
bodrumdaki hastanelerini bilmiyorum ama kesin özellere yönlendiriyorlardır.
sorun şu: bu hastaneler "otel" hizmeti vermeye odaklı yerler. yani gitmeye gidersiniz de binlerce liranız yoksa pek hizmet alamazsınız.üstüne bir de sizi panik yaptırırlar.

mesela datçada torun bakan bir aile büyüğümüz vardı. 2 ay grip, böbrek, şu bu ilacı verip verip yolladıktan sonra kalp kapakçıklarının bitme noktasında olduğunu ancak fark ettiler. apar topar ailesi ankaraya getirdi ve acil ameliyat oldu ve ciddi ciddi yolda ölüyordu. o ameliyatı orada yapacak kimse zaten yok. anjiyo bile yapamadılar burada masada kalır dediler. bu durumun küçük anadolu şehirlerinde de sık sık yaşandığını bilecek kadar hasta/hastane geçmişim var, datçanın sorunu cehennemin/cennetin dibinde olması. çok uzak.

akdeniz üniversitesini bilmediğim için bir şey diyemiyorum ama akdeniz üniversitesinden (ya da antalya merkezden diyeyim) izmire kadar olan aralıkta dediğiniz gibi bir yer yok.
0
niye ama
(27.12.18)
"bence siz oralara gitmek yerine önce bir psikologla görüşün. ciddiyim."

i dont know i dont care

Tipik bir duyuru ergeni. Bir cümleyle karakter analizi yapmış, engin tecrübelerine dayanarak da psikoga yönlendirmis. Üstelik de ciddi!! :D

@niye ama, detaylı açıklama için çok teşekkür ederim :)
0
🌸artcilly
(03.01.19)
(2)

Yöksis Çalışmıyor Mu?

mkrk
SelamAkademik ilanlara bakardım arada uzun zamandır burada hiçbir bölümün ilanını görmüyorum. Bu alan artık kullanılmıyor mu?
Selam

Akademik ilanlara bakardım arada uzun zamandır burada hiçbir bölümün ilanını görmüyorum. Bu alan artık kullanılmıyor mu?
0
mkrk
(18.12.18)
daha beter: ilana çıkamıyor okullar
norm kadro yasası bekliyorlardı şimdi de uygulamasının netleşmesini bekliyorlar galiba
0
niye ama
(18.12.18)
Ilanlar artik resmi gazetede yayinlaniyor. Oradan takip edebilirsiniz. Bir de surada derli topluymus: www.ilan.gov.tr
0
evrim halkasi
(18.12.18)
(10)

At hırsızıyla evlenip şiddet görmek

İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
Merhaba arkadaşlar,Ya bakıyorum haberlerde kadınların şiddet gördüğü kocalarının, sevgililerine alayı çomar, at hırsızı, çakal züppe tipli barzolar. Ben anlamıyorum yani hiç mi tiplerinden belli olmuyor bu heriflerin? Yani adamların tipi " Ben buradayım " diyor. Sokakta görsem yolumu değiştireceğim
Merhaba arkadaşlar,

Ya bakıyorum haberlerde kadınların şiddet gördüğü kocalarının, sevgililerine alayı çomar, at hırsızı, çakal züppe tipli barzolar. Ben anlamıyorum yani hiç mi tiplerinden belli olmuyor bu heriflerin? Yani adamların tipi " Ben buradayım " diyor. Sokakta görsem yolumu değiştireceğim tipte adamlarla sevgili oluyorlar, evleniyorlar. Ondan sonra da ya şiddet görüyorlar ya da mezara gidiyorlar. Yani ne bekliyorlar da ilişki kuruyorlar böyle çomarlarla? Macera falan mı arıyorlar? Cidden artık yani abartmadan söylüyorum, her defasında bakalım bu sefer yanılacak mıyım diye bakıyorum kadına şiddet haberlerine ama " E tipinden belli bunun! " diyorum. Yani bilmiyorum adamlar Pandora' nın Kutusu gibi açılmayı bekliyor. Bile bile lades bu. Yani oyun mu bu? İstediğin zaman kurtulabileceğini mi sanıyorsun?

Bir de ne bileyim o tek hücreli yaşam formlarına diyecek bir şey bulamıyorum. İtlaf etmekten başka bir çözüm göremiyorum. O yüzden bütün sorumluluğu kadınlara yüklüyorum. Yani gelip burada o tek hücreli yaşam formlarını savunduğumu düşünüp karşı yorum yazmayın. Siz ne düşünüyorsunuz arkadaşlar?
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(15.12.18)
Aslinda bu ne yazik ki sosyolojik bir sorun. Bircok kadin ne yazik ki ne akademik ne de sosyal egitim gordugunden dogru insan ile yanlis insani ayirt edemiyor.

Kisisel goruslerim egitimsiz kadinlarin ne yazik ki egitimli kadinlara gore erkek hegomenyasini erkekler kadar savundugu yonunde. Ornegin o kadinlarla egitimli bir birey olarak konusursak kendi erkek arkadaslari nisanlilari kadar "erkek, maco, asik, vb" olmadigimizi iddia edebilirler. Ne yazik ki en cok bu kadinlar bu yanlis sistemin acilarini en cok cekenler arasinda. Cozum genis kitlesel sosyolojik kulturel degisimle cozulur bence. Bu degisim akademik egitimin yaninda Amerikalilarin street smart dedikleri kotu insan ile dogru insani ayirt etmelerini saglayacak bir ogrenme yasamalarini saglamak olabilir.
0
Traveller
(15.12.18)
Harabat ehlini hor görme zakir, defineye malik viraneler var. Diyor ve tiple akasız olduğunu insanlıkla alakalı olduğunu beyan ediyorum.
0
Techsavvy
(15.12.18)
izleyip gülüyorum zerre acımıyorum bunlarla evlenen kadınlara.
0
ayseee
(15.12.18)
Başıma bi iş gelmeyecekse sana katılıyorum.
0
i m cool with that
(15.12.18)
İki gün önce "polis neden bize gbt sorup duruyo" diye ağlayan ekşiciler de dahil mi bu tanıma? Yok yani daha sonra aynı adamlar "kezbanlar"ın tipe bakıyor olmasına da içerliyorlar, ondan soruyorum. Ortada bir çelişki var. En iyisi mi çıkın ortaya delikanlı gibi, bizim yediklerimiz dahil her bokun kabahati kadınlardadır diyin kurtulun gitsin. En azından tutarlı bir görüş olur.
0
birsürüsorumvar
(15.12.18)
Alfa erkek onlar.
Surune lider ariyorsan arada dayak da yiyeceksin asjsksk
0
acemi
(15.12.18)
bir de şöyle düşün
salon beyefendisi, doktor, akademisyen vb. eşi olan eğitimli kadın gurur yapıyor...kolay değil bu kadınlar için "kocamdan dayak yiyorum, ama morartmadan dövüyor" veya "morartıyorsa o gün işe gitmemek için yalan uyduruyorum" vs. demek
yoksa biliyoruz ki karısını dövüp dövüp buz küvetine yatıran tıp profesörü olan adam da var.

ha ama evet, senin dediğin gibi olan tabi daha çok...ülkede "evlenmek" resmen zorunlu gibi bir şey. sen diyorsun neden bu adamlarla takılıyorlar. bak ben bekarım, hayatımda kimse yok. sorunlu ilişki yerine hiç ilişkiyi hep tercih ederim. bana okumuş, koca koca ablalarım "ya aptal taklidi yap, bul birini" akılları filan veriyor :) kadınların üzerinde korkunç bir mahalle baskısı var. makbul kadın tipi de o ufku dar, evlenme meraklısı,yalnız kalamayan tipleme. sevgilisi ağzını burnunu kırıyor, müdahele ediyorsun "sana ne, kıskanma" oluyor, kadın 3 gün sonra barışıyor..4. gün öldürüyor bu sefer.

ailesi o at hırsızı adamla evlenmesine izin vermez diye gebe kalıp evlenen üniversiteli hatun biliyorum...çözümsüz.
0
niye ama
(15.12.18)
Izmir’de oldukca duzgun bir ailede yetisip, fen lisesinden mezun olup super burslarla üniversite okuyup sonrasında birden fazla kadini taciz etmis insan tanidim. bu isler tipe bakmayabiliyor.

tipcisindan, ilahiyatçısina her turlu akademisyenin siddet uygulayanini tanidim.

kendi enistem, doktoralı bir meb mensubu; dangalagin onde gideni.

bu konu at hırsızlarını cok asar. hele ki “niye ama”nin bahsettigi toplumsal baskı varken.
0
fever
(15.12.18)
o at hirsizlari bazi kadinlar icin bir proje. Evlenince ben adam ederim, degistiririm herifi diye dusunuyorlar. iyi niyetli bir yaklasim ama sonuc ortada.
0
parcxerox
(15.12.18)
O bahsettiğin kadınlardan bir kısmı sadece o tipte insan görmüş oluyor, belki ilişki konusunda tecrübeli degiller ve insanları tanımıyorlar.
0
biseysorcaktim
(15.12.18)
(9)

Refakatci/hemsire tutma

acemi
Tam olarak bu isin tanimi var mi bilmiyorum, olmam gereken bir ameliyat var.Aileyi falan karistirmak istemiyorum, paniklerler ugrasamam.En az 2 hafta tamamen pert durumda olacagim, her seyle ilgilenmesi lazim. Tabi hastanede de olaylari(evrak olur, riskli bi karar vermek olur) takip edebilmesi lazim
Tam olarak bu isin tanimi var mi bilmiyorum, olmam gereken bir ameliyat var.
Aileyi falan karistirmak istemiyorum, paniklerler ugrasamam.


En az 2 hafta tamamen pert durumda olacagim, her seyle ilgilenmesi lazim. Tabi hastanede de olaylari(evrak olur, riskli bi karar vermek olur) takip edebilmesi lazim.
Eve gecince(transferi de organize edecek) de yemegi en azindan disardan soyleyip sonra bana yedirmesi lazim.

2 haftaligina hemsire tutsam yemek falan yememe yardim eder mi
Daha dogrusu bu isi meslegi hemsire olanlar yapar mi, cok mu amelelik iceriyor bilmiyorum.
0
acemi
(14.12.18)
hastene de sağlayabilir sağlık birimleri de,bşb'lerin evde bakım hizmetleri var ordan da destek isteyebilirsiniz.geçmiş olsun.
0
jactantia
(14.12.18)
şirketler var bu işler için onlarca
0
oscar
(14.12.18)
işi bu olan, hastabakıcı servisi veren firmalar var
mesela ankarada numune hastanesinin karşısında bi dolu böyle ilan filan vardır da istanbulu bilmiyorum. illa semti vardır onun.
ama senin asıl sorun şu:
1)nerede olacaksın ameliyatı özel mi devlet mi
özel oda filan olacak mı?
zira malum erkeksin, erkek bakıcı ne kadar var bilmiyorum (illa vardır da aradı mı bulunmaz ya). devlette her yer karşı cins refakatçı almıyor. önce hastaneye bir sor. anlaşmalı bir yerleri bile olabilir.
2) riskli kararı elin adamı/kadını veremez
hastaneye irtibat telefonu olarak onun numarasını verirsin, malzeme gerekir gider alır gelir, ilacı yemeği takip eder vs. o olur ama bir müdahale ile ilgili kararı senden, bilinçsiz olursan da illa ailenden isteyecekler, olur formunu sen veya yine ailen imzalayacak. evli değilsin; o zaman annen-baban bundan kaçışın yok. hastane çıkışı komposto filan ye yahu kebap mı söyleyeceksin? insanı delirtme.
3) onlarca kez refakatçı kaldım, kaç kere eve hasta getirdim. açık kalp ameliyatı olmuyorsan normal araçla gelebilir olursun. -gerçi 2 hafta pert diyince biraz işkillenmedim değil...
0
niye ama
(14.12.18)
Sonunda "şeyi" aldırıp aramıza katılacaksın galiba. Geçmiş olsun.
0
geçerkenugradım
(14.12.18)
hsatabakıcılar/ hemşireler de insan sizinle 7/24 ilgilenemezler. max haftada 6 gün günde 12 saat yardımcı olur. illa birilerini tutacaksanız 2 kişi tutmanız gerekir en az.
0
benaslinda
(14.12.18)
Ben bakarım abi sana.
0
eazy
(14.12.18)
Ankaradaysan yatalak hasta bakıcı çok kral bir arkadaşım var.
0
battal gemalmaz
(14.12.18)
yemek yedirmek ne demek, altını bile temizler hemşire. fakat biraz tuzlu olur. hiç mi arkadaşın yok? çünkü sadece bir hemşirenin yapmasını gerektirecek bir şey barındırmıyor ameliyat sonrası evde bakım. insafı olan eli ayağı tutan herhangi birisi de pozisyon almana, yemek yemene, tuvalete çıkmana falan yardım edebilir yani.

riskli karar vermek legal olmayabilir birinci derece yakının olmadığı için. acil bir durumda anana babana eşine acilen ulaşamıyorlarsa yasal kararları senden sorumlu doktor verir. aaa annesi açmıyo telefonu neyse ölsün bari durumu yok. tanımadığın birini de tek seferliğine yasal varis ilan etme bir zahmet. doktoruna bırak kararı. onun dışında yukardaki arkadaşın dediği gibi diğer işlerini yapar eder elbette hastanede. karşı cins almama vs. gibi bir durum da olamaz hiçbir devlet kurumunda. denk geldiyseniz şikayet edin. ne saçma.

bir yanlış anlaşılmayı da düzelteyim parası verildiği sürece yatılı kalan hemşireler sağlanabiliyor şirketler aracılığıyla. ilgilenirler yani.
0
nolmus yani
(14.12.18)
Anneni babanı çağır
0
insomnia
(15.12.18)
(6)

freelance çevirmenlik - belge ibrazı?

aydonno
freelance çevirmenlik için başvurduğum büro belge ibrazı yapıp yapmadığımı sordu. yapmıyorum deyince şu cevabı aldım:"Ödemeler karşılığında evrak ibraz edebilmeniz ne yazık ki elzem, yasal zorunluluk. Evrak ibrazı yapamamanız halinde geriye tek bir yöntem kalıyor, Gider PusulasıUnutmadan hatırlatma
freelance çevirmenlik için başvurduğum büro belge ibrazı yapıp yapmadığımı sordu. yapmıyorum deyince şu cevabı aldım:

"Ödemeler karşılığında evrak ibraz edebilmeniz ne yazık ki elzem, yasal zorunluluk. Evrak ibrazı yapamamanız halinde geriye tek bir yöntem kalıyor, Gider Pusulası

Unutmadan hatırlatmak isterim; kendi adınıza evrak ibrazı yapamasanız dahi evrak ibrazı yapabilen yakınlarınız aracılığı ile ödemelerinizi alabilirsiniz.



Peki bu yöntem nasıl bir yöntemdir?



Toplam hak edişinizden %20 stopaj kesintisi yaparak ödemenizi gerçekleştiririz. Ancak gider pusulasının handikabı yıl içinde bir kişi adına sadece bir defa düzenlenebiliyor olmasıdır. Belge ibraz edildiğinde ödeme yapılabileceğinden bu, bir kişiye yılda bir defa ödeme yapılabileceği anlamına geliyor.

Güvenebileceğiniz (kardeş, anne, baba vb.) farklı kişilerin bilgilerini (T.C Kimlik numarası , adres, ad soyad) verebilirseniz birkaç ayda bir ilgili kişilerin adlarına gider pusulasını düzenler, ödemeyi ilgili kişinin hesabına gönderiyor oluruz.

Ödemeleriniz elle tutulur bir rakama ulaştığında ihtiyacınız olan bir zamanda sizin adınıza Gider Pusulası düzenler ödemeyi hesabınıza göndeririz. Devam eden ayları da yine konuşuyor oluruz. Ancak açıklamalardan da anlaşılacağı üzere Gider Pusulası yöntemi ile çalışmak her iki taraf için de çok istenen bir yöntem değildir.



Tool kullanımı konusunda da biz gereken desteği sağlıyor olacağız.



Ödeme şeklinde mutabıksak eğer deneme metni gönderebilirim."



wtf, bu kadar önemli bi konu mu bu? herkes yapıyor mu bunu? sanmıyorum. neden burası bu konuda ısrarcı bu konuda?

anlamadım.
0
aydonno
(10.12.18)
neden ısrarcı: sana yaptığı ödemeyi masraf gösteremezse adam onun vergisini ödüyor o yüzden. şu sıralarda da maliye uçan kuşu soruyor. evrak ibrazı dediği şey senin serbest çalışan olarak kayıtlı olman sanırım e sen de değilsin o zaman gerçekten tek yöntem gider pusulası. onu da gerçekten aynı kişi sürekli gider pusulası kestiyse maliye bu ne böyle arizi kazanç olmaz diyor.
keşke herkes yapsa bu arada.
önüne gelen kayıtdışı çalışıyor vergi/prim ödeyen insanların suçu günahı ne?
0
niye ama
(10.12.18)
ben büronun ciddiyetini sevdim, vergisini veren büro size de ödeme aksatmaz, yamuk yapmaz gibime geliyor. Bu konuda sağlam olduklarını hissediyorum.
0
insert coin
(10.12.18)
Serbest çevirmenlik vergiden muaf mesleklerden biri yalnız. Evde yapılan işle aynı kategoride hatta. Çok ayrıntısını bilmiyorum şu an ama bize öyle denmişti (Mütter 2. Sınıf öğrencisiyim) belki sizin iş biraz farklıdır.

Ek: bayağı yanlış biliyormuşum sayende ben de öğrenmiş oldum favorilerim duyuruyu tşk :)
0
birsürüsorumvar
(10.12.18)
serbest çevirmenlik vergiden muaf filan değil
muaf olmanın bir koşulu var telife tabi eser çeviriyorsanız onun da bandrolü mandrolü varsa...veya bunun gibi birkaç istisna var
bildiğimiz normal piyasa çevirisi, grafik tasarımcı, proje çizen mimar, kod yazan mühendis, içerek üreten sosyal medya yöneten...serbest çalışan ne vergiye tabiyse aynısına tabi.
0
niye ama
(10.12.18)
vergiden muaf değil maalesef. 27 senelik tercümanım. Ve bayağı bayağı vergisini ödüyoruz.
Şahıs firması olarak serbest meslek makbuzu kesiyorum ve stopajını da ödüyorum.
Firma size gider makbuzu imzalatabilir, ancak senede bir kez kısmına takıldım, ben şahıs firması olmadan önce yaptıkça imzalıyordum hep.
0
cedilla
(10.12.18)
@ cedilla
bunun sıklığı konusu yasada belirlenmiş bir konu değil
yani maliye "takmak isterse" takabiliyor
yoruma açık
bazısı diyor senede 3-5 kereye kadar arizi kazanç olur
bazısı diyor yok öyle 5 kere makbuzla arizi iş olmaz, sizin düzenli iş ilişkiniz var...
0
niye ama
(10.12.18)
(1)

Enflasyon hesaplanırken sepetteki ürünlerin aritmetik ortalaması..

ya ben lan neyse
...mı alınıyor?ayrıca ürünlerin fiyatlarını hangi satıcıdan kontrol ediyorlar?
...mı alınıyor?

ayrıca ürünlerin fiyatlarını hangi satıcıdan kontrol ediyorlar?
0
ya ben lan neyse
(08.12.18)
her ürünün etki katsayısı var
tamamen atıyorum da
ilk 35 ürün %50
kalan 200 ürün %50 mi ne öyle bir şey ve işte mesela yakıt %1 etkiliyor limon %0.01 filan gibi.
satıcı olarak zincir marketleri baz alıyorlarmış orada ortalamayı alıyorlar herhalde
0
niye ama
(08.12.18)
(12)

Ayıya dayı demeli mi dememeli

senolll
Merhaba,Çok sinirliyim şu an. Yurt dışındayım, burada ara sırada uğradığım bir restoran var yeni ortakları Türk/kürt. Biz bunla onlara websitesi falan yaparım diye konuşuyorduk, ben arada yemek yiyordum burada. Mekanı değiştirdiler son aylarda biraz oturup insanlar daha fazla gelmeye başlayınca gars
Merhaba,

Çok sinirliyim şu an.
Yurt dışındayım, burada ara sırada uğradığım bir restoran var yeni ortakları Türk/kürt.
Biz bunla onlara websitesi falan yaparım diye konuşuyorduk, ben arada yemek yiyordum burada. Mekanı değiştirdiler son aylarda biraz oturup insanlar daha fazla gelmeye başlayınca garson olarak da çalışabilirim diye konuştuk ve geçen hafta 2 gün çalıştım.
Akşam büfeleri var buraya gelince yemek yersin götürürsün de falan diyordu. Saatlik verdiği ücret ise diğer yerlere göre az.
Bugün de geldim bugün için pazartesi konuştuğumuzda 6da gelirsin demişti perşembe günü 7 yaptı. Bu arada işi öğrenmek için erken gelirsin deftere giriş saati yazarsın ama gece çıkıştan düşersin demişti, kontrol olursa sorun olmasın diye. Perşembe günü de öyle yaptım.
Bugün için çok öyle yapmayayım dedim gerek yok diye 6.40ta geldim. Yemek yer başlarım diye. Kimse yoktu mekanda ve bana dedi ki 8de başla sen. Yemek al otur müşteri gibi. Oturdum yedim yavaş yavaş saat 7.30 oldu soruyorum napayım oturayım mı böyle başlamıyım diye. Bu arada insanlar geldi biraz 10kişi falan var. Kendi ve garson kız bakıyor. Bense hala oturuyorum ve ben sorunca bana dediği şey "göbek at"
Bu kadar ciddiyetsiz olunamaz. Aslında iyi gibi görünen ama içinden hiç de iyi olmayan biri gibi. Ve şu an yaptığı tamamen adaletsizlik. Oysa geçen gün bahşiş konusu açıldığında ahkam kesiyordu, aşçı da destekliyordu çok adaletli diye. Lafagelince parayı önemsemiyor. Fakat şu an yaptığım çok kötü bir şey. Bana söylenen vakitte geliyorum ve 1 saat sonra başla sen diyor. Sonra da dalga geçerek cevaplar veriyor. Çok sinirlendim, kötü bir şeyler söyleyip çıkıp gitmemek için zor tutuyorum kendimi.

Bir yandan paraya da ihtiyacım var, başka part time işim var o da boktan. Kendime kızıyorum asılmesleğimde iş bulmak için yapmam gerekenleri yapmayıp başkalarının böyle davranmasına müsaade ediyorum diye. Site işini alma ihtimalim de var.

Ne yapayım sizce, sakin kalmayı deneyip köprüyü geçene kadar ayıya dayı mı diyim? Al boktan işini başına çal, kendine başka köle bul diyip geçkip gideyim mi? Yoksa sen geç başla gibi laflar ettikçe başımı eğip oturayım mı? Müşteri yoksa ben napayım amk, yiyorsa diğer kıza desin aynısını ama yemez çünkü o buralı ben Türküm.
0
senolll
(08.12.18)
Sen kendi maddi durumunun hesabıni daha iyi bilirsin. Bu işe çok ihtiyacin varsa adama he he deyip çok dikkate almayacaksan kal. Ama bence kalk git gerek yok böylelerinin derdini çekmeye. Kendine başka iş bak.
0
Amaranta ursula
(08.12.18)
Kozlar onun elinde oldugu icin laubali davranmis. Gorgusuzluk ve pislik yapmis. Fazla samimiyet kurma. Paraya ihtiyaci olan sensin o degil. Ayiya dayi de bu sirada baska is ara.
0
nax
(08.12.18)
Şimdilik sadece etkinlik olduğunda çalışıyorum, daha sonra öğlen büfesine de gelebilirim falan diye konuştuk. Ya saatlerim artarsa iyi olacak da şu an öyle çok çok iyi değil. Bir de websitesi işini alabilsem iyi para alıcam. Ona da yokuş sürüyor gibi de...
0
🌸senolll
(08.12.18)
Tipik ortadoğu kurnazlıkları, o adamdan da işinden de hayır gelmez.
0
shangrilla
(08.12.18)
Türk patron tiplemesi, klasik. Ne kadar iyi de olsa bu kadar oluyor işte. Kötü ayrılma "abi bana uygun değilmiş bu iş, benim giriş çıkış saati belli olan işe ihtiyacım var, günlük ders çalışacam", filan de.
kendine bunu yapma git ne okuyorsan o alanda iş ara. tembellik etme staj yap, dilini geliştir. ne lazımsa onu yap.
0
niye ama
(08.12.18)
Hemsehri hemsehriyi gurbette s....mis.

Evet. Tabi ki diger yerlere gore az para verir, kacak olarak daha cok saat calistirir. Kafasina gore kurallar koyar.
Baska bi yerde parttime is bul.
0
kuehles blondes
(08.12.18)
Yurtdisinda kendi vatandasindan uzak dur diye uyarmadilar mi seni?

Kaldigim sure boyunca yedigim en kotu yemegi boyle bir restoranda yedim. Yabancinin gozunu seveyim.
0
acemi
(08.12.18)
Herkes hayatında bir dönem ayıya dayı demek zorunda kalıyo. Bence biraz daha idare et. Bu arada daha iyi iş araştır
0
Delay Fuze
(08.12.18)
İlticacı pkklılardan değilse adam değilim. Zamanında gelmişler, bildikleri tek şey döner, kebap, restoran, marketçilik. Çoğu akraba evliliğidir, göçtükten sonra köyünden kabilesini amca, dayıoğlullarını da getirir, haftada 50-60 saat çalışıp, kağıt üstünde 16-24 saat gösterir, üstüne devlet yardımı alırlar. Belediyenin verdiği evde beleşe yaşarlar. Öyle öyle yıllar içinde sermaye biriktirip dükkan, restoran açmışlar. Belli bir yaş, eğitim, mesleğiniz varsa hiç çekmezdim şahsen. Trde kendi işimi yapardm olmuyorsa. Devam ederseniz de saygı duyarım, yurt dışında tutunabilmek kolay değil,
0
freedonia
(08.12.18)
ne büyütüyorsun böyle şeyleri.

adam ne güzel sevmiş seni, rahatına bak demiş. 1 saat oturtmuş. sonra da şaka yapmış kendince.

şaka da mı yapmasın adam. işçi adamsın. patronun yaptığı şakaya gülüp geçeceksin.
0
mistikla
(08.12.18)
Ayıya dayı deme
Yurtdışında Türklerden uzak dur.
Kendi başının çaresine bak.
0
bana her yer cehennem
(08.12.18)
Kardeş sana bir gurbetçi önerisi. Hemşeri hemşeriyi gurbette bafilermiş. Türklerle gez toz dostluk arkadaşlık et ama iş yapma üzülürsün.

Benim senin gibi elimde yazılım, websitesi falan yapacak kabiliyetim olsa garsonluk falan hayatta uğraşmam. Neydi bir platform vardı freelance çalışanlar için, aç bir hesap, iş yaptırma ilanları var sana uyan bişeler bul yap paypaldan al ödemeni, vergi de vermezsin aq.

Uğraşma ağzı kokan pis tiplerle yaw. Çok canın sıkılırsa özele gel laflarız.
0
bos gezenin bos ustasi
(08.12.18)
(9)

İnsanlardaki programlama dili öğrenme merakı

birsürüsorumvar
Merhaba ekşiduyuru, uzun zamandır aranıza katılmak istiyordum kısmet bugüneymiş. Bu ve bundan sonraki günlerde sizi bol bol sorularımla bayıltabilirim, şimdiden verdiğim rahatsızlık için özür dilerim.Efendim, ilk sorum şu olacak. Sağda solda sürekli (yazılımcı veya mühendis olmadıkları halde) devaml
Merhaba ekşiduyuru, uzun zamandır aranıza katılmak istiyordum kısmet bugüneymiş. Bu ve bundan sonraki günlerde sizi bol bol sorularımla bayıltabilirim, şimdiden verdiğim rahatsızlık için özür dilerim.

Efendim, ilk sorum şu olacak. Sağda solda sürekli (yazılımcı veya mühendis olmadıkları halde) devamlı Java, c++, python öğrenmek isteyen insanlar görüyorum. Burada da çok soru var bu konu ile ilgili. Hatta ilkokul çocuklarına kod yazmayı öğreten okullar bile varmış. Anladığım kadarıyla bu prog. dilleri ile yazılım yapılabiliyor, mobil uygulama tasarlanabiliyor. Araştırdığım ama bulamadığım şey şu: Bunca insanın amacı nedir? Mesela aklında bir yazılım/ uygulama fikri vardır hayata geçirmek istiyordur anlarım. Ama hepsinin mi bir fikri var? Çeviribilim okuyan adam Javayı ne yapar mesela? Çok büyük bir şeyden bihaber olduğumu hissediyorum ama bulamadım.

Beni aydınlatabilirseniz çok sevinirim, şimdiden teşekkürler.
0
birsürüsorumvar
(08.12.18)
Bi hype bu.

Yazılımcılar iyi kazanıyor, özeniyorlar.

Ama şu da var ---- wordpressle web sitesi yapan bi ton adam var ve kendilerine bu titri uygun görüyorlar. Bakkal hasan abinin web sitesini yapıp 50 lira alınca aowww ben neyim oluyorlar.

Yazılımın özü mantık'tır ve baya bir matematiktir. Bu sularda ne gezer.
0
insert coin
(08.12.18)
Programlama sadece uygulama yazmak icin ogrenilmiyor. Bircok alanda veri onemli hale geldi. Ceviribilimci degilim ama metin analizi yaparken programlama gayet ise yarayabilir. Programlama bilen bir sosyal bilimci calistirmak, bir yazilimci bir sosyal bilimci calistirmaktan daha cok ise yariyor. Fen bilimlerinin bir suru dalinda da durum boyle.
0
evrim halkasi
(08.12.18)
@evrim halkasi peki bu programlama bilen sosyal bilimci tam olarak ne yapıyor?
0
🌸birsürüsorumvar
(08.12.18)
Alanina gore degisir. Ornegin, gazetecilik: www.youtube.com

Surada sosyal bilimlere dair daha fazla ornek var: nealcaren.github.io
0
evrim halkasi
(08.12.18)
Merhaba. Ben, ilgimi çektiği için öğrenmek istiyorum. Zaten bilimin/bilişimin içinde ne varsa ilgimi çekiyor :) Onun dışında, ben de iyi kazandıkları için, bu insanların yazılımcılara özendiklerini söyleyebilirim.
0
simderun
(08.12.18)
Gelecekte bir çok meslek ortadan kalkacak bunun korkusu var. Şoförsün mesela hobi olarak 1-2 prg dili öğrenip mantığını kavramaya çalışıyorsun. Yarın bigün self driving araçlar ortaya çıktığında işsiz kalacaksın ama belki bu hobi ve temeli sana başka bir iş imkanı yaratacak. Bunun paniği var insanlarda haklı olarak.

Bugün Avrupa'da berberlerin, restoranların, tamircilerin bile web sayfası var randevu sistemleri var, işe giriş çıkış yazılımları var çalışan için. Bütün bunlar için ayrı ayrı şirketlere para vermen lazım. Ama bilen biri olarak kendin yapsan bu kadar bütçeni sarsmaz mesela. Veya bilen bir çalışanın olsa.

Her şeyin içinde yazılım var artık. Biyologlar bile öğreniyor data analizi falan gerekli hale geldi.
0
bos gezenin bos ustasi
(08.12.18)
Bu iyi bir soru. İyi ki sordunuz.

Kimisi meslek değiştirmek istediği için ilgileniyor olabilir, kimisi sırf hobi için olabilir, kimisi de bir-iki uygulama yazıp uygulama marketlere koyup ek gelir kazanmayı umuyor olabilir. Kimisi de memleketi terketmek istediği için yurt dışında geçerli bir beceri edinmek istiyor olabilir.

Bu saydıklarımın az bir orana sahip olmadığını tahmin etmekteyim.
0
p133mmx
(08.12.18)
Daha once de cok soruldu bu.
90larda dil ogrenin ortaligi dagitin adamlari vardi, onlar evrildi yazilim ogrenin piyasayi mahvedin dunya vatandasi olun adamlari turedi.

Nasil 3 dil bilen adama para yagmiyorsa, dunya vatandasi olamiyorsa. Yazilim bilince de bisey olmuyorsun.

Ben bilgisayar muhendisiyim nerdeyse 1 yil issiz dolastim. Kimse de dil biliyorsun gel start up acalim cosalim demedi.
Sofor ornegi verilmis, o donemde sofor isi daha cok geldi bana.
Doblom olsa ayda en az 5 tane tasima isini sirf duyurudan alirdim.
0
acemi
(08.12.18)
türkiye'de kimse şoförsüz araç gelince işsiz kalacam filan diye öğrenmiyor, halihazırda zaten işsiz veya beyaz yakalı işinden bir kaçış arıyor...bence daha çok, yabancı dil öğrenme/öğretme konusunda sıkıntılı olan (tamam bir kısmı sıkıntılı değil mesele ben de değilim tamamen dilimle iş yapıyorum...) sayısalcı. ama bu ana gövde hardcore yazılımcılar olmakla birlikte hardcore olmayan ama "eline gitar alınca tıngırdatabilen" düzeyde takılan da kendini yazılımcı sanıyor. yoksa aslında hobi bu. ama bedava sayılır, para bile kazandırma ihtimali var. adamlar akvaryumculuk yapacağına bunu yapıyor işte.
mühendis/matematikçi/istatikçi/vs. tayfası öğreniyor. ekonometri mezunları matematik mezunları zaten çok yatkın, öğreniyor adamlar. zibil gibi mezun var, iş yok.
evet biyologlar öğreniyor: (genetikçiyim) kodlama öğrendiğim insanlarda ODTÜ mezunu ABD doktoralı insanlar ama onların bile dediği şey: biz sizin gibi biyoloji bilmiyoruz, sizin alan bilginiz olayın çok farklı bir yerinde olmanızı sağlıyor. yani ben de olsam, bilim için çalıştıracaksam IT kökenli biyoinformatikçi çalıştırmam çünkü adam olaya data olarak bakıyor sadece öyle görmüş öyle alışmış. bizde böyle farklı bir durum var.
çeviribilimcilere bakma sen ya onların ne yaptığından haberi yok. öyle NLP filan uğraşan çok çok az insan var. (genetikçiyim demiştim ama çeviri sektörünün birebir içindeyim, onlarca kişiye eğitim verdim) Dilcilerin %95'inin bilgisayar okul yazarlığı ilkokul düzeyinde benim x veya y programlama diliyle uğraşıyor olmam beni yazılımcı yapmadığı gibi onlar içinse acaip ütopik bir şey bu da hacettepe filan gibi okullar yani hakkari üniversitesinden bahsetmiyorum. tabi istisnası vardır da felsefe okuyan gazetecilik okuyan her şey okuyan uğraşabilir, sonuç olarak hepsi işsiz hepsinin de okulda inanılmaz boş vakti var...çeviride JAVA iş için lazım olmuyor ama makro filan yazmayı bilse yarar mesela, yok bilen :)
0
niye ama
(08.12.18)
(8)

Freelance yazilimcilar yaslaninca ne yapiyor ya da yapacaklar?

gezegen olan pluton
Merak ettigim durum bu kod yazma olayi 40 yasından sonra yapmasi zor bir is, normal hayatta belirli bir tecrubeden sonra proje yonetici olup kod yazma olayından çekiliyorlar ama freelanceler icin durum nasil?
Merak ettigim durum bu kod yazma olayi 40 yasından sonra yapmasi zor bir is, normal hayatta belirli bir tecrubeden sonra proje yonetici olup kod yazma olayından çekiliyorlar ama freelanceler icin durum nasil?
0
gezegen olan pluton
(08.12.18)
Danışmanlık yapıyorlar, kendi şirketlerini kuruyorlar...
0
talemon
(08.12.18)
Kod yazmak 40 yaşından sonra neden zor? (soru samimidir)
0
p133mmx
(08.12.18)
ben 60 yasinda olup da hala app gelistirenleri, kendi sirketlerini kuranlari biliyorum. arkadas surekli olarak kendini gelistirip yeni seyler ogrendigi icin yastan bagimsiz calisiyor sonucta. nufus kagidina degil yaptigin ise bakiyorlar.
0
parcxerox
(08.12.18)
kod yazmak dunyadaki en az fiziksel aktivite isteyen islerden birisi. 40 yasindan sonra neden zor olsun? 45-50 yasinda gayet developerlik yapan insanlar biliyorum, hem de uluslararasi buyuk sirketlerde. tecrubeli developer'in proje yoneticisi olmasi hem sirket acisindan hem de sirket acisindan cok yanlis bir karar ve sadece turkiyede gecerli bir durum. iyi bir developer'in yonetici yetenekleri olmayabilir, olsa bile sifirdan baslayacagi icin zaman kaybi arti sirket kaliteli bir developer'ini kaybetmis olacak.
0
crucio
(08.12.18)
çok ilginçsiniz ha
günde 10 saat ayakta dikilen perakendedeki satış görevlisi, fiziğiyle iş yapan inşaat işçisi mi, seks işçisi, manken filan mı bu adam/kadın da 40 yaşından sonra ne yapacak?
Türkiye'de beyaz yakalılar artık 30'da filan doğru düzgün bir yerde çalışmaya başlıyor, ne demek 40 olduk ne yapcaz? çıldırdınız mı?
misal ben 40'ta tam freelance yazılımcı olacağım, 3. birbirinden apayrı (ama bir şekilde benim birbirine bağladığım) sektörüm olacak o da öğrencilikteki işleri filan saymıyorum: 21-30 arası 30-40 arası 40- artık bilmem kaç arası 3 ayrı sektör 3+ ayrı ülke olmuş olacak.
0
niye ama
(08.12.18)
Genç arkadaşlar 40 yaşından sonra neden zorlaşacağını anlayamamış görünüyor. Çünkü beynin öğrenme kapasitesi 30-40 yaşlardan sonra azalmaya başlar, bunu zaten çevrenizdeki yaşlı insanlarda gözlemleyebilirsiniz. Tabi herkeste aynı olmuyor, bazı kişiler çok az etkileniyor. Yazılım sektörü sürekli yeni teknolojiler öğrenmeyi gerektirdiği için "programmer burn out" denilen sorun ortaya çıkıyor. Yazılımcı sadece koda gömülmek yerine ilişkili iş süreçleri, proje yönetimi vb gibi konularda da birikim kazanırsa, ileriki yaşlarda daha yönetimsel ağırlıklı işlere geçiş yapabilir diye düşünüyorum.
Tabi herkes burn out olacak diye birşey yok ama her yazılımcının dikkat etmesi gereken bir konu.
0
mikro patlama
(08.12.18)
benim bildiğim bir adam var, subaydı emekli oldu gitti bilgisayar mühendisi okudu şimdi 3-4 kişi ortak firma kurdular yazılım geliştiriyorlar.


Vay arkadaş, şimdi baktım da adam ölmeyi unutmuş.
0
mete kudur
(08.12.18)
benim tanıdığım böyle birkaç kişi var. genelde belli sektörlerde uzmanlaşıp kendi kütüphanelerini falan hazırlayıp çatır çatır kod ve uygulama yazıyorlar.
0
babilbaligi
(09.12.18)
(6)

6 yaş basketbol için erken mi?

kibritsuyu
geçen yıl oğlan 5 yaşındayken bir kulüpte basketbola yazdırdık. çok da sevdi, hevesle gidiyordu. 1 yıl boyunca devam etti. hatta bu yıl bir üst gruba geçtiler, antrenmanları değişti.lakin kulüp salon sıkıntısı nedeniyle antrenmanlara ara verdi. kısa vadede de çözüm bulacaklar gibi görünmüyor.okuldak
geçen yıl oğlan 5 yaşındayken bir kulüpte basketbola yazdırdık. çok da sevdi, hevesle gidiyordu. 1 yıl boyunca devam etti. hatta bu yıl bir üst gruba geçtiler, antrenmanları değişti.

lakin kulüp salon sıkıntısı nedeniyle antrenmanlara ara verdi. kısa vadede de çözüm bulacaklar gibi görünmüyor.

okuldaki aynı zamanda okulun basketbol koçluğunu da yapan beden öğretmeni dedi ki "6 yaş basketbol için çok erken. önce jimnastik, yüzme gibi bir spor yapsın, kasları gelişsin, kolları güçlensin, en erken 7 yaşından itibaren basketbola başlasın. bunu size kulüpler demez, çünkü para alıyorlar. onlar için çocuk yürüyen para demek. kulüp arıyorsanız ben sizi göndereyim, bu daha küçük, almayız demezler, alırlar ama para olarak görürler, bence devam etmeyin, önce jimnastik, yüzme gibi bir spor yapsın" dedi. oğlan da basketbola gidemediği için çok üzgün, ona sorsak basketbola gitmek istiyor, çok da hevesli.

siz ne düşünüyorsunuz? önce jimnastiğe, yüzmeye falan yönlendirip ilerleyen yıllarda mı baskete gitsin, yoksa doğrudan başka bir kulüp bulup yazdırayım da baskete mi devam etsin hazır ilerliyorken?

eğer devam etsin derseniz ankara'da iyi bir basketbol kulübü önerebilir misiniz? fiyatı da çok tuzlu olmasın.
0
kibritsuyu
(06.12.18)
Yazdır kanka. Fundamentalı ne kadar iyi olursa ileride o kadar iyi olur. Şimdiden tekniği öğrensin. Vücudu refleks üretsin.
0
Delay Fuze
(06.12.18)
Beden eğitimi öğretmeninin dediğinin doğruluğunu bilimsel olarak bilemem, ancak erkek kardeşim küçük yaşta jimnastiğe bense yüzmeye başladım ve ikimiz de her zaman çok faydasını gördük. Kardeşim uzun süredir basketbol oynuyor, profesyonel değil ancak yoğun bir spor programı var ve çok mutlu.
0
fotrsapka
(06.12.18)
bildiğim kadarıyla evet erken. ama bunu haftada 2 bilemedin 3 kere Türk usulü (yarısı geyik yarısı çocuklara laf anlatmaya çalışma) spor klüplerini düşünerek mi diyorlar? yoksa ecnebi usulüne göre mi diyorlar orası var.
yani bu klüpler haftada kaç kere, ne kadar idman yaptırıyor ki? bir idmanda kaç şut atıyor mesela? (ısınması koşması vs. hariç)
profesyonel altyapı gibi öyle her gün idman olmuyor-diye biliyorum. bizdeki altyapılar dandirik daha doğrusu.
öyle her gün idman olmadıkça da ha basket oynamış ha at binmiş
Türkiye'de yaz okulu farklı olabilir mesela, orada her gün gidiliyor olabilir. Onun dışında benim bildiklerin gayet dandirik 45 dakika 15 çocuk 3 kere sıra geliyor.
0
niye ama
(06.12.18)
antrenmanlar cumartesi pazar birer saat. bu 1 saatin zaten ilk 10-15 dakikası ısınma. geçen sene koşturmaç, yakalamaz gibi daha çocuksu bir şekilde ısındırırlarken, bu sene yere serdikleri ip merdiven gibi şeyin içinde çeşitli şekillerde sekme şeklinde yapıyorlardı.

geçen seneki antrenmanlar top sektirme, top sürme (alçak ve yüksek dribbling), top tutma, falan filan. ya da kukaların arasından alçak ve yüksek dribbling yaparak slalom, potaya gelince tek zamanlı stop, potaya şut vs. şeklindeydi. bu seneki grupta adam tutma, pas atma, tutan adamdan kurtulup top isteme, savunma yapma, baskı yapma, pivot ayak, turnike vs. gibi hareketlere geçtilerdi. ama dediğim gibi haftada 2 gün birer saat.
0
🌸kibritsuyu
(06.12.18)
ilkokulda rehber öğretmen ve basketbol hakemliği yapan biri olarak benim düşüncem şu; çocuk basketbolu seviyorsa, hevesi ona varsa neden yüzme ve jimnastik vb. sporlara gitsin, o sporlara gitse de veli her türlü para verecek, basketbol kursunda da kaslar gelişiyor, kollar güçleniyor yapılan antrenmanlarla artı çocuğun küçük yaştan beri bir grubun içinde olması çocuğun sosyalleşmesinde de önemli bir katkı sağlıyor yaşı ne kadar küçük olursa olsun, ha tabi imkanınız varsa çocuk da yüzme veya jimnastik için istekliyse basketbola ek olarak o kurslara da yazdırabilirsiniz.
0
blue rebel motorcycle club
(06.12.18)
para vermek sıkıntı değil. para vermekten çekinmiyorum da, doğru yere para verme taraftarıyım. yaptığı spor yaşına göre erken ise sırf para kazanmak için çocuğu yaşına göre erken aktivite ile yanlış yönlendirmek istemiyorum.

zaten bireysel bir spor olmasın, takım oyunu olsun, sosyalleşmesine katkısı olsun diye basketi tercih ettik. her ikisine de göndermek, çocuk için de yorucu olur, bizim için de vakit açısından zorlayıcı olur.

gerçekten de baskette mesela sağ elle atması gereken turnikeyi kendinden 1-2 yaş büyük çocuklar denildiği gibi yaparken, bizimki iki eliyle birden atıyor. ben acemiliğine verdim ama okuldaki hocayla konuşunca düşündüm ki gücü yetmiyor galiba çocuğun. elbette yaptıkça düzelecektir ama yine de bilemedim.
0
🌸kibritsuyu
(07.12.18)
(6)

japonya'da yaşamak vs bodrum veya kaş'ta yaşamak

kamile necaset
gelir iki yerde de rahat yetecek düzey. hangisi?
gelir iki yerde de rahat yetecek düzey. hangisi?
0
kamile necaset
(29.11.18)
çoluk çocuk, başka dertler vs. yoksa kaş
bodrum çok tiki, çok trafik annecim. bodrum yarımadasındaki ama popüler olmayan başka yerler de olabilir.
japonya'ya gitmedim ama yabancılar için zor diyorlar + dil sıkıntısı var. baştan bir kariyer inşa edecek, çocuk filan yetiştirecek olsam her türlü gelişmiş ülkeyi türkiyedeki her yere tercih ederim.
0
niye ama
(29.11.18)
bodrum ya da kaş kesinlikle, hadi avrupa, abd, kanada olsa düşünürüz ama Japonya yabancılar için çok matah değil bence.
0
gezegen olan pluton
(29.11.18)
Kas'ta rahat edecek para sadece 1000 dolar. Tokyo dunyanin en pahali sehri! 10 bin dolar gelir mi elde edeceksin ayda. Her ay 1000 dolar biriktirsen yapacagin tatili dusun. Bir de Kas'tayken ayda 1000 dolar biriktir kolaysa.
0
Traveller
(29.11.18)
Şimdi komple bir ülke ile biri büyük, biri küçük iki adet ilçenin karşılaştırılması biraz yanlış olur. Japonya deyince Tokyo ve Osaka gibi metropoller ayrı, Hokkaido'nun veya Tohoku bölgesinin köylük yerleri ayrı, Okinawa adaları ayrı değerlendirilmeli. Bodrum ve Kaş'ı mesela Okinawa'daki yerleşim yerleri ile karşılaştırsak bir anlamı olur tabi. Gidilecek yer önemli. Büyük şehirler dışında toplu taşıma az bi şey zayıftır Japonya'da, biraz da pahalılığı var. Okinawa özelinde özellikle. Ana adalardan ayrı olduğu için biraz daha fiyatlar yüksek, lakin hayat daha sakin. İşin alfabe kısmı baya zordur ama grameri kolaydır. Nerede yaşayayım desen...valla aklı olan kaçar denen bir devirdeyiz, o yüzden Japonya diyeceğim ama her yabancı ülke gibi her şeyini düzgün ayarlamadan, işini gücünü oturtmadan yurtdışına yerleşmeye gitmeni önermem. Belli bir garanti durum varsa yapıştır, lakin yoksa önce oldurmaya çalış sonra yapıştır.
0
d max
(29.11.18)
yurtdışı hastası olarak kesinlikle bodrum ya da kaş diyorum.

japonlar acayip abartılmış tuhaf bir millet. bireysel olarak yargılayacak hâlim yok ama toplumsal kültürleri, anlayışları, aşırı muhafazakarlıkları, ırkçılıkları vs. mide bulandırıcı. güney amerika, avrupa, avustralya desen düşünürüm de japonya'da yaşayacağıma kendi ülkemde yaşarım, her türlü daha iyidir.

bu japonlar da zaten bu inatlarını sürdürürlerse tarih sahnesinden silinirler yavaş yavaş. kafayı bozdukları abuk çalışma kültürü yüzünden ülkece psikolojileri bozuldu, segs falan yapmadıkları için genç nüfus korkunç oranda azalıyor. göçmenlere de burun kıvırıyorlar en çok kendileri ihtiyaç duyduğu halde.
0
der meister
(29.11.18)
Japonya'da 1 yıl yaşamış biri olarak Japonya derim ama d max +1

Japonya ama neresi? Tokyo-Osaka-Kobe-Kyoto ve birkaç şehir dışında çoğu küçük şehrinde yaşaması zor ve sıkıcı. Ucuz olsa dahi ulaşım vs zor. Gittiğiniz yere göre artısı eksisi değişir. Japonlar ilginç bi millet ama Japonya'ya hiç gitmemiş ya da hepi topu 1-2 hafta kalmış kişilerin yorumlarından anlamazsınız pek bir şey. Irkçı bilmem ne yorumu yapanlar da ekşisözlükten filan okuyup okuyup gelen insanlar çoğunlukla. Buna girersem çok çıkamam şimdi ama önceden uzun vadeli Japonya'da kalmışlığınız yoksa önce bir gidip 1-2 ay denemenizi öneririm. Çok güzel ülke, ama bazısına Tokyo'su filan ağır gelir bazısı kırsalında çok güzel yaşar ya da tam tersi.

Ben birkaç yıl içerisinde bodrum, kaş vsnin dahi yaşanılacak halden çıkacağını düşünüyorum. Ekonomi malum zaten. Paranı Japonya'da kazanıyor olursan zaten her halükarda yaşarsın Tokyo'da bile. Yalnız yaşıyorsan 3-4000 dolar yeter diye düşünüyorum aşşşırı lükslerin yoksa. Bonus olarak gelen güvendelik hissi de cabası.
0
kozmosta bir nokta
(29.11.18)
(8)

Sayısalcı sözelci kavgası

adwokat
Hangisi daha iyi kavgası devam ederken sizce de dilciler herkesi geçmedi mi? Lisede dil seçen arkadaşlarım şu an 3. 4. Dillerini öğreniyor. Güzel yatırım valla.
Hangisi daha iyi kavgası devam ederken sizce de dilciler herkesi geçmedi mi? Lisede dil seçen arkadaşlarım şu an 3. 4. Dillerini öğreniyor. Güzel yatırım valla.
0
adwokat
(29.11.18)
alan dışı tercihte puan kırılması olayı kalktıktan sonra bu da öldü zannediyordum ben. sayısal çıkışlıyım. sayısal bir bölüme girip bıraktıktan sonra dil bölümü okudum. benim gibi bölüm bırakıp gelen felsefe ve mimarlık terkler vardı. mühendislik mezunu olup ikinci üniversitesine gelen vardı. yine bizim bölümü bırakıp başka dil/sözel/sayısal bölümlere geçen oldu. artık disiplinler arası araştırmaların yapıldığı çağdayız. yine kendimden örnekle lise-sayısal, lisans-sayısal(terk) ve dil, yüksek lisans ise antropoloji(sözel) olarak devam edeceğim.
0
kozmosta bir nokta
(29.11.18)
Dil ogrenince noluyor ki?
11 yasimizda 2 dil ogrettiler, sayisal cikisliyim.

Dil olayindan daha 1 kurus kazanamadim, muhendislikten ekmek yiyorum.
Ogrendigim dil kiz tavlamak disinda bi isime yaramadi.
0
acemi
(29.11.18)
İngilizcenin yaninda bi ek yabancı dilden sonrası bence hobi işi. Ya da işte çevirmen olcam dersen işe yarar. Yoksa 2 yabancı dil bi sayisalcı için zaten hayli hayli yeter.

Ayrıca ben bu yarışta sözelcileri asla haklı bulamıyorum, en basitinden tanıdığım iyi sayisalcilarin %90'ı sözel konularda da gayet birikimli, saatlerce tarih, siyaset konuşabileceğin bireylerken sözelci olanlar ygsde bile mat çözmüyodu bırakın bu tarz bir sayısal ilgilenmeyi. Dil de zaten sayısalcı da sözelci de oturup öğrenir biraz ilgi duyuyorsa. Çok zor bi olay değil dil öğrenmek ilgin varsa
0
nundu
(29.11.18)
sayısalcıların daha iyi görünmesinin sebebi başarılı olan her öğrencinin sayısal bölümlere yollanması. benim kimyaya biyolojiye kafam basıyor diye fene yollayacaklardı, matematikten nefret ettiğim için gitmedim dil seçtim lisede. dil okuyup ne yapacaksın tm seç en kötü avukat olursun diyorlardı. işin içinde matematik olmasa olurdum, işin içinde matematik dersi olmasa fen bilimleri de okurdum mis gibi.

yukarıda bahsedilen sayısalcılar tarih marih konuşuyor muhabbetinin sebebi de bu, bıraksan o adam ne güzel tarih seçecekti siyaset seçecekti belki de; çalışkan diye tuttular mühendis yaptılar doktor yaptılar.

bu kavga da lisede oluyor yalnız, üniversite gibi sosyal ilişkilerin devreye girdiği ortamda en çok beceriksiz görünen bölüm hangisi desem herkes mühendislik der, yok işte kız yok bilmem ne. kızın mühendislik seçmemesiyle çalışkanın sözel seçmemesi de benzer şeyler zaten.

geçiniz yani hangisi daha iyi kavgasını, elma ile armut kıyası oluyor.
0
Bruce
(29.11.18)
sayısal çıkışlıyım (fen lisesi)
sayısalın en sözel bölümünü okudum (moleküler biyoloji, bunu sevmesem endüstri filan okurdum herhalde) --zaten eşit ağırlık/sözel türkiye derecelerim sayısal derecelerimden daha iyiydi hep.
dil işi yapıyorum (bildiğin çeviri)

tanıdığım en iyi kazanan (ayda 10-15 bin liradan aşağıya düşmeyen) çevirmenlerin hiçbiri dil çıkışlı değil. en fazla şöyle olanlar var: yabancı ülkede doğmuş büyümüş, ana dili o dil zaten, gelmiş burada dil okumuş ama sırf diploma almak için. yoksa burada bir şey öğrenmemiş.

"herkesi geçmeleri"nde kıstas nedir bilmiyorum ama benim tanıdığım sayısalcılar da 3. 4. dillerini öğrendi (ben dahil, gerçi ben devam ettirmedim de neyse) ama bunu integral almayı, 14. louis'i bilerek öğrendi...dilcilerde sıkıntı büyük. dilden başka bir şey bilme ihtimalleri çok çok çok düşük oluyor, maalesef. bunu söyleyince de e biz lisede matematik mi gördük, fizik mi gördük deyip çıkıyorlar...

niye ama sektörün içinden bildirdi.
0
niye ama
(29.11.18)
sayısalcının iyisi tarih de bilir edebiyat da; zaten tarih, edebiyat, felsefe her insanın default bilmesi gereken şeyler, bence herkes sözelci başlayıp istiyorsa sayısalcı olması lazım.
0
gezegen olan pluton
(29.11.18)
sayısalcı-sözelci diye keskin bir ayrımı doğru bulmuyorum ben. insanlar bir alanı seçip diğeriyle ilgilenmedikleri için kendi alanı dışındaki konulara yabancılaşıyor bence. lisede sayısal okurken edebiyat, yabancı dil gibi derslerim de iyiydi. üniversitede eşit ağırlıktan bir bölüm seçtim. hem sayısal hem sözel hem de yabancı dil becerisi gerektiren bir bölüm.

ayrıca, kozmosta bir nokta +1
disiplinler birbirinden tamamen ayrı şeyler değil. mesela psikolojiyle ilgili çalışıyorsanız biyoloji, sosyoloji, tıp, istatistik vb. gibi alanlarla da bir miktar ilgilenmek durumundasınız. o yüzden sayısal-sözel ayrımı yapmadan insan ilgi duyduğu her alanla ilgilenmeli diye düşünüyorum.
0
centrolenidae
(29.11.18)
Dilci de sözelcinin bir alt koludur, kasmayın. Kendimden biliyorum, öyle yani.

Aslında insan beyninin çalışması bazı konularda daha yetenekli olmasını getiriyor. Sayısal-sözel olayına öyle bakıyorum. Sayısal alanda da biraz yetenekli olmak isterdim. Dört işlemi bile hesap makinesiz zor yapıyorum maalesef.
0
d max
(29.11.18)
(4)

multecilik

baldur2
arkadaslar bir insan multeci olarak bir ulkeye basvurdu diyelim, ama basvurusu butun sureclerden sonra reddedildi ve ulkesine gonderildi diyelim.1- bu durumdan kendi ulkesinin haberi oluyor mu? sonra kendi ulkesinde de hayat zindana donmesin?2- bu kisi diger ulkelere okumaya, gezmeye veya yasal kali
arkadaslar bir insan multeci olarak bir ulkeye basvurdu diyelim, ama basvurusu butun sureclerden sonra reddedildi ve ulkesine gonderildi diyelim.

1- bu durumdan kendi ulkesinin haberi oluyor mu? sonra kendi ulkesinde de hayat zindana donmesin?
2- bu kisi diger ulkelere okumaya, gezmeye veya yasal kalici gocmenlige basvurmasinda sikinti oluyor mu? yani vize alirken bir nevi dunya capinda mimlenmis oluyor mu? yoksa o iltica basvurusu tamamen gizli mi birakiliyor basvuruyu alan ulke tarafindan?
0
baldur2
(29.11.18)
bu durumdan kendi ulkesinin haberi oluyor mu?
tabi oluyor. çünkü deport evrağıyla gönderiyorlar. havaalanında direkt askere alıyorlardı eskiden..şimdi de emniyette misafir (!) ediyorlar. yalnız hiç ilticası reddedilen kadına denk gelmediğimi fark ettim şimdi. kadınları ne yapıyorlar bilmiyorum.
2- bilmiyorum. çünkü zaten epeyce bir süredir AB türkiyeden kimseyi kolay kolay almadığı için ilticacılar iltica işlemleri bitene kadar çoluğa çocuğa karışıyor...sonra evlilik/çocuk oturumu alıyor onu alınca işi gücü legal olarak hallediyor. yoksa onlar da biliyor reddedileceklerini. yani ben ilticaya başvurup oturup kuzu kuzu mahkeme sonucu bekleyen daha görmedim.

AB dışında bilmiyorum.
0
niye ama
(29.11.18)
Her ülkeyi bilmem de bazı ülkelerde o iltica başvurusu hemen sonuçlanmıyor 3-5 ay sürüyor hatta. Misafirhanelere alıyorlar seni ekmek elden su gölden yatıp kalkıyorsun. Olur da reddedilirsen sana süre veriyorlar. Efendi efendi kendi iradenle ülkeyi bilet alarak terk edince deport yemiyorsun. Deport başka, başvurunun reddi başka.
0
bos gezenin bos ustasi
(29.11.18)
2- iltica basvurusu yaptigin ulkeden, avrupa ise Schengen, tekrar vize alman zorlasir tabi. cunku senin oraya yerlesme gibi bir niyetin oldugunu biliyorlar artik. vize vermekteki birincil amac da "bu kisi isi bitince ulkesine geri donecek mi" sorusuna cevap vermek oldugundan kolay kolay ol ulkeden tekrar vize alamazsin. diger ulke basvurularini cok etkileyecegini zannetmiyorum.
0
crucio
(29.11.18)
Bahsettiğin yöntemi bir avrupa ülkesinde deneyen bir arkadaş var, incelemeni öneririm: forum.paticik.com
0
roket adam
(29.11.18)
(6)

Gürcistan Ne Alaka?

Mehmet Ersoz
merhabagürcistana 1 milyon kişi yerleşmiş. bu rakam biraz abartı değil mi?https://eksiup.com/53002eeaf286ne var gürcistanda?
merhaba

gürcistana 1 milyon kişi yerleşmiş. bu rakam biraz abartı değil mi?

eksiup.com

ne var gürcistanda?
0
Mehmet Ersoz
(21.11.18)
huzur?
0
semenderr
(21.11.18)
bu yerlesenler sayisi degil ki, o ulkeye gidenler sayisi. Turist vs. Vize yok Gurcistan'a, Batum'da kumar, ticaret isleri cok vs. Ondan sayi yuksek.
0
sen de başını alıp gitme ne olur
(21.11.18)
bu yakın ülkelerde yerleşimin değişik alt sebepleri olabiliyor
bir kere askerlik yapmak istemediği için dandirik bir şirket kuran orada ikamet gösteren ve çok temiz/ayık işler de yapmayan abiler var. Gürcistanı bilmiyorum da periferimizdeki ülkelerde bunu yapan çok var- özellikle bulgaristan filan. adam o ülkede olmuyor genelde takılıyor sağda solda. tr'ye gelmedikçe 3 sene sonra askerliği dövizli yapabiliyor.
özellikle kürt kökenli abilerden bunu yapan çok gördüm. muhtemelen gürcistana gidenler de karadenizli abilerimizdir.
0
niye ama
(21.11.18)
Gürcistana pasaportsuz bile gidilebiliyor sadece kimlikle ki bu listede normal turistik ziyaret listesi. Artvin, rize, trabzondaki emmilerimiz fındık ve çayın parasını nerede yiyor zannediyorsunuz? Maalesef insanlar sadece fuhuş için batuma gidip geliyor. Karadeniz illerinden çok yoğun bu yol
0
nundu
(21.11.18)
batuma gezmek için bende turla gitmiştim.gördüğüm kadarıyla gidenlerin çoğu kumar ve fuhuş için gidiyor.azınlık bir kesimde gezmeye gidiyor.kimlikle girilmesi bu işide çok kollaylaştırıyor.
0
uykulu_fb
(21.11.18)
düzenli olarak batuma giden birisi olarak şöyle örnek vereyim, tam 1 sene önce tiflis'e gittik.bir kafenin önüne geldiğimizde bizi gezdiren gürcü çocuk abi burası şehrin en pahalı mekanı girmeyelim dedi ben de dur fiyatlara bir bakıyım dedim.Türk Kahvesi tam olarak 6 liraydı.Türkiyede çay ocağından başka bu fiyata içemez iken fine dining restoranta girebiliyorsunuz yani Gürcistanda.o yüzden çok fazla talep var kumar fuhuş da cabası.
0
valkin rockefeller
(21.11.18)
(12)

Kış sabahları uyanmak

zxcd
Cimrilikten vefat etmek üzere olan kuzenimle bu konuda tartıştım.Kendisi kışın ortasında, kar soğuğu olsa bile sabah uyanınca, uyandığı odanın soğuk olmasını istermiş. Soğukta uyanmak iyi geliyormuş, hemen yataktan, 'sıcak' yataktan kalkmak ihtiyacı hissediyormuş.Böyle düşünen var mı hakikaten yoksa
Cimrilikten vefat etmek üzere olan kuzenimle bu konuda tartıştım.
Kendisi kışın ortasında, kar soğuğu olsa bile sabah uyanınca, uyandığı odanın soğuk olmasını istermiş. Soğukta uyanmak iyi geliyormuş, hemen yataktan, 'sıcak' yataktan kalkmak ihtiyacı hissediyormuş.

Böyle düşünen var mı hakikaten yoksa cimrilikten konkordato ilan etmesi mi gerekiyor?
0
zxcd
(20.11.18)
yatagin sicak odanin ise cok asiri sicak olmamasini tercih ederim.
0
bos gezenin bos ustasi
(20.11.18)
Kışın ortasında soğuk odada uyanmak :) kuzenin diye söylemiyorum net mal
0
sylow
(20.11.18)
asıl oda soğuksa sıcak yataktan çıkasım gelmez
0
niye ama
(20.11.18)
Şeyi mi demek istiyor acaba hani kar yağar camı açıp yorgana iyice sarılırsın ya hoş gelir temiz hava falan. Bunu yapmayı severim ben de ama oda soğuk olmasın. Dışardan soğuk temiz hava gelsin.
0
coca cola
(20.11.18)
yaz kış demem balkon kapısı açık uyurum.. oda buz gibi olur ama yatak hep sıcaktır..
ayrıca dışarıdan gelen soğuk temiz hava gibisi yoktur..

aslında iskandinav olacakmışım da neyse :)
0
strobist
(20.11.18)
yatagın sıcak olmasını seviyorum. yatak zaten vücut ısısıyla ısınıyor bence. ama sıcak yataktan soğuk odaya uyanmak cok zor... bazıları kışın da pencereler açık uyuyabiliyor oksijen girsin diye ama ben onlara dahil değilim. kuzenin de cimrilik sezdim.
0
maq
(20.11.18)
Kuzen muzen deme polisi ara. Hemen ara hemen. Deli midir nedir
0
her giriste sifresini unutan adam
(20.11.18)
Öyle bir şey var. Ben de sıcak yerde uyuyamayıp daralanlardanım. Soğukta uyanmak iyi geliyor.
Cimriliği ölçmek için yazın tutumuna bak. Klima açık yatıyorsa cimri değildir.
0
cocodancer
(21.11.18)
kış hastası, soğuk havayı seven, sıcaktan nefret eden birisi olarak benim için tam tersi durum söz konusu. sıcakta bunaldığım için hareketsiz, yatakta kalma fikri korkunç geliyor. kışın ise her yerin soğuk olduğunu bildiğim için enerjisiz, öylece battaniyenin altında uyuyabilmek istiyorum. nitekim yazın günde ortalama 6-7 saat, kışın eğer imkânım varsa 12-14 saat uyurum. ayıları çok severim derim ama sanırm kendim de ayıyım zaten. kışın 14 saat uyunur, kalan 8 saat de aktif ve verimli geçirilir. yazın uyunmaz.
0
der meister
(21.11.18)
Basima bisey gelmeyecekse ben de serin ortamda uyumayi-uyanmayi severim.
0
icim urperiyor
(21.11.18)
Uyuduğum odanın sıcak olmamasını tercih ederim, zaten kalorifer havasında nefes almakta güçlük çekiyorum, kış günlerinde evleri 30 dereceye kadar ısıtıp tshirtle gezmeyi de her zaman çok mantıksız bulmuşumdur, daha doğrusu bana hiç uygun değil, üşüyorsan hırka, kalın çorap giyersin. Önceden yatarken kombiyi kapatırdım ama evde herkesin yatma saati farklı, gece yatak dışında ev soğuk olacağı için kapatmıyorum, cimri değilim, her mevsim serinlik ararım, önceden klima havası rahatsız etmezdi, yazın her daim açık olurdu klima ama son yıllarda sadece doğal havalarda rahat edebiliyorum, imkanım olsa 24 saat açık havada duracağım.
0
(21.11.18)
böyle düşünen var. ben soğuk sopsoğuk yerde battaniyeye sarınarak uyumayı severim, mümkünse dışarı havası. mesela serin akşam zamanında açık havada uyumak, camlar açık ama çok gizel sıcak battaniyeyle uyumak. soluduğum hava serin, temiz olsun öyle nem nem sıcak olmasın.
0
neynep
(21.11.18)
(5)

İlişkilerde ideal yaş farkı(Kadınlar)

levent bilgen
Twitter'da birkaç gündür şöyle bir görsel paylaşılıp kadınlardan ciddi etkileşim alıyor.https://hizliresim.com/4jYbLpKadınların genel olarak böyle bir eğilimi olduğu söylenebilir mi? Burda "older men" denilen yaş aralığı kaç yaştan başlıyor? 3-4 yaş değildir herhalde! Kadınlar ne düşünüyor bu konuda
Twitter'da birkaç gündür şöyle bir görsel paylaşılıp kadınlardan ciddi etkileşim alıyor.

hizliresim.com

Kadınların genel olarak böyle bir eğilimi olduğu söylenebilir mi? Burda "older men" denilen yaş aralığı kaç yaştan başlıyor? 3-4 yaş değildir herhalde! Kadınlar ne düşünüyor bu konuda?

Erkeğin 10+ yaş büyük olduğu ilişkiler hakkında ne düşünüyorsunuz?
0
levent bilgen
(19.11.18)
Tüm genellemeler yanlıştır diyerek bir yanlış da ben yapayım.

Valla eğer kadın 15-25 arasıysa bu durum çok var. ve yaş farkı için yaklaşık 10 denebilir


kişisel fikrimi sorarsan 3-5 yaş büyük olması iyidir. Ama ben genelde hep yaşıtlarıma denk geldim.
0
lcha
(19.11.18)
yaş farkı çok olmasını ben sevmiyorum. erkekler geç olgunlaşır, büyük olmalı vs gibi geyiklere de inanmıyorum. erkek arkadaşım benden iki yaş küçük. 25-27.
0
elorelia
(19.11.18)
şu sıralar benim etrafımdaki ilişkilerde hep kadınlar büyük.
erkeğin büyük olduğu ilişki türü ise hep vardı --ne bu sanki yeni çıkmış gibi?
kırsal kesim %99 böyledir. muhafazakarlar bayılır özellikle. 16 yaşında hatun alan uzman doktor adam(!) filan var bildiğim.
bir taraf diğerini sömürmediği, taraflar reşit ve olgun olduğu sürece (zira yaş 18 olur olmaz olgun filan olunmuyor) bir şey düşünmüyorum. taraflardan birinin fazla zengin olup bilerek sömürülmesi durumu oluyor genelde :) keyfi bilir onun da bana ne.
0
niye ama
(19.11.18)
Valla bence 10 yaşa kadar normaldir. Üstü sıkıntı ama.

Bu dediğim, aklı başında, normal insanlar baz alınarak yazılmıştır. Yoksa, sorunlu olduktan sonra 40 yaşında bile olsa sorunludur.

Edit: +10 dan kastım, erkeğin büyük olduğu durum.
0
skooma
(19.11.18)
kadının küçük olması idealdir.

max 10 yaş sınırı güzel,

kadın 25- erkek 35 normal.

ama kadın 35 erkek 25 komik bu bana biraz değişik bir ilişki türü olarak geliyor.


erkek arkadaşımla aramda 10 yaş fark var. bir sıkıntı yaşamıyoruz.
0
buiret
(19.11.18)
(7)

Almanya‘da master sonrasi is

filmlovepenguin
Selam herkese,2 aydir master egitimi icin Almanya’dayim. Bölümüm yazilim alaninda (data science) ve %100 ingilizce egitim. Ingilizcem b2-c1 falandir herhalde, almancam ise anca a2 düzeyindedir. Onceden erasmus-exchange falan da yaptim. Kurumsal bir sirkette(sabancilardan biri), farkli departmanda 1
Selam herkese,

2 aydir master egitimi icin Almanya’dayim. Bölümüm yazilim alaninda (data science) ve %100 ingilizce egitim. Ingilizcem b2-c1 falandir herhalde, almancam ise anca a2 düzeyindedir. Onceden erasmus-exchange falan da yaptim. Kurumsal bir sirkette(sabancilardan biri), farkli departmanda 1 yila yakin calistim. Ilerde yine kurumsal bir sirkette calismak ve mumkunse hamburgta yasamak istiyorum. BI veya data analytics dalinda is düsünüyorum.

2 gündür kafama takildi, quoranin altini üstüne getirdim ama cevabi bulamadim. Soru su sekilde:
Programim her ne kadar zor olmasa da notlara dikkat etmek lazim ,malum Almanya. Bir taraftan Almanca icin kurslara bakiyorum, kendim de calisiyorum. Kimi arkadaslarim staja basladi , onu da öneriyorlar falan ama düsünce muhtemelen ben bu 3ünü ayni anda yapamam diyorum(dersler-almanca-staj). Sizce bunlardan 2 tane sececek olsam hangilerini secmeliyim?
Konu cok subjektif olsa da yorumlarinizi merak ediyorum, tesekkürler.
Buldugum en iliskili kaynak da burada dursun: www.bmwgroup.com
0
filmlovepenguin
(19.11.18)
1-master daha ne kadar sürecek
2-nasıl bir program bu? içinde staj /ya da daha doğrusu, gidip bir firmada çalışıp tez yazmak gibi bir şey yok mu?
0
niye ama
(19.11.18)
Master 2 yil sürecek.
Tez var icinde ama zorunlu staj yok. Tezi sirkette yaparim belki ama genelde nasil bir stratejiyle yaklasmali, onu ögrenmek istedim.
0
🌸filmlovepenguin
(19.11.18)
ayni durumda benim tercihim dersler ve staj olmustu, zaten ikisi beraber yeterince zaman aliyor. almancayi sonraya biraktim. hamburg, berlin gibi buyuk sehirlerde ozellikle uluslararasi sirketlerde almanca avantaj olsa da cok da kritik degil diger taraftan geleneksel alman sirketlerinde ise almanca onemli.

bunun ucunu bir arada yapan yok mu, cok var. ozellikle rusya, ukrayna gibi ulkelerden gelenlerin hem co kiyi ders, hem staj hem de almanca ogrenme disiplinleri var. bu konuda cok da dusunmenin anlami yok, yapabileceginin en iyisini yapmaya calismak gerekiyor. zaten hepsi birbirini direkt veya dolayli yoldan etkiliyor.
0
emrahday
(19.11.18)
öncelikle, simdiden kolay gelsin ve de basarilar.

bu dönem derslere agirlik verip iyi notlar almaya calisabilirsin.
sonrasinda staj basvurusu yapabilirsin.
staj esnasinda iyi bir izlenim birakirsan, sonrasinda working student(werkstudent) olarak calisma durumun olusur.
werkstudent oldugunda haftada 20 saat falan calisip gercekten iyi para kazanabilirsin. Okula da yavas yavas devam edersin(o durumda notlar pek önemli olmaz, önemli olan bitirmek)
sonra ayni firmada tez yapip akabinde de calisan olarak girmeye calisirsin.

staj basvurusu sirasinda yine werkstudent ilanlarina da basvurursun, belki bu yol staj olmadan da olur o zaman.

hamburg'ta cok uluslararasi firma var, okudugun bölümde ilanlar var mi onlara bak, beraber is yaptiklari firmalari ögrenmeye calis derim. stepstone ya da monster'den bak istedigin tarzda nerelerde is var. Havacilik sektörüne bak, hamburg'ta bayagi yogun. Sadece ingilizce ile is imkanlari var o tarz yerlerde.
0
antopoloji kusu
(19.11.18)
Dersler
Almanca.
0
chitosan
(19.11.18)
Hemen hemen aynıyız ben 2. Sınıfım ve Köln de yaşıyorum.

Elektrik mühendisiyim, Werkstudent pozisyonlarini araştır ve gidebildiğin yere gir, çok başvuru oluyor çok da ilan var.

Bol sans
0
vhs kaseti
(19.11.18)
@xportant: sanirim öyle yapacagim ve hafta sonuna denk getirirsem kursa giderim. bu dönem kurs olmadi cünkü hem okuldaki ders cakisiyor, hem tandem yapmak isteyen cikmadi, hem de vhs deki kurs cakisiyor, gelecek döneme bakalim :)

@emrahday: yapan vardir ama hepsini tam yapabilecegimden emin degilim cidden. Yine de sansimi deneyecegim, tesekkürler.

@antopoloji kusu: sagolun iyi dilekleriniz icin. werkstudent olayini biliyorum. stajlara bakarken onlara da basvurmayi düsünüyorum. havacilik istedigim sektör degil galiba ama aklimda bulunsun.

@chitosan: staji neden arka plana atiyoruz aciklarsaniz sevinirim :)

@vhs kaseti: hocam yüzyüze görüsemedik ama cok sagolun. sürekli imdadima yetistiniz cevaplarinizla bu sürecte. köln`e gelmeyi düsünüyorum yakinda, yüzyüze konusuruz olmadi? basarilar...
0
🌸filmlovepenguin
(19.11.18)
(4)

Mutasyona uğruyoruz sanki

Hendrix'e tapan adam
aslında çevre şartlarına göre zamanda genetik kodumuz mu değişiyor diye düşünüyorum. kendimden yola çıkarak bunu düşünmeye başladım. ben koyu kumral saçlara sahip biriyim ama sakal bıyık top sakal bölümü baya açık kumral ve bu lise döneminden sonra oldu yani ilk çıkan sakallar bir süre siyahtı. baca
aslında çevre şartlarına göre zamanda genetik kodumuz mu değişiyor diye düşünüyorum. kendimden yola çıkarak bunu düşünmeye başladım.

ben koyu kumral saçlara sahip biriyim ama sakal bıyık top sakal bölümü baya açık kumral ve bu lise döneminden sonra oldu yani ilk çıkan sakallar bir süre siyahtı. bacak kıllarım da aynı şekilde açık kumrala döndü o zamanlarda. çocukken sarışın olanlardanım ama buna etkisi olacağını düşünmüyorum eğer öyleyse bile DNA kodları bu çocuk 5 yaşına kadar sarışın 15 yaşına kadar esmer sonrası da kumral olsun şeklinde çalışmıyordur herhalde. çevre koşuluna gelecek olursam mesela yazın ortalarında saçım sakalım iyice renk açıyor bu geçici bir dış etken ama yeni çıkan sakallar da sapsarı çıkıyor pigmenti etkiliyor yani. var mı bu konu hakkında birşeyler bileniniz?
0
Hendrix'e tapan adam
(18.11.18)
Genlerin işleyişi değişiyordur. Kod aynı kalsa bile hangi genin ne kadar transkripte edileceği çevresel faktörler ve epigenetik kontrol mekanizmalarından çok etkileniyor. Yani DNA dizin değişmiyor fakat bunun neresinin ne kadar kullanılacağı değişiyor diyebilliriz kabaca.
0
camdan bakinca gordugun adam
(18.11.18)
"DNA kodları bu çocuk 5 yaşına kadar sarışın 15 yaşına kadar esmer sonrası da kumral olsun şeklinde çalışmıyordur herhalde. "

yoo çalışıyor, bkz: "epigenetik"

saç sakal rengi genetikçilerin oturup üzerinde özellikle çalıştığı bir konu değil, çok kozmetik bir şey -o yüzden şu genden filan diye bir şey diyemeyeceğim. ama DNA kodunun kendisi değilse de düzenlenme şekli (diyelim) zaman içinde değişen bir şey. hatta şu sıralar kodun kendini bir kenara koyacağız neredeyse tek derdimiz kodda hangi değişikliklerin (ister kodun kendisinde= mutasyon, ister düzenlenmesinde= epigenetik) nelere yol açtığını bulmak.
0
niye ama
(18.11.18)
Lacivert gözlü, siyah saçlı doğup, önce kumral, sonra sarı saç ve kahverengi göze evrilmiş biri olarak, gayet doğal diyorum. Ayrıca babam da, sarı ve düz saçlı bir çocukken; askerlikten sonra, koyu kumral ve dalgalı/kıvırıcık saçlı bir bireye evrilmiş. Sanırım, genetik dengesizlik de genetik :)
0
agluna
(18.11.18)
@niye ama 'epigenetik' i bilmiyordum oldukça şaşırdım. aklıma bin türlü şey geldi ama en temelde evrimleşen her canlıda olan şeyler. vücuda alınan şeylerin etkisini anlarım ama deneyimlere dayalı bilincin gen dizilimini değişime uğratması tek kelime ile mind blowing.

@alguna bence sizin aile bu konuda çok daha ilginç ve sağlam bir örnek olmuş.


peki bu değişimlerim doğuştan kodlandığını mı düşünüyorsunuz yoksa sonradan mı oluştu ?
0
🌸Hendrix'e tapan adam
(18.11.18)
(8)

çevirmen ücreti

aydonno
çevirmenlik yapmak için başvurduğum büro 1000 karakter/8 tl çalışıyoruz biz tercümanlarla demiş. dil ingilizce."8 tl anandır" diyim mi. çünkü yani ben bunun okulunu okuyorum terbiyesiz adam son sınıfım hem de. tecrübem yok daha önce çeviri yapmadım bi yere ama olsun kdjfs. tecrübe olsun diye kabul
çevirmenlik yapmak için başvurduğum büro 1000 karakter/8 tl çalışıyoruz biz tercümanlarla demiş. dil ingilizce.

"8 tl anandır" diyim mi. çünkü yani ben bunun okulunu okuyorum terbiyesiz adam son sınıfım hem de. tecrübem yok daha önce çeviri yapmadım bi yere ama olsun kdjfs.

tecrübe olsun diye kabul edeyim mi yoksa "piyasayı düşürme oç" mu dersiniz?
0
aydonno
(18.11.18)
önce bir iş al
yap.
büronun kabul edebileceği düzeyde iş yapabiliyor musun, pazartesi 9a teslimli işi 8.30a kadar göndermiş oluyor musun yoksa sabah 8'den itibaren cep kapalı, maille ulaşılmaz, arazi mi oluyorsun.
sen de gör, büro da görsün.
ha tabi daha iyi para veren yer ara, en azından ararken artık tecrübesiz, yeni mezun olmak üzere olarak değil de iş yapma tecrübesi olan biri olarak başvurursun. kendini de bilirsin.
piyasayı düşürmüyorsun. piyasa düşük zaten. sen ancak kendini kanıtlayıp kendi piyasanı yükseltebilirsin. onu da ancak iş yapmayı becerebiliyorsan yapabilirsin...onu da bilmiyoruz. bakalım yapabiliyor musun?
not: okulda hiçbir şey öğretmiyorlar. emin ol.
0
niye ama
(18.11.18)
o 8 i yan çevirip sonsuzluğum ol de direkt.

lan 2010'da da 8 di şimdi de sekiz bu?
0
binder dandet
(18.11.18)
8 tl anandır söylenecek en güzel şey olur bence de. O işin yarı parası değil o. Hayvan herifler, bokunu çıkardılar sömürünün.
Tecrübe tamam da o da bi yere kadar yani. Milleti enayi sanmasınlar.
0
buff
(18.11.18)
Onlar da biliyor o fiyatların ne kadar düşük olduğunu. @niye ama +7390456455.
0
bir peynir kutusu kibrit
(18.11.18)
Bu işin piyasası maalesef böyle. Hele ki kan emici bürolara denk gelirsen onlarda ancak bu kadar oluyor işte. Son 2-3 yıldır fiyatlar hep aynı. O yüzden şaşırmadım. Ama bence çok da kötü bir fiyat vermemiş piyasa şartlarına göre (çeviri bürosu fiyat skalasına göre). Zaten mezun da değilsin, tecrüben de yok. Bence kabul et, yapıp yapamadığını, yetiştirip yetiştiremediğini gör. Sonra fiyatı tekrar konuşursun.

Bu iş böyle, gittikçe daha da kötüleşecek. O yüzden yıllardır tanıdığım herkesi uzaklaştırmaya çalışıyorum bu işten.
0
skooma
(18.11.18)
en kötü iş, işsizlikten iyidir.
bence kabul et.
hem tecrübe olur hem de kendini daha iyi tanırsın.
0
pangea
(18.11.18)
özelden de konuşmuştuk çeviri üzerine. tecrüben olmadığını belirtmişsin, ki burada da söylemişsin.

1000 karakter = 8 TL deneyimsiz biri için normal. zira başlangıçta 1 saatte toplamda 3bin karakter yapabileceksin. ancak çevirini ilerlettikten sonra 10-15 TL arası bi fiyat kabul ederler (ya da eden yerlerle çalışabilirsin).

ayrıca okulunu okuyor olmak çeviri yapabileceği anlamına gelmiyor, ki bunu bürolar çok iyi biliyor. çeviri yapmak için "sadece okullu olmak yetmez, alaylı da olmak gerekir" diye belirtmiştim.
0
lesmiserables
(18.11.18)
çevrilmiş haliyle mi bin kelime yoksa çevrilecek metin mi bin kelime?
0
d e j i n
(19.11.18)
(15)

gençlerin akademisyen olma hevesi

binder dandet
Çoğu gençte bunu görüyorum bu aralar (4. lisansımı okuyorum bu arada entel qızlar eqlesin).Diyorum ki, kadro yok. Yok diyolar ben hocayla anlaştım yüksekten sonra direkt akademisyenim (afedersin nah)Diyorum ki hocalar sizi kullanacak sonra atacak kenara, yok diyolar hocam çok iyi (nahki ne nah)Diyor
Çoğu gençte bunu görüyorum bu aralar (4. lisansımı okuyorum bu arada entel qızlar eqlesin).

Diyorum ki, kadro yok. Yok diyolar ben hocayla anlaştım yüksekten sonra direkt akademisyenim (afedersin nah)

Diyorum ki hocalar sizi kullanacak sonra atacak kenara, yok diyolar hocam çok iyi (nahki ne nah)

Diyorum ki kadrolar tanıdıklara veriyolar, diyorlar ki görümcemin eltisi ayarladı o işi...(görümcenin eltisi direkt arazi olay o raddeye vardımı)


Acaba diyorum bilmediğim bir şey mi var? cidden kolay mı akademisyenlik? yoksa gençler saf mı?
0
binder dandet
(18.11.18)
ayarlarsan cidden kolay
mülakatta 0 verebiliyorlar istemedikleri kişiye...
sorun şu: 10 kişiye umut veriyorlar 10'u da ben girecem sanıyor halbuki rektörün gelini filan giriyor. o gelinin de tek vasfı gelin olması oluyor yani o girdikten sonra (akademik başarı olsun, notlar olsun, dil olsun vs.) diğerlerinin de hayli hayli girmesi gerek aslında. o yüzden kızamıyorum çocuklara.
0
niye ama
(18.11.18)
Sadece hoca ayarlamakla araştırma görevlisi olamazsın puanlarda çok iyi olmasa da ortalamanın üzerinde olmalı.

Ama öğretim görevlisi olmada dil şartı falan da kalktı sanırım. Öğretim görevliliğinden yürürse o ayri
0
Cruyff
(18.11.18)
4. Lisansi okumaktansa akademisyen olmak daha mantikli geliyor bana. Gencler hakli olabilir moruk.
Cevremde akademisyen olmak isteyen herkes bir sekilde oldu cunku. Kimisi cidden iyiydi, kimisi de nah dedigin torpillerin hepsini yapti.
0
Deathrow
(18.11.18)
Beni rektorun oglu(kendisi yard doc) hoca yapmaya calismisti. Bi kere onemli biri begensin yetiyor iste.
0
acemi
(18.11.18)
okumakla olmuyor , üflemek lazım.

nefesin kuvvetliyse hoşafla bile tübitaktan ödül alabilyorsun bu ülkede.
0
killerbee
(18.11.18)
gençler saf. saf olmaları da normal, hepsi her şeyi çok iyi bildiğini sansa da hayatı bilmiyorlar. bu şekilde öğrenecekler. bana hayatımdaki en büyük kazığı ortak iş yaptığımız hocam atmıştı. şahane-ül mükemmel bir hayat deneyimi olmuştu bana. keşke herkeş yolun başında aynı kazığı yiyebilse, "seni akademisyen yapacam" deyip yükseğe başlatılsa, amele gibi kullanılıp, "valla x'ciğim yök kadro açmadı, elimizden bir şey gelmez" dense, gece hıçkıra hıçkıra ağlasa hepsi "bir daha asla ama asla ama asla" deseler.
0
issiz karga
(18.11.18)
"puanlarda çok iyi olmasa da ortalamanın üzerinde olmalı"

hehehe tabi tabi :)
mesela x anabilim dalına normalde y bölümü mezunu alınması gerekirken sittin senedir öyle iken çaaat diye rektörlük alakasız uzmanlık açmaz, z bölümü mezunu olup w ölümünde y. lisansa kayıtlı olmak şartı gelmez (ay ne hikmetse rektörün gelini de tam bu bölümlerde kayıtlı, kaydını da dekan olan eniştesi yapmamış mı, bak sen Allah'ın işine) hep puan işte bunlar....

puanları çok yüksek olanlar zaten puanına güveniyor da o ancak yüksek lisansa girerken işe yarar, o da hocalar etik davranıyor ise (onun da olabildiği ya belli başlı okullar ya da ahbap çavuş ilişkisi olmayan bölümler--ki oralardan hakkıyla mezun olan adam zaten özelde de iş buluyor bazı bölümler hariç) ama o bile bitti şimdi, herkes 50d'li, kadro diye bir şey yok ki. bakalım%20yi nasıl uygulayacaklar...

gençler sanırım şuna güveniyor: dağa taşa okul açılınca epey bir alım oldu...sonra öyp (ne kadar eleştirilse de torpil gerektirmiyordu puan geçiyordu) geldi, taşrada iyi ortalama ile mezun olanlar zibil gibi atandı, dil puanı bile olmadan atandılar, misal hemşirelik mezunu olanlar filan 1 sene dil kursuna gönderdi devlet onları. Ahmet Davutoğlu da (memlekete yaptığı tek hayırlı şey olarak) çok güzel zam yaptı maaşlarına...Misal sütçü imam kimya mezunu, özelde 24 saat vardiya düzeni 2500ü göremezken taşrada 9-4 okulda "durup" bak durup diyorum yoksa bir şey yaptıkları yok, zaten laboratuvar yok..4500 lira alıyorlar destekleme mestekleme...ona heves etti insanlar.
şimdi de 100/2000 diye bir şey çıktı. ÖYP filan kadar bol keseden olmasa da özel battıkça akademi iyi görünüyor gözlerine. illa bir düzen bir şey çıkar diyorlar herhalde.
0
niye ama
(18.11.18)
Ilk defa Binder'e katiliyorum.

Ama her konuda boyleler.
0
Traveller
(18.11.18)
siz kimlerle konuştunuz bilmiyorum ama benim çevremde hiç böyle düşünen biri neredeyse hiç yok. çoğumuz, doktora öğrencileri olarak, bizi nelerin beklediğinin farkındayız. ancak vazgeçemiyoruz. neden?

1- öğrenmek ve üretebilmek çok büyük bir haz veriyor. kendi planladığın ve yürüttüğün bir araştırmayı kendi adınla gidip bi yerde sunmak gerçekten çok keyifli bir şey. hani bazen "nasıl akıl etmişler" diye sorguladığımız şeyler var ya, o soru senin için soruluyor. muazzam değil mi?
2- master doktora yapmaktan daha iyi bir seçeneğimiz yok. boş oturmaktansa bi şeyler yapıyoruz. bunun tek yolu bu değil elbet ama biz bu yolu seçtik.
3- bu en önemlisi, bırakmanın fırsat maliyeti çok yüksek. bu uğurda öyle şeylerden vazgeçmiş, öyle çileler çekmiş oluyorsun ki manevi de olsa bir karşılığı olmalı bu yaptıklarının. o nedenle önce yüksek lisans diploması, sonra doktora yeterlilik, en son da doktora tez savunması aşılması gereken eşikler olarak duruyor. "bunu halledelim, sonra bakarız" dediğimiz her adım bizi daha da çıkmaza sokuyor. onca şey yaptıktan sonra da iyisini "ummaktan" başka bi şey gelmiyor insanın elinden.
0
kayisili turta
(18.11.18)
herkes bir şekilde torpiline güveniyor işte. torpili olmayan anca puanım iyi diye geziyor.
ama bilmiyor ki en torpillisi girecek...hatta hiç hesapta yokken, hocalar bile tanımıyorken bilmiyorken, milletvekilinin yiğeni filan (daha o sene mezun olmuş, hatta y.dışından denklik filan almış, bak seeeen) çaaat diye ben girecem üleeen diyor. e tabi o giriyor.
0
niye ama
(18.11.18)
Ben de gençlerde bu heyecanı görüyorum. Benim gördüğüm bütün 1. sınıf öğrencileri akademisyen olmak istiyor; 4. sınıfa gelince bu oran azalıyor. Gençken dediğiniz gibi bir saflık oluyor, amanın hocalar ne güzel de ders anlatıyor, ne kadar entelektüel bir ortamın içindeler diye düşünüp etkileniyorlar. Hocanın tek yaptığının haftada 2-3 saat derse girip gerisinde kendi kafasına göre takılmak olduğunu sanıyorlar; bu hayat da onlara cazip geliyor. Ama vakit ilerledikçe hocalarının o kadar da mutlu olmadığını görüp özel sektörde kazanacakları paranın farkına varınca bu hayalden vazgeçiyorlar. Gerçekten idealist olan birkaç kişi mezun olduğunda akademide kalmak istiyor. Çünkü birçok alanda akademiyi bırakıp özel sektörde çalışmaya dönmek de pek olası değil, büyük bir fedakarlık aslında bu.

Bir de aşırı vasıfsız tiplerin akademisyen olmaya heves ettiğini gördüm. Onlar tam iki hocaya kendimi sevdirsem mezun olur olmaz işim hazır kafasında. Bu hazıra konmayı planlayanlarda saflık falan yok; herhangi bir işte tutunamayacaklarını biliyorlar. Ama bilmedikleri bir şey var ki sadece hocanın sizi sevmesi yetmiyor, YÖK'ten kadro açılması vs. bir sürü şey de lazım. İşte kazara bu tipler üniversiteye girince de memur zihniyetli Türk tipi akademisyen oluyor.
0
wish i could find a way to disappear
(18.11.18)
Gencken saflik oluyor o dogru. Ama hocalarda kendi xikarlari icin ogrencileri yonlendiriyo.
Ben kac tane hoca biliyorum, yazilim islerini yaptirmak icin muhendislikteki ogrencileri gazlayan. Ogrenciler de gercegin farkinda olmadiklari icin, hocanin yaninda gezmek guzel geliyor.
0
durgunfoton
(18.11.18)
gençler haklı.
akademisyenlik, anadolu'da bir üniversitede de yapıyorsan, evet kelek bir iş.
şöyle bir misal vereyim;
yakın çevremde tanıdığım akademisyenlerin hemen, hemen hepsi gerizekalı, cahil ve tembeller.
böylesi kırıcı ve keskin ifadeler kullanmak istemezdim; lakin meseleyi başka şekilde anlatmam mümkün değil.
tanıdığım akademisyenleri tanısaydınız, eminim hak verirdiniz.
alanıyla ilgili derli, toplu ve cümle düşüklüğü olmadan; imla hatası yapmadan bir sayfa(evet, bir sayfa) yazı yazamayan doçentler tanıyorum...
adam, derse bile yerine öğrenci gönderiyor icabında ve aylık minimum 5k civarı maaş alıyor.
derse girdiğinde de, işte elinde ki notlardan 1 saat felan mıy, mıy okuyor ve mesaisini bitiriyor.
öyle, öğrenciyle felan da uğraşmıyor; odası felan öğrenciye kapalı paso.
velhasıl, güzel iş!
0
pangea
(18.11.18)
1. çocuklar hevesli
2. hocalar çocukların bu heveslerini kamçılamak/ sömürmek için sizi asistan alacağız diyorlar.
3. şahsi veya akademik işleri/ egoları için bu çocukları kullanıyorlar.
4. sonra kendi siyasi/ ideolojik görüşlerinden en yüksek torpilli ama en geri zekalısını alıyorlar. (genellikle bu kişi o çocuklardan biri olmuyor.)

eski bir öyp'li olarak arz ederim.
0
kullanıcı adı
(18.11.18)
Akademisyen olmak kolay ama o isi hakkiyla yapmak zor. Kaldi ki Turkiye'de bu pek sorun degil maalesef. Kapagi attin mi tamam.
0
superfluid
(18.11.18)
(4)

Yulaf, Müsli?

hicunutmam
Selamlar,Hafta içi şirkette simit yemekten sıkıldım. Evde sandwich ve kahvaltı da hazırlayamıyorum, devamı gelmiyor.Düz sadece yulaf değil de şöyle sütle karıştırabileceğim beni bu tarz beslenmeye alıştıracak hangi ürünü tavsiye edersiniz?
Selamlar,
Hafta içi şirkette simit yemekten sıkıldım. Evde sandwich ve kahvaltı da hazırlayamıyorum, devamı gelmiyor.

Düz sadece yulaf değil de şöyle sütle karıştırabileceğim beni bu tarz beslenmeye alıştıracak hangi ürünü tavsiye edersiniz?
0
hicunutmam
(18.11.18)
Herhangi bir markanin yulafini al.30 gr. Yulafa 1 su bardagi sut ekle ve ocakta karistirirak pisir.uzerine bi cay kasigi tarcin ekleyip karistir.lapayi bi kaseye koy uzerine de badem,ceviz, kabak cekirdegi ici ve bir muz dilimle..arada uzerine 1 tatli kasigi da yer fisitigi ezmesi ilave ediyorum ben. Her gun yesem bikmam.o derece seviyorum.
0
astrid
(18.11.18)
şirkette koyabileceğin yerin varsa 3-5-8 (!) farklı malzeme alıp kokteyl(!) hazırlayabilirsin.
bu gevreklerin
-kırmızı meyveli
-kare çikolatalı vs. olanları var -benim favorim bunlar daha bi dolu çeşidi var, 2-3 çeşit alıp karıştıra karıştıra deniyordum ben.
sonra içine çiğ badem, ceviz, fıstık filan kırıyordum.
biraz daha abartırsan muz, kurutulmuş kayısı v. doğrayabilirsin.
0
niye ama
(18.11.18)
nestle musli al en güzeli karışık hem uygun.
0
mikahakkinen
(18.11.18)
Icecekde yapabilirsin. Yulaf, badem sutu, istedigin meyve ile
0
durgunfoton
(18.11.18)
(15)

Fazla mı tepki veriyorum

belkider
Bundan bir kaç ay önce yakın bir kız arkadaşım koluma girmişti ve kibarca bundan hoşlanmadığımı söylemiştim. çok fazla alınmıştı. bu arkadaşımın benim ile flört etmek gibi bir amacı olamaz. bunu yaparken hali hazırda flörtü vardı. bir kaç gün önce başka bir kız arkadaşım yine koluma girdi. bu arkada
Bundan bir kaç ay önce yakın bir kız arkadaşım koluma girmişti ve kibarca bundan hoşlanmadığımı söylemiştim. çok fazla alınmıştı. bu arkadaşımın benim ile flört etmek gibi bir amacı olamaz. bunu yaparken hali hazırda flörtü vardı.

bir kaç gün önce başka bir kız arkadaşım yine koluma girdi. bu arkadaşımın bir yılı geçen bir ilişkisi var. ben bu sefer insanların yanlış anlayacağını söyleyerek kendimi geri çektim bu arkadaşım da son derece aıngan bir tavır sergiledi. bu 2 insan birbirlerini tanımıyor. ve benim ile flört etmek gibi bir amaçları olmadığına kesin eminim. yıllardır tanıdığım insanlar.

özünde kim olursa olsun benden izin almadan bana dokunulmasından nefret ediyorum. fakat gelen tepkilere bakıyorum çok kırıcı bir şey yapmışım gibi duruyor. ben nerede hata yapıyorum. fazla mı tepki veriyorum?
0
belkider
(18.11.18)
Anahtar kelime yakın kız arkadaş. Bunu yskın bir arkadaş yapıyorsa art niyetsiz yapar zaten. Ama erkekler için durum değişir. Bunu diyarbakırdaki yakın bir erkek arkadaşıma yapmamam gerektiğini bilirim. İzmirde yapabilirim. Onların da sizin bu hareketi kaldırıp kaldırmayacağınızı bilmesi gerekirdi.

Not: diyarbakırlı eski sevgilim böyle bir harekette bulunsaydım olay çıkarırdı mesela. Siz de empati yaparak hareket etmişsiniz.
0
eylul
(18.11.18)
Sen haklısın. Yakın arkadaşların da olsa kadınlar böyle oyun oynamayı severler. Öbür taraftan Türk milleti biraz özel alan sorunu yaşayan bir millet, bunu talep edince bozuluyor vs. Fazla takma, sorun yok.
0
dougsampson
(18.11.18)
"Türk milleti biraz özel alan sorunu yaşayan bir millet, bunu talep edince bozuluyor" +1

Ben de insanlarla iletişim kurarken dokunmayı, temas kurmayı severim. Belli bir samimiyete gelmeden yapamam ama benim o samimiyeti hissettiğim karşı tarafın hissetmediği durumlar olabilir, bu durumdan hoşlanmadığını belirtirse bozulmam çünkü ben de o yakınlığı kurmadığım birinin bana dokunmasını sevmem.

Sizlik bir durum yok, sevmiyorsanız söylersiniz bir daha yapmazlar.
Bunda öyle alınacak, kızılacak bir şey yok.
0
mutekebbir
(18.11.18)
bence arkadaşların saçmalamış. sevgilim başka bi erkeğin koluna girerse olay çıkartırım. sen doğrusunu yapmışsın çizgi çekerek.
0
lycoxin
(18.11.18)
Kadin tacizi toplum tarafindan gulunerek karsilandigi icin kadinlar tepkine anlam veremiyor.

Bana da sirkette yapiyorlar, yanagimi kolumu sikan gobegimi elleyenler falan var. Ben yapsam sirketten tazminatsiz atilir bir de ustune cinsel tacizden mahkemeye verilirim.
0
acemi
(18.11.18)
ben de çizgi çiziyorum ve açık açık söylüyorum..

- eğer söylersen bozulan bir kere bozuluyor..
- eğer söylemezsen sen çok defa stres oluyorsun..
0
strobist
(18.11.18)
kola girmek masum bir eylem aslında ama sadece kız arkadaşlarına bu tepkiyi veriyorsan onları cinsel obje olarak gördüğünü açık etmiş olabilirsin. öyle olsa bile senin bedenin, senin kararın. haklısın diyorum.
0
zgrydn
(18.11.18)
@zgrydn erkek arkadaşlarım koluma girmiyor. Fakat fazlaca elime veya omzuna dokunan bir erkek arkadaşım vardı. aynı tepkiyi ona da vermiştim.
0
🌸belkider
(18.11.18)
Valla kızlar kendilerine yapılınca yapan erkeği sapık yerine koyuyor
0
her gece aç
(18.11.18)
Fazla tepki veriyorsun.

Kadin koluna girdiyse ,seni yakin gormus ve bu sekilde davranmistir.sende angutluk yapip eslik edecegine tepki vermissin.en cok topuklu ayakkabi giydiklerinde yapiyorlar bunu.birde yanlizmis goruntusu vermek istemiyor cevreye,rahatsiz olmamak adina senden destek aliyor
0
duptıs
(18.11.18)
Bazi kadinlar fiziksel teması kendine hak gorebiliyor gercekten. Kadınların teması tatlıdır masumdur gibi. Hatta erkeklere karsi yakasini kravatini duzeltmek, koluna girmek gibi seylerin onlarin da hoşuna gitmesi gerektigini dusunup ben kadın olarak sana dokunuyorum, sen nasıl rahatsız olursun gibi bir algıyla şaşırıp bozuluyorlar sanki.

Olay niyet, masumiyet ya da senin/onların sevgilisinin olmasi degil. Haklısın. Ihtiyaçtan tutunmak ayri bir şey. Yalnız direkt soylemeyip caktirmadan kendini cekmen daha şık olurdu.
0
aquarium
(18.11.18)
sen haklısın
çok yakın erkek arkadaşım olabilir, --akşam bende yatıya kalacak kadar.
aklıma kesinlikle bir şey gelmeyecek kadar yakın olabilirim
ama hiç bir tarafına dokunmam, onlar da bana dokunmaz, neden mıç mıç olalım ki?
bayramlarda bayramlaşırken sarılınca bile bi hehehe oluyoruz biz (çünkü sevmiyoruz fiziksel temas), ama birbirimize milyarlar, tabi şimdi on/yüz binler, borç alırız veririz, türlü sırlarımızı biliriz, içki masası dahil her ortam dahil. ama samimiyet illa fiziksel olarak mıç mıç olmak demek değil. sevmiyorum. sevmeyeni de son derece normal buluyorum.
0
niye ama
(18.11.18)
Haklisin bro.
0
baldan kaymak
(18.11.18)
Sen haklısın. Gereksiz temastan nefret ederim, kadınların teması her zaman flört, cinsel odakli olmayabilir ancak erkeklerin teması bu durumlarda daha tehlikeli.
0
damla sakızlı dondurma
(18.11.18)
temas sevmiyorsan söyle doğru düzgün, ben de sevmem ve arkadaşlarıma söylüyorum bunu. "tiksiniyorum senden" tavrında söylemediysen alınacak bir şey yok.
0
kronik
(18.11.18)
(1)

DNA testimin sonucuyla ilgili birkaç soru

voyager 1
Selamlar,Uzun zamandır yapmak istiyordum bu testlerden, sonunda yaptım ve sonucu aldım. Kafama takılan birkaç şeyi de size sormak istedim.Şimdi bu testin sonucuna göre %67 Yunan geni taşıyormuşum. Bu durumda bu geni hem anneden hem de babadan aldığım sonucuna kesinlikle varabilir miyiz? %50 anneden
Selamlar,

Uzun zamandır yapmak istiyordum bu testlerden, sonunda yaptım ve sonucu aldım. Kafama takılan birkaç şeyi de size sormak istedim.

Şimdi bu testin sonucuna göre %67 Yunan geni taşıyormuşum. Bu durumda bu geni hem anneden hem de babadan aldığım sonucuna kesinlikle varabilir miyiz? %50 anneden %50 babadan alıyoruz kuralından yola çıkarak?

Myheritage aynı zamanda DNA eşleşmelerini de gösteriyor en çok miktarda paylaşılan DNA’ya göre sıralayarak. Orada en üst sırada Bosnalı biri çıkıyor. Olası ilişki içinse 3. ila 5. dereceden kuzen olabilirsiniz diyor. Böyle görünce merak ettim mesaj attım kimdir nedir diye. Kendisi %50 Balkan %50 Doğu Avrupa geni taşıyormuş. Bende bunların ikisi de %0. Arada uzaktan da olsa bir ilişki varsa oranlarda bunu görmemiz gerekmez miydi?

Son olarak %13 Baltık geni %1,5 da Japon geni taşıyormuşum. Hadi bir yerden Doğu Avrupa’ya bulaştık diyelim de Japon çok ilginç değil mi? Bu şekilde kitlesel bir etkileşimde bulunulmuş mu, bunu tarihsel olarak bilebiliyor muyuz?

Teşekkürler.
0
voyager 1
(17.11.18)
çok vaktim yok da
anneden 50 babadan 50 hesabına göre yapılmıyor o hesap
senin ırk genlerinin hepsi 100 birim kabul ediliyor (tabi bilinebilinen haplotiplerin hepsi, bir havuz gibi)
oradan 67 tanesi yunan haptotipiymiş...diye gidiyor.
0
niye ama
(17.11.18)
(5)

Tuzlu tulum peyniri

archery
Böyle bi peynire sahibim, kahvaltıda keyifle yenmiyor.Nasıl değerlendireyim, börek yapsam o zaman da tuzlu olmaz mı?(Tulumun cinsi erzincan tulumu- izmir tulumu gibi değil yani)
Böyle bi peynire sahibim, kahvaltıda keyifle yenmiyor.
Nasıl değerlendireyim, börek yapsam o zaman da tuzlu olmaz mı?
(Tulumun cinsi erzincan tulumu- izmir tulumu gibi değil yani)
0
archery
(12.11.18)
omletin içine çok güzel oluyor.
0
theseachange
(12.11.18)
ekmeği önce tahine sonra tuluma bastırıp yiyebilrsin. çok da güzel olur.
0
sutlu nescafe
(12.11.18)
önce suda beklet madem börek yapacaksan, nasılsa böreğin içinde eriyecek. su alır tuzunu.
0
niye ama
(12.11.18)
patatesle karistirip borek yap. patates tuzu alir. hatta yesil mercimekle karistirip yapsan mi acaba? nasil olur ki? off mercimekli peynirli borek guzel olur gibi. peynir hayvani tuzluysa peynir oranini az tutabilirsin bu arada.
0
kakalamar
(13.11.18)
Çok zor bir durum...
suya koysan tulum suya koyulmaz :(
tuzlu yemeye kalksan gönül razı değil.
0
eksimeksi
(14.11.18)
(7)

Hırsızlar kameralara ve güvenlik önlemlerine rağmen nasıl cüret bulabiliyor

levent bilgen
Kameraların ve güvenlik önlemlerinin olduğu apartmanlara, sitelere, dükkanlara yakalanma ihtimalleri yüksek olduğunu bile bile nasıl bu kadar rahatça girebiliyorlar?Gelecekten ümidi olmayan, ipsiz sapsız bir kısmı küçük suçlar işleyip kışı hapiste geçirmeye çalışıyor ya güya; peki ya diğerleri? Bir
Kameraların ve güvenlik önlemlerinin olduğu apartmanlara, sitelere, dükkanlara yakalanma ihtimalleri yüksek olduğunu bile bile nasıl bu kadar rahatça girebiliyorlar?

Gelecekten ümidi olmayan, ipsiz sapsız bir kısmı küçük suçlar işleyip kışı hapiste geçirmeye çalışıyor ya güya; peki ya diğerleri?

Bir de girdikleri ev ya da dükkanlarda gözü kara birine denk gelip yaralanmaktan ya da ölmekten korkmuyorlar mı?
0
levent bilgen
(12.11.18)
suratini kapatiyorlar.
Etraftakiler icin de onlem aliyorlar gozculeri oluyor disarida falan. Her turlu senoryaya da hazirlar, hepsine planlari var inanamazsin.
ve hepsinden sonra da cesaretliler zaten cesaretli olmasa o ise girismezler.
0
stavro
(12.11.18)
Çünkü geçerli bu cezası yok. Eve hırsız girdi polis tutanak bile tutmadı. Bulsakta geri birakicaz dedi.ne polis uğraşmak istiyor nede yakalasa cezası yok.

Yani hırsızlarda bunun rahatlığı var.
0
brnbrs
(12.11.18)
es kaza nüfuslu birinin evine girmedikçe bir şey olmuyor da ondan

polis lojmanlarının, bak polis lojmanı hem de ankarada müdavimi olan hırsızı bile yakalamadılar. polis eşleri dalga geçiyor birbiriyle "tanıdık polis de yok, ne yapsak" diye...
0
niye ama
(12.11.18)
Çünkü cezası yok, en baba 2-3 ay yatar çıkarlar herhalde.

De bakalım "hırsızlık yapanın kolunu keseceğim" diye, kaç kişi yapmaya cesaret edecek görelim?
0
John Bloor
(13.11.18)
o yüzden buradaki benzer sorularda hep diyorum ya, kameraymış, yok efendim merkezi haber almalı, polisi arayan abonelikli alarm sistemleriymiş bilmemneymiş hepsi traş diye.

nereden cesaret buluyorlar? tabii ki yakalayacak adam yok. polis yok polis. 2014 yılında babamın evine hırsız girdi. 4 kişi, 4 tane kadın. apartman kamerasından hem girişte hem çıkışta dördünün de görüntülerini polise verdik, 4 yıl geçti, tıss.

show habere falan göndermezseniz ya da 100k falovırı olan tivitır fenomenine yayınlatmazsanız, götürüp polise verirseniz o kameradan bi bok çıkmıyor arkadaş. o hassasiyet sadece arka sokaklar ve rıza baba'nın ekibinde kaldı.

yaralanmaktan ölmekten korkan hap atıp öyle giriyor. korkmayan evi dikizleyip evdeki çıkınca giriyor. iyice korkan adam da zaten hiç bulaşmıyor.

hırsızı caydırmak istiyorsanız yapabileceğiniz en güzel şey öncelikle sağlam bir kilit ve kapı. sonralıkla da hırsızı algıladığında cayır cayır ötüp bütün mahalleyi ayağa kaldıracak bir alarm. sadece ötse yeter.

alarm şirketlerinin yok efendim alarmımız şöyle güvenli, yok aküsü vari, yok enerjisi bilmemne, yok ayda 30 dolara haber alma merkezini arıyor polis göndertiyor falan. boşa para. kamera desen anca komik görüntü falan yakalar, oynat bakalım'a malzeme çıkarırsınız.

cakcakcak diye öten 5 liralık kapı alarmı hepsini tokatlar.
0
kibritsuyu
(13.11.18)
Polislerde yılmış yakalamaktan. "Ben yakalıyorum, hırsız adliyeden benden önce çıkıyor" diyorlar. Haklılar da...

Suç, poliste değil. Yeterince ceza veremeyen hukuk sisteminde. Adam yakalamak için bir sürü uğraşıyor, adliyeye girip çıkması bir oluyor. Çıkınca da polisi tehdit ediyor üstüne. Yüzlerce hırsızlık davası olan kişiler, elini kolunu sallayarak geziyor.

Polisin tek fonksiyonu sigorta varsa, tutanak tutuyorlar. Ağır bir abi değilseniz, o hırsızı yakalamak için kıllarını kıpırdatmıyorlar.


.
0
kartallar yuksek ucar
(13.11.18)
çünkü kanunen caydırıcı bir yaptırım yok.

bizim eve de hırsız girmişti. hem de alarm takılı eve. hırsızlar evi tarumar etmişti. sonra polis geldi her yeri bi toza buladılar güya parmak izi alacaklarlar. bi de onlar evin içine ettiler. gittiler. sonuç: 0
0
yemrem
(13.11.18)
(4)

Euro paritesi neden düşüyor

mertozkoy
Merhaba Son günlerde Euro dolar paritesi neden düşüyor acaba?Saygilar
Merhaba

Son günlerde Euro dolar paritesi neden düşüyor acaba?

Saygilar
0
mertozkoy
(12.11.18)
İtalya'daki ekonomik sıkıntı?
0
lunatic1
(12.11.18)
ekonomik sıkıntı hep vardı da bu ara atar yapıyorlar bütçeye ondanmış
0
niye ama
(12.11.18)
ecb faiz artıramayacağı konusuluyor
0
dafuq
(12.11.18)
1-) İtalya bütçe sorunu
2-) Brexit belirsizliği
3-) Almanya ekonomisinin yavaşlamaya başlaması
0
ovungec zeus
(12.11.18)
(2)

dışarıda ucuz kahve nereden alınır?

diffarentiationation
yurtdışında halka açık neredeyse her mekanda en az bir kahve otomatı varken burada avm'lerde bile bir tane yok. burger king, avm üst katındaki restoranlarda falan 3-3.5 liraya içebiliyorum sadece onların makinasından.kafelerde en az 10 lira. 5 lira altına nereden cappucino, latte falan bulabilirim?
yurtdışında halka açık neredeyse her mekanda en az bir kahve otomatı varken burada avm'lerde bile bir tane yok. burger king, avm üst katındaki restoranlarda falan 3-3.5 liraya içebiliyorum sadece onların makinasından.

kafelerde en az 10 lira. 5 lira altına nereden cappucino, latte falan bulabilirim? kendi çevrenizden örnek verebilirsiniz.
0
diffarentiationation
(12.11.18)
bizim üniversitenin kantinlerinde daha ucuzdu sanki, fiyatları hiç hatırlamıyorum kahve pek içmediğimden, bir de şu an ne durumdadır bilemiyorum.
0
senolll
(12.11.18)
hastanelerin içlerinde var makineler
-bunun için hastaneye mi gidilir diyeceksiniz de bu benim de hep dikkatimi çekiyor -sık sık hastaneye gidiyorum bazı sebeplerle evim de dibinde zaten.
kampüs, hastane, havalimanı (aynı makine ama pahalı tabi) düşünüyorum, başka yerde görmedim
kampüste marta kadar 1.5-1.75 liraydı şimdi bilmiyorum.
0
niye ama
(12.11.18)
(12)

Öğretmenlik "avam"laştı mı?

mimarbasi
Ya soruyu nasıl soracağımı da bilmiyorum ama en karşılayan tabir avam bence. öğretmen arkadaşlar daha rahat cevap verebilir. Klasik "şimdiki nesil, bizim zamanımızda blabla" geyiği de yapmak istemiyorum.Sosyal medyada öğretmen olmuş bir kaç arkadaşımı takip ediyorum ya da yine instagram keşfet sayfa
Ya soruyu nasıl soracağımı da bilmiyorum ama en karşılayan tabir avam bence. öğretmen arkadaşlar daha rahat cevap verebilir. Klasik "şimdiki nesil, bizim zamanımızda blabla" geyiği de yapmak istemiyorum.

Sosyal medyada öğretmen olmuş bir kaç arkadaşımı takip ediyorum ya da yine instagram keşfet sayfasından bazen öğretmenlere denk geliyorum. Öğretmen isminin yakıştığı oturaklılık, alçakgönüllülük ve hayat görüşü yerlerde. Özellikle kadınlarda durum daha da fena. Nargile cafeden çıkmayan, sosyokültürel seviyesi düşük ne kadar kız varsa kızın profilinde "okul öncesi öğretmenliği", "bilmem ne teacher" falan yazıyor; gramer ve yazım kuralları dahi bilmiyorlar.

bizim zamanımızda da öğretmenlerin maddi durumu iyi değildi ancak bir ağırbaşlılıkları ve dünya görüşleri vardı. nasıl öğretmen oluyor bu insanlar allah aşkına? sadece mevcut siyasi iktidarın etkisi ile açıklanabilir mi yoksa işin temelini sarsıcı değişiklikler mi yapıldı?
0
mimarbasi
(12.11.18)
@avianthem hiç bunu düşünmemiştim, doğru aslında. belki de biz özel hayatlarına şimdiki kadar tanık olmadığımız için saygınlıkları daha üst düzeyde oluyordu. perde kalkınca onların da en leş hallerine tanık olmaya başladık.
0
🌸mimarbasi
(12.11.18)
Öyle öğretmenler tanıyorum ki ben veli olsam ve o kişi çocuğumun dersine girecek olsa, çocuğumu okuldan alırım daha iyi. (Ben de 15 senelik öğretmenim.)

Ben avamlaştığını düşünmüyorum. Aksine IB, AP vs gibi uluslararası müfredatların Türkiye’de de kullanılmasıyla kendinizi yenileme, geliştirme gereksiminiz daha da artıyor. Ama insanlarda genel olarak bir basitlik, kritik düşünme yoksunluğu, sadece anlık şeylere yoğunlaşabilme, fiziksel olana önem verme gibi trendlere eğilim olduğundan aklıbaşında, olgun, entelektüel insanlarla yukarıda bahsettiğim eğilimlerdeki insanlar arasındaki fark daha da açılıyor. Bu kişiler hangi işi yapıyorsa, o işi basitleştiriyor olabilirler haliyle.

Ben de kendi eğitim hayatımda ancak bir veya iki saygı duyduğum, rol modeli öğretmen hatırlıyorum.
0
sopiro
(12.11.18)
Bence kutsallastirmaya gerek yok. Ogrenmenlik de bir meslek en nihayetinde.
Isini iyi yapıyorso sosyokulturel seviyesinin dusuklugunun bir onemi yok brnce. "ogretmen" olayini o kadar abartmaya gerek yok.
0
stavro
(12.11.18)
çok iyi öğretmenler mutlaka var, ama idealist denen öğretmenler ne yazık ki azınlıkta. idealist olanları da sistem tarafından bezdiriliyor, sindiriliyor, sıradanlaştırılıyor.
var
ayrıca öğretmen dediğimiz adamlar da senin benim gibi adamlar, bizim standardımız ne ki onlardan ne bekliyoruz.

ve ayrıca söylemesem içimde kalır. hani övdüğümüz köy enstitüleri öğretmenleri var ya (iyileri tenzih ederim), geçen annem öğrencilik zamanını anlatıyor. köyde okula giderken devletin çocuklara dağıtılsın diye yolladığı fındık, üzüm, incirleri kutu kutu öğretmenlerin kendi aralarında paylaşıp evlerine götürdüğünü, hazırlayıp dağıtmaları gereken süt tozlarını çocukların eline verip altı yanan kazanın başına dikip üstünkörü hazırlatıp onlara dağıttırırken kendilerinin içerde çay keyfi yaptığından vs. bahsettiydi.

bu arada abim, yengem, eniştem, kuzenim, onun eşi öğretmen. ben de ucundan öğretmen sayılırım. öğretmenlere karşı özel bir ön yargım yok yanlış anlaşılmak istemem.
0
yemrem
(12.11.18)
@stavro çok katılmıyorum. dünya klasiklerinden, eğitim metotlarından bir haber; opera, baleyi geçtim tiyatroya hiç gitmemiş bir öğretmen çocuklara hangi bakış açısını aşılayabilir? Toplumlarda yaptığı görevle tüm gelişimi etkileyen bir kaç kritik meslek-kurum var. Siyaset, aile, öğretmen, akademisyen vb. Bunlarda topluca bir yozlaşma olduğunda tüm toplumu etkiliyor. Çünkü doğrudan bir neslin ve temel gelişiminin üzerinde etkili olan meslekler.

Sosyokültürel seviyenin düşüklüğünde işini iyi yapamayacağını düşünüyorum. Kastettiğim özellikle "fakirlik" olmadığı için "avamlık" kelimesini kullandım. Fakirlikten bağımsız bir kapalılık varsa o kişide, çocuğun tüm hayatını etkileyebilecek bir felakete dönüşebilir.
0
🌸mimarbasi
(12.11.18)
İlkokuldaki iki öğretmenim üzerinden gideceğim.

1-3 arası : Kadın öğretmenimiz vardı, psikopatın vücut bulmuş haliydi, sürekli bizi döverdi, sınıfı 3 sıra şeklinde ayırır, çalışkan, orta, tembel şeklinde sınıflandırırdı. Kekeme arkadaşıma okuma sırası gelince, "bırak sen okuma tamam" der, geçiştirirdi. Fakir ve zengin ayrımı yaptığını da çok gördüm.

4-5 arası : Erkek öğretmenimiz; alemin kralıydı. Kendi zamanından feragat eder, öğleden sonraları bize ders verirdi, biz isyan ederdik o ayrı (anadolu liselerine hazırlık). Kekeme olan arkadaşım için özel alıştırmalar getirirdi. (ki 90'lar, internet falan hak getire). Yine aynı kekeme arkadaşım bir parça okuduğunda sonuna kadar beklerdik. Sporu (güreş) ve müziği(saz) bize sevdirmek için çok çaba sarf etmişti. Üzerimizde emeği çoktur. Sayesinde daha iyi eğitim alma şansına eriştim. Bu arada kendisinin tokat attığı tek kişi de benim, onu da hak etmiştim.

Hülasa iyi ve kötü her zaman var, olacaktır da, ama bu oran çağımızda maalesef, kötüden yana gibi.
0
De facto
(12.11.18)
bir öğretmenim sayesinde ortaokul yıllarında klasiklerle tanıştım. hala da kendisini iyi anarım. üzerimde çok emeği vardır. maalesef büyük kısmı devlete kapak atıp yatma derdinde. tanıdığım bir öğretmen, heyetten rapor ala ala yarım dönem okula gitmedi. kötüleri çoğunlukta diye düşünsem de okullarda dağıtılan kitaplar ne ki verilen eğitim ne olsun, o da var. yalnızca öğretmende bitmiyor iş. öğrenciler de eğitim sistemi de berbat.
0
nice tnetennba
(12.11.18)
Sosyal medya yoktu, bu yüzden haklarında bilgi sahibi değildik +1

Yoksa geçmişte de öğretmen kalitesi yüksek değildi, memleket ortalamasına bakın, bunları o eski öğretmenler yetiştirdi işte!
0
John Bloor
(12.11.18)
Devlet okullarinda 11 sene, devlet universitesinde(yuksek lisansi sayma hadi) 4 sene okumus biri olarak MEB bunyesinde calisan herkesin avam oldugunu, universite hocalarinin da en az yarisinin cahil cuhela torpilci oldugunu dusunuyorum. 87 dogumluyum, yani yeni bir dusunce degil bu. Her seyin kotuye gittigi son 10 senede muhtemelen avamlik katsayilari 100 katina cikmistir.
0
bos gezenin bos ustasi
(12.11.18)
Öğretmen lisesi mezunuyum. bizim okulda bir tabir vardı, hiçbir şey olamazsam öğretmen olurum. Gerçekten de öyle oluyordu okulda ne kadar başarısız öğrenci var ise hepsi şuan öğretmen.
0
belkider
(12.11.18)
bence (83lüyüm) avamlık artmış olmakla birlikte ayrıca ekonomik durum olarak daha iyiler.yani sadece sosyal medyada göze sokmak değil..önceden bu kadar gezecek edecek para kazanmıyorlardı ki. ha gezse nargile kafe derekesinde mi olurlardı? orası muamma.
nasıl yaniiii! diyeceksiniz de benim sülalem memur, babam da dahil.
90'larda mesela öğretmen 2 milyon lira maaş alıyorsa (15 senelik sınıf öğretmeni diyelim, ek dersi azdır fazladır yok meslek lisesi/pansiyonlu okulda hocalar fazla alıyor filan bunları hiç katmayalım) babamlar 3,5 alıyordu (bir KİT, yani devlette üniversite mezunu teknik memur) Şimdi sınıf öğretmeni 4 bin alıyor. Aynı KİTin aynı memuru 3,7 filan...öğretmenler çalışma saatlerine göre, diğer memurlara ve eskiye kıyasla çok güzel para alıyor. ayrıca okulda öğretmene çay vermesi için adam tutup onun parasını veliden topluyor filan...yani eskidendi o sınıfta soba yakan öğrencisinin saçını toplayan filan öğretmen. şimdikiler 1 dakika fazla iş yapmıyor.
AKP 1-öğretmen 2-imam 3-polise çalıştı 15 senedir. bu mesleklerde profil zaten düşüktü (öğretmenler nispeten daha iyiydi tabi) şimdi iyice leşleşti zira hiçbir şey yapmayıp 68lerle filan atanmak mümkün olan branşlar oldu senelerce. "devlete atanayım, ömür boyu yatayım" zihniyetinin tamamı da öğretmen oldu, haliyle. hatta 3 matematik yapmak için 2 sene kursa gittiler, yine yapamadılar... şimdi sistem tıkandı ya mesela bi dolu mezun var...başka bölümden mezun olanlar gidip çalışıyor. öğretmen olanlar bekliyor 2-3 sene atanana kadar.
0
niye ama
(12.11.18)
Avamlik demek kibar olur, ben sifat koysam siteyi kapatirlar.

Eskiden ogretmenin topluma ornek bir durusu agirligi olurdu, okuzu psikopati coktu ama civiyan ogretmen hatirlamiyorum. Alim kriterleri o zaman da bozuktu ama girdikten sonra duzgun durmaya calisiyorlardi. Simdikiler lise ogrencisi gibi davranis icinde.

Zaten butun meslekler icinde kendini bozamayan sadece muhendisler kaldi.
0
acemi
(12.11.18)
(4)

banliyodan gara gidis(ankara)

maresalx
arkadaslar banliyoya binince yht kismina nasil gecis var? daha dogrusu var mi? etimesgut'tan binip yht garina gitmek istiyorum
arkadaslar banliyoya binince yht kismina nasil gecis var? daha dogrusu var mi? etimesgut'tan binip yht garina gitmek istiyorum
0
maresalx
(12.11.18)
etimesgut'tan diğer tarafa binip Eryaman yha gara daha hızlı geçebilirsiniz. Hemen banliyö çıkışının bir yanından yht girişi var.

merkez garı bilmiyorum.
0
babilbaligi
(12.11.18)
eski gar'dan alt geçidi kullanabilrisiniz.
0
patates
(12.11.18)
merkez garda da aynısı 2. peron banliyö peronu, merdivenle çıkıyorsunuz, (tüp geçit gibi üst geçit gibi bir yer var) sağ tarafı YHT sol tarafı eski gar.
eski gar alt geçidi filan yok artık.
0
niye ama
(12.11.18)
merak edenler olabilir. @niye ama'nın dedigi gibi, banliyo treni gar duragina gelince yuruyen merdivenle bir ust kata cikiliyormus.
0
🌸maresalx
(12.11.18)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.